Yasak Elma mı, bir sürecin başlangıcı mı? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Derin Konular & Beyin Fırtınası

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 27.06.21, 02:13
 
Üyelik tarihi: 23.06.19
Bulunduğu yer: Amasya
Mesajlar: 184
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Yasak Elma mı, bir sürecin başlangıcı mı?

1400 yıldır hâlâ cevabını bulamadığımız, Cennet'teki yasak ağaç, Cennet'ten kovulma, dünya hayatının başlaması ile ilgili konuya bir de şu açıdan bakalım mı?

Yasaklanan bir ağaç var ve bu ağacın da karşı konulmaz derecede bir meyvesi.
Meyve insan ve insan nesli için o kadar değerli ve kıymetlidir ki, Allah’ın yasak emrinde de bu açıkça görülür.
Hz. Adem ve Havva Cennetin her türlü nimetlerinden istifade ederlerken niçin bu meyve yasaklanmıştır? Bunu yasaklamaktaki amaç ve hedef nedir? İblis burada neden devreye giriyor?

Peki bu ağaç ve meyvesi nedir?

Bu konuda çok değişik yorumlar var. Elma diyenler, buğday diyenler olmuş. Başka bitki ve ağaçlara benzetenler de var. Ancak konu günümüze kadar tam olarak açıklığa kavuşmamış. Bu durumda günümüzdeki ilim ve fen noktasındaki gelişmeler ışığında farklı bazı yorumlar yapılabilir.
Öncelikle “şecere”, yani ağaç konusunu ele alalım. Şecere Arapçada ağaç manasına geliyor. Ancak bu kelime sadece ağaç şeklinde tanımlanmamış. “Bir kişinin ya da bir ailenin en uzak atasından başlayarak bütün bireyleri gösteren çizelge, soy ağacı, hayat ağacı, bir neslin soyunun yazılı olduğu çizelge” anlamına da geliyor. Bazı tefsirlerde bu tabir kâinatın, insanın, mahlûkatın yaratılışı manasında kullanılmış.

Bu ifadelere göre; "şecere" bir yaratılış ağacıdır. Ve bu ağacın da bütün genetik şifrelerinin yazıldığı bir meyvesi ve meyvesinin de bir öz ve çekirdeği var. Bugünkü bilim verilerine göre bir ağacın bütün program ve özelliklerinin meyvesinde ve meyvesinin çekirdeğinde yazılmış olduğu görülür. Genetik bilimi ve DNA keşifleri bunu bize çok açık ve net bir şekilde bildiriyor.

Cennetteki ağaç, bir yönü ile insanlığın yaratılış ağacıdır. Belki de insanlığın soy kütüğüdür. İnsanlığın bütün şifre ve özelliklerini ihtiva eden bir ağaçtır. Meyvesi ise bütün insanların genetik şifrelerinin yazılıp kodlandığı harika bir meyvedir. İnsanlığı ebede kadar ilgilendiren bütün her seyin kaydedildiği, kâinatın tamamını ilgilendiren diğer meyvelere benzemeyen nurânî bir meyvedir. İşte bu sebeple Hz. Adem ve Havva için karşı konulmaz bir cazibeye sahipti bu meyve.
Zira meyvenin yenmesinin ardından cismî, bedenî ve fizikî haller değişmeye başlamıştır. Bu konudaki bazı haberlerde meyvenin yarısını Hz. Havva, yarısını da Hz. Adem’in yediği ifade edilmekte. Belki de bu meyve bir dala bağlanmış çatallı bir meyve idi, Hz. Havva kendi payını, Hz. Adem de kendi payını yedi. Kur’ân’ın bildirdiğine göre ikisinin aynı anda meyveyi yemesi böyle bir durumu açıklıyor olabilir. Zira Taha Sûresinde, “Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler” âyeti meyvenin aynı anda yendiğine işaret ediyor olabilir.
Hz. Adem ve Hz. Havva bütün insanlığın genetik şifresinin kodlarını taşıyan bu meyveden kendi paylarına düşen kısımlarını yedikten sonra vücutlarında bir şeyler değişmeye başladı.
Şöyle ki:
Yasak meyve diye ifade edilen genetik şifre her birinin vücuduna girince fizikî süreç başladı. İlk kuantlaşma, yani dünya hayatına uygun bir maddeleşme süreci başladı. Vücut yapılarında değişiklik sebebi ile cennet hayatı arasında ilk farklılaşma da böylece başlamış oldu. Zira cennet elbiselerinin vücut üzerinden kalkması buna işaret eder. Çünkü Hz. Adem ve Havva için beş ve üstü boyutlu bir hayat tarzından zaman-mekân boyutuna, yani dört boyutlu dünya hayatına doğru bir değişme başlamıştır.

Yasak meyve içindeki genetik kodlar Hz. Adem ve Havva’da maddî bir süreci başlatmış bir reaksiyonlar zinciridir sanki. Bundan sonra maddî vücut yapısı teşekkül etmeye başlamış. İç organlar, kalp ve solunum ve dolaşım sistemi yaratılmış ve süreç sindirim ve üreme sistemi ile tamamlanmıştır. Bunu da dış ortamda ilk gözüken organların üreme organları olmasından anlıyoruz. Yine Kur’ân’ın tabiri ile, meyve yendikten sonra “ayıp yerleri” (üreme organları) ortaya çıkmıştır" denilmektedir.

Yasak meyve tabir edilen genetik şifrelerin vücuda alınması ile cinsiyet teşekkül etmiştir. Dikkat edilirse aynı anda Hz. Adem ve Havva kendi paylarına düşen meyveyi (ister yarım, isterse başka bir şekilde olsun) yemiştir. Bunun neticesinde Hz. Adem’de erkeklik kodu; Hz. Havva’da ise kadınlık kodu genetik olarak işlenmiş, yani insanlığın üreme kodları farklı iki vücuda yerleştirilmiştir. Kadın ve erkek arasındaki birbirine ilgi duyma da bu noktadan ileri gelmektedir. Tek dala bağlanmış bir meyveden iki parça yendiği için bu meyvenin tek olmasından dolayı bir çekim hâli mevcuttur.

Hz. Adem ve Havva’da dünya hayatını yaşamaya uygun maddeleşme süreci ile ilk hata ve yanlışlık yapma kabiliyeti ortaya çıkmıştır. Çünkü bu meyve yasaktır. Sonuç ne olursa olsun Allah bu meyvenin yenmesini yasaklamıştır. Meyvenin yenmesi Allah’ın emrine karşı gelmek demektir. Bu da hata ve yanlış bir fiilin işlenmesi anlamına gelir. Burada dikkat çekici bir sır vardır. Demek ki hatalar ekseriyet itibari ile maddî haller ve yaşayışlar neticesinde ortaya çıkmaktadır.

Maddî hatalar itibari ile Allah’ın güzel isimlerinin tecelli etmesi de bu süreç ile başlamış oluyor. Yapılan bu hatadan dolayı Allah'ın güzel isimleri tecelli etmeye başlamış, daha yasak meyvenin yenmesi ile birlikte Settar ismi tecelli etmiş ve Hz. Havva ile Hz. Adem cennet yapraklarını alarak ayıp yerlerini örtmeye, Allah’tan utanmaya, haya etmeye başlamışlardı. İnsanlığın genetik şifresini taşıyan yasak meyve yenmese maddî süreç başlamayacak, maddî süreç başlamasa Allah’ın bazı isimleri tanınıp bilinmeyecekti. İlk anlarda Settar ismi tecellisi ile birlikte Gaffar, Rahim, Tevvab, Rauf gibi isimler de tecelli etmeye başlamış ve Hz. Adem’in mühim bir vazifesi olan Allah’ın güzel isimlerine ayna olmak hususu böylece gerçekleşme yoluna girmişti.

Taha Sûresi 120-122 ayetlerde;
“Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: ‘Ey Âdem! Sana ebedîlik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?’
Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.
“Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi.

Ayetlerde dikkat çekildiği üzere Şeytan, Hz. Adem ve Havva’yı “ebedî yaşamak” düşüncesi ile aldatmıştır. İşin aslı bu aldatma tamamıyla da yanlış bir haber ve bilgi değildir. Zaten o ağacın meyvesinde bir ebediyet duygusunu, bir ebediyet cazibesini Hz. Âdem de hissetmiştir. Şeytanın da böyle bir bilgiyi bildiği, en azından tahmin ettiği görülmektedir. Burada Şeytanın maksadı Hz. Adem’in meyveyi yiyerek Allah’a isyan etmesini sağlamaktır. Bu sayede onun da cennetten kovulacağını zannederek, güya ondan intikam almış olacaktır. İşin aslında insan için ebediyet yolu bu yasak meyvenin yenmesi ile açılmıştır. Bilgi doğrudur, ancak fiil bir hata sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Demek ki insan için ebediyet yolu belli başlı hatalar sonucunda ortaya çıkacaktır. Hata yapılacak ki doğru bulunsun, günah işlenecek ki af vuku bulsun, ölüm görülsün ki ebediyetin değeri bilinsin. İşte insanlığın bütün terakkisi bu yolla olmuştur ve olmaktadır da...
Yine de doğrusunu Allah bilir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 27.06.21, 13:39
Acemi
 
Üyelik tarihi: 18.11.18
Bulunduğu yer: Kocaeli
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şecere Arapçada sadece ağaç anlamına gelmez. Bugünkü mana ile bir şeyin özü, dna'sı, içyüzü, içeriği, geçmiş ve geleceği anlamına da gelir. Müfredat ta geniş açıklamaları vardır. Oradaki ağaç insanoğlu, meyvesi de kıyamete kadar gelecek insan nesildir. Ayrıca orada geçen sembolik konuşmaların cennetle ilgisi de yoktur. Arapçada cennet, bahçe demektir. Ahiretteki cennet farklı bir şeydir.

1- Cennette günah da işlenmez, sevap da.
2- Cennette yasak da olmaz, yasak işlerde.
3- Cennette şeytanın ve kötülüğün, günahın işi ne?
4- Âdem cennetten kovulmadı, dünyada yaratıldı. Hatta Âdem de, şeytan da cenneti görmedi bile.

Şimdi konuya girelim.

İnsanlar bu dünyada belki milyon yıldır var ve Yaratıcının tebliğine muhatap.

Kur'an, insanlık tarihinin başlangıcına tarih vermez. Oysa bazı hadislerden yola çıkarak benim çıkarımıma göre insanlık tarihi 5 milyon yıl önce başlamış olabilir. Eğer bu tarih doğruysa İslâm 5 milyon yıl önce de vardı.
Gelelim insanlık tarihine ışık tutacak hadislere:

Bir defa Âdem, ilk insan da değildir. Bunu bir kenarda akılda tutalım.

İmâmiyye ve Sufiyye ekolünün âlimlerine göre bizim Kur'andan öğrendiğimiz Adem'den başka Adem'ler de vardır. Kaldı ki Kur'anda 25 yerde geçen Âdem lafzının sadece 2 tanesi insan olan Adem'i kast eder, diğer 23 tanesi "İNSAN TOPLULUĞU" anlamındadır. "Ben-i Âdem" "Adem'i beşer" gibi.

Ruhu'l me'aninin 15 nci faslında şöyle yazar: "Atamız Âdem'den önce daha 30 Âdemin bulunduğuna, her Âdem ile diğer Âdem arasında 1.000 yıl geçtiğine, bunlardan sonra dünyanın 50.000 yıl harap kalıp sonraki 50.000 yılda imar edildiğine, daha sonra atamız Âdemin yaratıldığına dair sayfalar dolusu bilgi verilir.

Devam ediyoruz;

İbn Bâbveyh'in "Kitâbu't Tevhid" inde, nesebi babadan Hz. Ali'ye (r.a.) anneden Hz. Ebubekir'e (r.a.) dayanan Câfer'i es Sâdık (D.699- Ö.768) (k.s.)'tan nakledilen hadiste:

"Sen sanıyorsun ki, Allah sizden başka beşer yaratmamıştır! Vallahi Allah bin kere bin Âdem yaratmıştır ve sizler o Âdemlerin sonuncususunuz." Açıklamalar çok uzundur, kısaca özetlemekle yetindim.

Yine aynı nurlu aileden bir âlim olan Muhammed Bâkır şöyle der: "Atamız (babamız) olan Âdem'den önce bin kere bin, ya da daha fazla Adem geçmiştir bu dünyadan."

Bundan 900 yıl önce yaşamış Şeyhu'l Ekber İbnü'l Arabi hazretleri ise Fütuhat'ı Mekkiyye'sinde şöyle yazar: Bundan 40.000 yıl önce bu dünyada başka Âdemlerin de yaşadığını belirtir. Füsus'ül Hikem isimli eserinde de ayrıca bahseder.

Hz. Peygamber (s.a.v) de şöyle buyurur:

- "Sizden önce bu dünyadan 100.000 Âdem nesli gelip geçmiştir. Siz bunların sonuncususunuz..."

Her neslin 50 yıl ömür aralığı olsa, 5 milyon yıl eder.
Doğrusunu Allah (c.c.) bilir.

İlk yaratılıştaki şeytan, melek, Âdem ve Allah arasındaki konuşmalar LÂ TAAYYÜN mekânı denilen varlık ve yokluk âlemi arasındaki konuşmalardır ve o sembolik konuşma esnasında ortada ne Âdem vardır, ne şeytan (nefs) vardır, ne de melek vardır aslında.

Yaratıcı ve yaratılan arasında geçen diyalog, sadece yaratılacak olan varlıkların hâl, misyon ve karakterlerinin SEMÂVİ PROLOG şeklinde dışa (geleceğe) aktarılması, misal verilmesidir.

Orada, (bezm-i elest) Âdem dâhil, kıyamete kadar doğacak tüm insanların ruhlarına: "BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM?) diye bir soru soruluyor.

Şimdi dikkat edelim!
Eğer Âdem orada bir günah işlemiş olsaydı ve insan olarak cennette yaratılmış olsaydı, diğerlerine ne oldu peki? Onların da Adem'le birlikte günah işlemesi veya birlikte kovulması gerekmez miydi? Aynı günahı veya benzerini onların da işlemeleri mümkün değil miydi?

BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM sorusunun muhatabı sadece Âdem değil. O zaman diğerleri nerede?

Bundan da anlaşılacağı üzere insan henüz yaratılmadı. Evren de ortada yok. Yani Allah'tan başka kimse yok ve varlık henüz açığa çıkmadı.

Cennette günah işlenir mi?
Allah huzurunda isyan etmek %100 bilgi sahibi olan şeytanın.. ve yine Allah huzurunda %100 bilgi sahibi olan Âdem'in günah işlemek haddine mi düşmüş?

Demek ki o prolog, sadece vücud bulmamış ruhlarla yapıldı ve ruhlar da günah işleyemez.

Yoksa isyan etmek şeytanın (nefsin en aşağı hâli) haddine mi düşerdi?

Ya da Melek; "Sen ne yaptığının farkında mısın?" Kabilinden: "KAN DÖKECEK BİRİNİ Mİ YARATACAKSIN?" diye Yaratıcıyı eleştirmeye cür'et mi edebilirdi?

Veya Yüce Allah'ın: "Ben yeryüzünde bir insan yaratacağım!" Diye meleklere danışmaya, onların fikrini almaya ihtiyacı mı vardı?

Bu diyalog şeklindeki konuşmalar Elest Bezmindeki ilk insandan kıyamette doğacak son insanın henüz bedensel olarak vücut bulmamış ruhlar arasındaki konuşmalardır. Orada Allah'ın varlığına ve birliğine ne şek vardır ne şüphe. Ancak insan ruhu bedenlenme aşamasına geçtiğinde o yokluk âlemindeki geçen konuşmalar unutturulur, hatırlamaz.
Tıpkı anne karnındaki bebeğin, anne karnındaki süreci hatırlayamadığı gibi...

İşte yokluk âlemindeki bu konuşmalar sadece insanın nankör, kan dökücü, hem sevap işlemeye hem günah işlemeye meyilli olduğunu vurgulamak, meleklerinse iradesi olmayan, sadece yaratılış fıtratı özelliklerine uygun hareket edeceği ve bunun dışına çıkma iradesi olmadığı ve şeytanın (nefsin) günaha, yasak olan şeylere meyilli olduğu vurgulanmaktadır.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 27.06.21, 13:43
Acemi
 
Üyelik tarihi: 21.06.21
Mesajlar: 17
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Adem cennet boyutunda dünyada var idi .
Elma cinsellik tir
Cinsellik nefs tir
Elma (mecaz ) ile bedenini farketmis yani madde alem gözle görünmüş
Cinsellik ikilikte birlik olduğu iicn Allah 'a en çok şirk koşulan haldir ve tam olarak da aslen şeytan burada devreye giriyor
Enerji nur boyutunda yaşayan adem cinsellik ile madde boyuta geçiş yapmış
Ademin bedenini ben zannı ile dünya yaşamında imtihanı start vermiş
Önemli bir dipnot ise ; adem ; kqdin yada erkek olabilir , ille eril olması söz konusu değil , ve adem değil Ademler dir doğrusu
Adem ve havva ikilisi beden ve ruh tur
Adem ruh havva beden
Bu ikilem den çıkıp olaya ikili cinsellikten ziyade kişinin kendi nefsi arzuları , ihtiraslari olarak direk kendimizden yola çıkarak bakmalıyız.

Tüm insanlık önce dişil form da oluşur
Tüm bebekler önce dişil sonra eril olma yolunda evrimlesir
Dünya alemi rahiym sıfatını taşır
Dünyanın ; yaşlı kokoş bir kadın kılığında Hz Muhammed 'e göründüğü salih hadisler de yazar
Allah ın rahman sıfatı maddesiz nur boyutu rahiym sıfatı madde görüntülü sıfatı dir
Dişil hayat tıpkı yasli kokoş bir kqdin gibi bizleri toprağından etinden sütünden besleyip büyüyüp en nihayetinde vefat hali ile uğurlar (benzetme nin izahı ).
Dünya yaşamı cinsellik arzusu ile ademi "ben " algısiyla oyalar kandırır
Tüm ayetlerde bu husus vurgulanır
Nefs ten korunma !!!!
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 27.06.21, 13:44
Acemi
 
Üyelik tarihi: 20.08.19
Bulunduğu yer: Africa
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

O meyve yenmeseydi, bu gün ki insanlığın bir üst mertebesi olan meleklik hali devam edecekti. Dolayısı ile dünya da bu yaşam tarzı da olmayacaktı. Belki Allahın dikkati o meyve ağacına çekmesi belli bir amaç içindi. Yaradan her şeyi bilendir. Sonucun buralara gelmesini tasarlamıştı. Adem ile Havva da bunun gerçekleşmesine katkıda bulundular. Sonuç bunların oluşması gerekiyordu. Gereği de gerçekleşti.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 27.06.21, 13:48
 
Üyelik tarihi: 11.06.19
Bulunduğu yer: kabir
Mesajlar: 269
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

zaten cennette ebedi bir hayattayken niye ebedi hayat vaadiyle kandirsinki seytan.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 27.06.21, 13:48
Lady - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dost Üye
 
Üyelik tarihi: 09.11.16
Bulunduğu yer: Nederland
Mesajlar: 587
Etiketlendiği Mesaj: 44 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] işte bunu sorgulayarak başlayacağız. 😉
__________________
Yarına kaldı şarkılar aman
Bu yaraya deva değil zaman
Ateş düştüğü yeri yakar
Bu düzeni bozuk dünya yalan..
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 27.06.21, 13:51
Acemi
 
Üyelik tarihi: 24.06.21
Bulunduğu yer: England
Mesajlar: 9
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Oldukça güzel ve ilginç bakış açısı.
Doğrusunu Allah erken bildirmezse, ahirette ögreniriz sanırım.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 27.06.21, 13:52
 
Üyelik tarihi: 15.01.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 174
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

hazırcı olmayın, gayret gösterin. Ahiret'te geç kalmış olabilirsiniz. 😉
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 28.06.21, 17:09
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 05.05.20
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 612
Etiketlendiği Mesaj: 28 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM sorusunun muhatabı sadece Âdem değil. O zaman diğerleri nerede?"elesteki ruhların tamamı doğacak olan tüm ruhlardır, sadece hz adem değil tabiki. bu konu çok uzun.

dünyada insanlardan önce cinler vardı, yeryüzünde 19000 yıl hüküm sürmüşler. ondan öncede insan varmıydı allah bilir. su an başka alemler varmıdır onuda allah bilir. muhammediye kitabında insanın yaradılışı dünyanın yaradılışı ahiret çok uzun yazar.

elma da şeytanda bir imtihan olamaz mı? dünyaya geliş amacımız bu. aslında burada çıkaracak bir ders var. elmayı dünya heveslerine benzetir isek rabbimizin ceza olarak hz adem ile hz havvayı dünyaya indirmesi, tüm cennet nimetlerinden mahrum etmesi bize bir nasihat... yani dünya hevesi cennetin yanında bir elma kadar ama sen bu nimetleri tepip bir elma uğruna cennet nimetlerinden olup dert dolu dünyaya geldin.. dünyada ki heveslerde sana sunacağımız nimetlerin yanında bir elma bile değil atandan örnek al buna göre davran bırak elmaları hevesleri sana sunacağımız nimetlere gel. bana yansıyan bu
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
adem, cennetten kovulma, ebedi hayat, havva, ilk insan, yasak elma, şeytan

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Türk'ün yasak kitabı - Kızıl Elma Mube Derin Konular & Beyin Fırtınası 6 24.09.23 14:06
3 ayların başlangıcı ibadetleri ATES Sorularınız 0 01.02.22 21:55
Manikür başlangıcı Och Saç ve Cilt Bakımı 0 12.08.20 16:58
Evrenin başlangıcı Big Bang değil Genişim Evresidir KaLpSiz Bilim ve Teknoloji 0 21.10.17 10:37


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:56.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147