Bütün bu soruların cevapları çok kolaydır. Bu insan denen derin varlığı tanımakla ilgilidir. İnsan maddi ve manevi yönleri olan bir canlıdır. Onun psikososyal yönleri vardır. Her insan maddi ihtiyaçları için dünyalık istekleri vardır. Bunlar nefsin istekleridir. İnsan nefsi bu geçici isteklerinden haz alır. Ama bu huzur ve mutluluk getirmez. Manevi yönden yaradılış gerçeklerini idrak etmedikçe gerçekten huzuru bulamaz. Nefsinin isteklerini dinleyen bir kişi onu öven taktir eden insanı sever. Onun fikirlerini savunması ona güven verir. İnsan öncelikle kişilerin fikirlerinden daha çok onu taktir eden ve ona eğlenceli gelen enerji dolu insanları sever. Kendi istediklerine uyanı sever. Fikirleri farklıda olsa ona karşı bir sorun yapmayanla anlaşabilir. İnsan aynı fikirdeki insanlarla birlikte olmakta güven ve güç olarak tercih etsede zıt görüşlü insanlarlada anlaşabilir. Direk bir ayrım iş, aile okul gibi ortamlarda yapılamaz.

iste bu çok güzel açıklamışsın ihtiyaçlar hiyerarşisini yansıtmak bu demekki insanlara egitim şart

Eğer konu kadın erkek ilişkisi ise
Her iki taraf da hayatlarının bazı alanlarından (özgürlüklerinden) vaz geçerek bir birliktelik oluşturur.
Ben ilişkilerde ne bir tarafın eksik ne de her iki tarafta benzerlik aranması gerektiyini düşünmüyorum.

Farklılığın olmaması mümkün değil yani. Lakin ortak müştereklerde ve aile huzurunun olmazsa olmazı olan konularda tezatlıklardan kaçınmak lazım.

Tezatlıklarda olsa uyumlu insanlar bir birlikteliği uzun süreli sürdürebilir.
Bence "uyumluluk" ilişkilerde mutlaka olması gereken bir şey.

🤗 Kesinlikle .Zaten var olan birliklerin bir çoğundada bu kural işliyor.

Kusursuz bir insan bulmanız, asla ve asla mümkün değildir..Her insanın mutlaka artıları da vardır, eksileride .Önemli olan eksiklerin dengelenmesidir.Yani:eksi değerlerin minimize edilmesidir. Ancak bu şekilde sağlıklı bir denge kurmak mümkün olacaktır.Aksi taktirde eksileri yani,zıtlıkları besleyip büyütmüş oluruz ki, buda bütünleşmeyi değil, ayrışmayı körükler ve bütün bağların kopmasına neden olur. Saygılarımla.

Huzur ve mutluluk algısı birbiriyle uyumlu, aynı kavramlardan beslenebilen ve birlikte gülebildiği biriyle yaşlanıp ölmek ister...

her insan farklı yaratılmıştır. Her insanın yaşadıkları farklı duygular oluşturmuştur. İnsan yaptıkları ile kendisinin mimarıdır. Yaptıklarımız farklı olunca bizde farklıyız

İnsan kişisel olarak psikolojik yönleri olan, beşeri ilişkileri nedeniyle de sosyal yönleri olan bir varlıktır. Bir gün karga ve güvercinin arkadaşlık yaptığını görmüşler. Merak etmişler. Çünkü kuşlar sadece kendi türleriyle uçarlar. Yakından bakmışlar ki ikisinin de birer ayağı yaralı olduğu için topallıyormuş. İşte bu insanın sosyal yönünü ifade eder. Ortak sorun ve işleri olanlar birlikte olmaya çalışırlar ve birbirlerini destekledikleri için severler. Bu karşılıklı çıkara dayalı bir yakınlaşmadır. Aynı okulda veya işte olduğunuz arkadaşınızla beraber iyi vakit geçirir. Sonra yıllar sonra bağınız kopar ve ondan uzaklaşır yeni arkadaşlıklar kurarsınız.

İnsanın kendine benzeyeni görüş ve fikir olaraktır. Aynı görüşlere sahip olan insanlar nefisleri ön planda ise uyum içinde yaşayamazlar. Çünkü her ikisinde de öncelik kendileridir. Burada çıkarlar çakışır. Kendini tamamlayan ise ona destek olandır. Bu sosyal hayat için gereklidir. İnsan bir birey olsa da birlikte yardımlaşmadan yaşayamaz. Birbirlerine muhtaçtırlar. Kişiler aynı ortamlarda yaşıyorlar ise bu defa konfor alanları daraldığı için birbirlerini olumsuz etkilerler. O yüzden beraber hareket etmek için birbirlerine saygı gösterip benzemeleri gerekir. Bu eşlerde evliliğin ilk zamanlarında farklılıklar çatışmaya neden olurken zamanla birbirlerine benzedikleri için uyum artar. Birbirlerine benzemezler ise evlilik devam etmez. (Ayna nöronlar devreye girmeli)
İnsanlar düşünce olarak aynı görüşlere sahip olsalarda davranış ve çözüm yolları açısından farklıdırlar. İnsan sadece düşünceden oluşmaz. Düşünceler duygu ve davranışlarla kimlik kazanır. Aynı düşüncede olan biri duyguları ile hareket ettiğinde iradeside güçlü ise çok yüksek hedeflere ulaşabilir. Örneğin, düşünce olarak herkes zengin olmak ister amaç aynıdır. Ama çok az kişi bu mücadeleyi yürütebilir.