Okuyuculardan bana sık sık metafizik âlemle ilgili sorular geliyor.

Büyü ve büyü ile ilgili sorular.

Özellikle bu konudaki kitabımı okuyanlar bu olayın nasıl olduğu ve niçin olduğu konusunda sorular üretirken bazı arkadaşlarımızda; bu âlemi merak ettiklerini, benzer şeyler yaşadıklarını ve metafizik âleme girmek istediklerini söyleyerek yardımcı olmamı istiyorlar. Aslında merak güzel bir şeydir.

Bilimin anahtarı merak duyguları ile aranır ve yine merak duyguları ile bu anahtar kapalı kapıları zorlayarak açar. Bu sayede insanlık bu günkü medeniyete ulaşmış, Mars gezegenine araç gönderecek kadar bilimde fende ilerlemiştir. Ancak metafizik ( Fizik ötesi ) âlem veya diğer bir şekilde ifade edersek parapsikoloji ( Psikoloji ötesi ) âlemin kapılarını zorlamak pek tavsiye edeceğimiz bir alan değil.



Bu konuda tavsiyem şudur;

Metafizik âlemin kapılarını zorlamayın. Eğer ısrar ederseniz o kapılardan birini veya bir kaçını açarsınız. Ancak bundan sonra geri dönmeyi hiç düşünmeyin zira girdiğiniz o kapı artık yoktur. Çünkü o âlemde sizi karşılayacak olanlar ve sizinle ilk irtibat kuracak olanlar cinlerdir. Ve onlarla karşılaşmak ise hayra alamet değildir. Ancak şu konuda düşüncelerimizi ve bilgilerimizi paylaşabiliriz.



Bu âlemin sakinleri olan cinler insanlarla neden irtibat kurarlar ve nasıl kurarlar?



Bu soruların cevabını yirmi yıldan fazla süren araştırmalarımızın sonucu, bunu fiilen yaşayan insanların ifadelerinden ve bizzat müşahede ettiğimiz olaylardan çıkarttığımız sonuçları paylaşabiliriz. Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Bu alanı kimse tam olarak tespit edemez ve haritasını çıkaramaz. Kim bu konuda iddia sahibi olursa biliniz ki bu kişi yalancıdır. Bazıları benim şu kadar cinim var bu kadar cinim var diyerek sanki bir eşyadan veya kapısındaki koyun sürüsünden bahseder gibi konuşuyorlar. Bu bana çok garip geliyor. Karşımızdaki yaratıklar akıllı ve zekidirler. “ Kûl” olmakla yükümlü kılınan ve hesap verecek olan bir kavimdirler. Allâh,” Cinleri ve insanları kulluk etmeleri için yarattığını açıkça beyan ediyor. Dolayısı ile onlardan bahsederken bir köleden eşyadan veya hayvandan bahseder gibi bahsetmek bana garip gelmiştir.

Belki; “Şu kadar arkadaşım var o kavimden denilirse daha yakışıklı olur kanaatindeyim. O zaman bu âleme yabancı olanlarda “Benimde bir cinim olsun veya bana da bir cin ver”diyerek garip ifadeler kullanmazlar.



Adam bana yazıyor “Hocam bana bir cin verebilir misin ?”

Garip! Sanki benden bir köpek eniği istiyor veya bir eşyadan bahsediyor gibi.

Bununda sebebi bazı medyum olduklarını iddia eden ve kendilerini topluma bu şekilde tanıtan kişilerin “ Benim şu kadar cinim var” şeklindeki ifadelerden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu çok yanlış onlarla arkadaş olunur. Dost olunur. İş birliği yapılır. Aynı amaca yönelik yoldaş olunur. Aynı saflarda yer alınır ama onlardan bir maldan bahsedermiş gibi olmaz.

Bu onları üzer ve aşağılar.

Dostlarımız olanları üzer ve uzaklaştırır düşmanlarımızın da düşmanlıklarını artırır.



Konu ile ilgili araştırmalarımı burada okuyucularımla paylaşmak isterim.

Metafizik alanların sakinleri:

Cinler, İnsanlarla neden irtibat kurarlar?

Bu alemin sakinleri olan cinler insanlarla neden irtibat kurarlar ve nasıl kurarlar?

Daha önceki yazımızda cinlerinde insanlar gibi “ Kûl” olmakla yükümlü olduklarını ifade etmiştik.

Tabi kul olmanın gereklilikleri vardır.

Akıllı, zeki ve şuurlu olmaları gerekir.

Cinler akıllı ve şuurludur.

İnsanlar gibi yaşarlar.

Sosyal yapıları, kültürel yapıları insanlar gibidir.

Aileler, oymaklar, aşiretler, ırklar, dinler mezhepler ve devletler onların hayatında da tıpkı bizim gibi vardır. Eğitim öğretim hukuk düzeni onlarda da vardır. Coğrafi özellikleri, farklı dilleri, ülkeleri ve sınırları vardır. Ayrıca bir fert planında cinler, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi Süryani, ateist, ateşe tapan şeytana tapanları olduğu gibi, hırsız cimri, cömert, cahil, bilim adamı vs gibi karakteristik özellikleri de vardır. Yani kısaca bir cin medeniyetinden bahsedebiliriz. Onlarda düşünürler ve medeniyetin gerekliliği olan sosyal ve zihinsel alana onlarda sahiptir. Bu anlamda cinlerde insanlar gibi meraklı bir topluluktur.

Onlarla aynı mekânı paylaşıyoruz. Ancak boyut farklılığından dolayı ne onlar bizi doğrudan görürler ne de biz onlar ı doğrudan görebiliriz. Kendi yaratılış hikmetlerini sorguladıkları gibi fizik âleminde yaşayan insanları da merak ederler. Öyle sanıldığı gibi cinler bizi rahatça görüp rahatça her şeyimizi göremez ve bilemezler. İnsan nasıl ki metafizik âleme bir takım çalışmalar sonucu ulaşabiliyor veya gelişmiş hassaları ile metafizik âlemden esintiler alabiliyorsa, cinler arasında da bu işi yapanlar vardır. Nasıl ki insanların içinde değişik amaç ve niyetlerle metafizik âlemle irtibat kuranlar varsa, onlar arasında da değişik niyet ve amaçlarla insanlarla irtibat kurmak isteyenler ve bunu başaranlar vardır.

Bu kısa yorumdan sonra Cinlerin insanlarla neden irtibat kurmak istediklerinin genel analizini yaptık.

Şimdi detaylarla daha yakından inceleyeceğiz. Çünkü ayrıntılar hemen hepimizin günlük hayatında yaşadığımız ve çoğu zaman farkında olmadan veya fark ettiğimiz zaman ise anlam veremediğimiz olaylar meselenin ayrıntılarıdır.



Şeytanda rahmette ayrıntıda gizlidir. Aslında soruyu aynı zamanda insanlar içinde sormamız gerekir. İnsanlar neden irtibat kurarlar ve kurmak isterler



Şeytanda rahmette ayrıntıda gizlidir.



Daha önce dediğimiz gibi önce masum bir merak, arkasından karşılıklı çıkar ilişkileridir başlar.

Bir medyum nasıl ki çıkıp “benim şu kadar cinim var” diyorsa, onunla irtibat kuran cinde“ benim insanlar arasında bir iş birlikçim var” diyor yani burada kimse kimsenin malı değildir.



Her iki tarafta birbirlerinden faydalanmakladırlar. Nitekim ayet hükmü de bunu ifade etmektedir bize.

Meal olarak” Onlar bir takım insanlarla anlaşarak birbirlerinin kötülüklerini artırırlar “

Kur’ân’dan anladığımız kadarı bu ilişkilerin pek hayır getirmediği ve “ birbirlerinin kötülüğünü artırırlar” ifadesi ile de ilişkilerin menfaate dayalı olduğu ifade edilmektedir. Burada halk arasında da yaygın olarak bilinen ismi ile “Büyü” karşımıza çıkmaktadır. Benzer ifadeleri de ekleyerek söyleyelim. Büyü, sihir, gözbağcılık, üfürükçülük vs gibi insan psikolojisini etkileyen, zihin alanlarını dumura uğratan faaliyetler yapılır. Yaygın olan bu örnekten sonra cinlerin insanlarla neden ilişki kurduklarını sıralayalım;



1 - Kendi iradeleri ve istekleri ile gelenler



2 - Gönderilenler.



Birinci kategoriye giren kendi gelenler genellikle tehlikeli olmayan zarar vermeyen ama etkilediği için insanların yinede korktukları şekil.



Merak; Bazı cinler, bazı insanlar gibi insanları ve onların hayatlarını merak ettikleri için kendisi gelir. Bu genellikle yalnız yaşayan insanlara veya geceleri gelir. Bunu çoğu zaman hislerimizle algılarız. Özellikle geceleri yalnız kaldığımız sırada birinin bizi izlediğini hissederiz. Hatta vücudumuzu ürperti kaplar. Hatta odanın içinde yalnız olmadığınıza o kadar inanırsınız ki bu çok kişide bariz olarak ortaya çıkar. Bazı insanlar ise bunu o kadar net algılayamaz. Bununda sebebi kişinin zihin menfezlerinin açıklığı ve kapalılığı ile alakalıdır. Cinler yapıları gereği yoğunlaşma kabiliyetine sahiptirler. Yani kendilerini gösterebilirler. Bu merak sebebi ile insan yakınınsa sokulan cindeki enerji özellikle zihin menfezleri açık olan kişileri etkiler. Ama bunlardan korkmamak gerek.



Ve's-Selâm...

Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.

Teşekkürler

Sayın SiLence, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.