#1
|
|||
|
|||
Şem'un El-Gazi (AS)
ŞEM'UN ALEYHİSSELAM
Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bir bilgi yoktur. Hz, İsa'dan sonra dünyaya geldiği, ancak hangi asırda geldiği belli değildir. Peygamberimiz (SAV) bir hadisinde şöyle demektedir. ''Geçmiş zamanda Şem'un adlı bir peygamber vardı. Allahu Teala'nın rızası için bin ay devamlı cihad edip silahını omuzundan çıkarmadı. '' Bu hadisi duyan Ashab-ı Kiram (RA) ise, ' Keşke bizim ömrümüz de uzun olsaydı da, biz de din uğruna Allah için cihad etseydik daha hayırlıdır'' buyuruldu.,, Bu rivayet, Şem'un Aleyhisselamın Peygamber olduğu olayını ortaya getirmektedir. Bir başka kaynakta ise şöyle denilmektedir : ''Rum rivayeti, Şem'un bin Mesuh denilen bir zat vardı. Bu zat, müslüman ve incil ehlindendi. Annesi onu, Allah yolunda hizmet etmesi için nezretmişti. Kavmi putlara tapıyordu, Şem'unun evi şehirden uzak bir yerdeydi. Şem'un, Allahu tealayı inkar eden ve putlara tapan sapık kavmiyle cihad edip onları Allaha iman çağırıyordu. Tek başına yaptığı savaşlarda çok ganimet elde ediyordu. Kendisine büyük bir güç ve kuvvet verilmişti." Ana hatlarıyla özelliklerinden söz ettiğimiz bu mübarek zat'ın Kayseri/Erciyes'in batısında bulunan ve bugün adı, "Şem'un El Gazi''dir. Hatta, 12. Asırda Anadolu'yada gelen Selçuklular, onun mezarının üzerine güzel bir türbe yaptırmışlardır... Çevrede derlenen hayat hikayesindeki benzerlik, Peygamberler Tarihi'nde zikredilenle aynıdır. Hikaye şöyledir : Şem'un El Gazi, benzeri görülmemiş bir yiğit olup kendisini hangi bağ ile bağlasalar o bağı kırıp kurtulurdu. İman etmeyenlere karşı Allah yolunda cihat ederdi. İnanmayanlar onun karşısında aciz ve çaresiz kalmışlardı. Bu halden kurtulmak için bir hile ile çare arıyorlardı. Yaşadıkları beldenin hakimi, Şem'unun hanımına haber gönderip, ''Eğer kocanı öldürmede bize yardımcı olursan, seni kendime alıp istediğin her şeye kavuştururum.'' dedi. Kadın buna aldandı ve ''Size nasıl yardımcı olurum?'' diye sordu. O da "Gece uyurken onu iple iyice bağla ve bize haber ver'' dedi. Kadın bu teklifi kabul etti. Bir gece Şem'un uyurken onu sağlam bir iple sıkıca bağladı. Şem'un sabahleyin uyanıp kendisinin bağlandığını görünce, hanımına bunu niye yaptığını sordu. O da, ''Senin kuvvetli olduğunu, seni bağlayan her ipi kırabileceğini söylerdin. Kuvvetini denemek için yaptım bunu" dedi. Şem'un ses çıkarmadı gerildi ve bütün ipleri kırdı... Kadın, yaptığı işte başarısız kaldığını şehrin hakimine bildirdi. Onlar bu defa bir zincir gönderdiler. Onunla bağlamasını tembihlediler: Kadın Şem’u bu defa bu zincirle bağladı. Şem'un uyanınca bu defa zincirleri de bir hamle de dağıttı. Karısına bunu niçin yaptığını sorunca, ."Şem'un ne ile bağlanırsa bağlansın. Hepsini kırar diye duymuştum. Onun için denedim dedi. Şem'un "Doğrudur" diye cevap verdi ve "Ben ancak kendi saçımın teliyle bağlanırsam onu kıramam" dedi. Kadın bunu öğrenince bir gece de onun ellerini ve ayaklarını saçından aldığı kıllarla bağladı.. Sabahleyin uyanınca, Şem’un bunları kıramadı. Kadın durumu şehrin hakimine bildirdi. Askerleri gelip onu şehrin hakiminin huzuruna götürdüler. Şehrin hakimi dört direk üzerine kurulmuş bir köşkte oturuyordu. Şehrin halkını köşkün önüne topladı. Şem'unun orada asılmasını emretti. Şem'un da darağacının önünde Allah'a yalvarıp, "ya Rabbi : Dunyada yaşamayı, kafirler ile senin yolunda cihat etmek için isterim. Eğer bu istegim, kalpden ve samimi ise beni kurtar" dedi. Bunun üzerine bir melek gelip bağlarını çözdü. O da, şehrin hakiminin sarayanı bir top gibi alıp bulundukları yerden daha ötelere fırlattı. Halkından inanmayanları kılıçtan geçirdi. Sonra da evine dönüp kendisine ihanet eden kadının cezasını verdi..." Şem'un Aleyhisselam, bu olaydan son bir süre daha yaşadı. Vefat ettiğinde, Kayseri/Erciyes'in batı tarafında yer alan ve bugün çevre halkı tarafından "Evliya Dağı" diye anılan dağın tam zirvesine defnedildi. Asırlardır buradaki mezar bir Evliya kabri kabul edilerek ziyaret edilmektedir. Peygamberler tarihinde anlatılanlar ile çevrede anlatılanların birleştirilmesi sonucu, bu büyük insanın, Evliya değil de Peygamberler Tarihi'nde kendisinden söz edilen Şem'un Aleyhisselam olduğu ortaya çıkmaktadır. Kabrinin boyu dört metredir. Üzeri kemerle örtülmüştür. Alıntı |
#2
|
|||
|
|||
paylaşım için teşekkürler
|
#3
|
|||
|
|||
Allah razı olsun inşallah
|
#4
|
|||
|
|||
Cümlemizden İnşaallah Hocam ...
|
#5
|
|||
|
|||
teşekkürler
|
#6
|
|||
|
|||
kayseride incesunun şeyh şaban köyünde erciyesin eteklerindeki bir tepede yatıyor bu mübarek ziyaretine gitmiştim o çevre insanları şehmul gazi diyorlar fakat kitablarda hz şemum olarak geçiyor mezarının boyu 4 metre orda kurbanlar kesildi zikirler çekildi her sene ziyaretine gidiyorlardı şu anda gidiliyormu bilmiyorum o dağın tepesine çıkmak rahat 2 saat sürüyo
|
#7
|
|||
|
|||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.” |
#8
|
|||
|
|||
ALLah Razı OLsun PayLaşım İçin..
|
#9
|
|||
|
|||
Sayın @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan, Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren.. |
#10
|
|||
|
|||
Allah Razı Olsun Hocam
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
10 Kasım 1938: Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşama gözlerini yumdu | Celil | Tarih | 19 | 07.03.23 19:16 |
Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa | Och | Allah Dostları & Evliyalar | 0 | 17.08.20 12:44 |
Cezayirli Gazi Hasan Paşa | kutlubey | Tarih | 3 | 24.03.20 04:09 |