|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Heyecanını ve gayretini yitirmiş cesetler
Bir şarkı çalıyor yan odada, dikkatimi çekiyor bir cümlesi: "Zırhı paslanmış bir kahraman gibiyim."
Eski zamanlarda yaşamış insanlarla kıyaslanamayacak kadar çok bilgiye sahibiz. Peki bu iyi bir şey mi? Sadece yaşadığı mahalleden, köyden ya da şehirden haberdar olan insanlarla, dünyanın bize en uzak ülkesindeki bir hadiseden anında hem de görüntülü ve sesli olarak haberdar olan bizleri bir kıyaslayalım... Ekonomik ve siyasi gelişmeleri, istatistikleri, rakamları, savaşların acılarını, açlığın hallerini, yoksullukları, günahları, fitneleri ve daha yüzlerce şeyi görüyor, hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Oysa bu kadar çok bilgiye katlanacak kadar takatimiz yok! Herşeyi görmek ve çok sık görmek; herşeyi duymak ve çok sık duymak; sadece alışma eşiğimizi düşürüyor ve bağışıklığımızı artırıyor. Heyecanını ve gayretini yitirmiş cesetlere dönüşüyoruz! Yüzlerce insanın bir kalemde katledilmesine de, bombardımanları canlı yayında seyretmeye de alışıyoruz. Tıpkı kelime-i şehadete alıştığımız gibi. Tek damla gözyaşına hasret göçüp gidiyoruz bu dünyadan. Bu kadar çok olumsuz hadiseye muhatap olan ruh herşeyden ümidini kesiyor ve içinde biriktirdiği bilgilerle öylece hareketsiz kalakalıyor. Biliyoruz bilmesine, dîni bilgilerimiz ve dini bilgilere ulaşma imkanlarımız her çağdaki müslümanlardan çok daha fazla ve kolay belki. Ama, bildiklerimizle ne bir şerri düzeltmeye kolumuz kalkıyor, ne de yolumuzdaki bir taşı ayağımızla kenara itmeye mecalimiz var. Şarkıda söylendiği gibiyiz, "zırhı paslanmış bir kahraman gibi." Öyle ya zırhın paslanmışsa ne kadar kahraman olursan ol, hareket kabiliyetini yitirmişsen, hareketsizliğe alışmışsan bir işe yaramaz, çok şey biliyor olman seni selamete ulaştırmaz. Bu çok bilen ama paslanmış halimizle o kadar savunmasız bir haldeyiz ki, her gelen geçen bir darbe vuruyor imanımıza! Çok bilmek, çok bakmak bizi yoruyor... Hayber Yahudilerinden birinin siyâhi kölesi olan Habeşli Yesâr aklıma geldi. Hani imân eder etmez Hayber'de çarpışan ve şehit olan Yesâr. Onu savaş meydanlarına atılmaya ve şehid yapmaya sadece Allah'ı ve Resulü'nü bilmek yetmişti. Tek secde etmeden cennete uçan müslüman ünvanını aldı, sahabe oldu Yesâr r.anh. Bu paslanmış kılıklardan kurtulmak için bize yetmeyen ne peki? Neyi bilmiyoruz da bize yetmiyor? |
#2
|
|||
|
|||
İlim var ama irfan yok amel yok sadece yüzeysel bir birikim bizimkisi ne kendimize fayda ediyor ne başkasına zaten hal ilmi olmayan ilmin faydası olur muki kitap yüklüler gibiyiz malesef sırtımızda taşıyoruz ama yüreğimize inmemiş lafta var fiiliyatta yok etiket var içi boş. ...
|
#3
|
|||
|
|||
Nefsimizin ben her şeyi bilirim sevdası kibir hastalıgı yeteri kadar bize ceza olarak yetiyor bunlar içimize işledi mi imanımız sallanıyor gelsin ruhu alınmış bedenler
|
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Sınav Heyecanını Yenmek ve Sınavda Başarılı Olmak İçin Muazzam Bir Dua | RvP | Dualar & Dua Kardeşliği | 1 | 29.09.23 23:33 |