Evet, dostlar buyurun biraz nefis muhasebesi yapmaya! En son Rabbimiz hakkında neyi merak ettik?

Rabbimiz neyi seviyor diye merak ettik ve bunun hakkında soru sorduk mu? Ya da bir araştırma yaptık mı?

Rabbimiz neyi sevmiyor diye merak ettik ve bunun hakkında kime soru sorduk? Araştırdık mı?

Rabbim benden ne istiyor? Bana neyi emretti? Neyi yasakladı? Bunları en son ne zaman güzelce düşündük, değerlendirdik?

Rabbimiz hakkında ne kadar malumat sahibiyiz? Neyi sever, kimi sever, kimi sevmez, neyi sevmez? Hiç bunlara kafa yorduk mu?

Bir arsanın, tarlanın, iş yerinin, dükkanın, işin veya bir mesleğin değerlenip değerlenmeyeceği hakkında onlarca istişarede bulunuruz.

Bir kızı on kişiye sorarız. Bir damadı on aileye sorarız, araştırırız. Dünyalık bir konu olunca ince eleyip sık dokuruz.

Bir ürünü onlarca kişiye sorar, en iyisini almaya çalışırız. Ama Rabbimiz hakkında hiç soru sormayız. Rabbimizi merak etmeyiz. Onun hoşnutluğunu kazandıracak ameller nelerdir diye sormayız kimselere. Ya da onun gazabına neden olan şeyleri de sormayız hocalara.

Evet, o bize yakındır. O bize yakın da bize ona yakın mıyız?

Bir kere kelimei tevhid ve şehadeti getirince imanımız tam olduğunu sandık. Rabbimizi bize tarif eden Kuran sünnet ve kainat kitabından mesajları ömrümüz boyunca harmanlayıp tefekkür edemiyoruz. Bir kedi, kamplumbağa Rabbimizi nasıl razı edeceğiz? Kendimizden nasıl hoşnut edeceğiz? Rabbimizin kudretini ilmini iradesini nasıl anlayacağız gibi soruları soramadığı gibi biz de sormadık, sormuyoruz veya sordurtmuyorlar. Mevlam iman gözlüğünü takıp basiretimizi açsın.

La ilahe illallah