Fir’avnın Ordusunda Kısrak Yok idi. Yukarıda da Geçtiği Gibi, Cebrâil Aleyhisselâm Bir Kısrak Üzerinde Gelip, Önlerine Düşüp Denize Girdi. Fir’avnın Atı, Önündeki Kısrağın Kokusunu Aldığı Gibi Ardına Düşüp Denize Daldı. Fir’avn, Denize Girmeye Korktuğu Hâlde Bindiği Atı Engelleyemedi. Arkasından Bütün Askerleri de Denize Daldılar. Bütün Fir’avn Askerlerinin Arkasına Mikâil Aleyhisselâm Düşüp Hepsinin Denize Girmelerini Çabuklaştırdı. Deniz Dışarısında Tek Kimse Kalmadı, “Çabuk Olun! Arkadaşlarınızdan Geri Kalmayın!” Diyerek Mikâil Aleyhisselâm Onları Teşvik Ediyordu.

Önlerinde Bulunan Cebrâil Aleyhisselâm Karaya Çıktığında Fir’avnın Askerlerinin Tamamı da Denize Girmiş Bulunuyordu. İşte Tam Bu Sırada, Dağlar Gibi Yükselen Dalgalar, Fir’avn ve Askerlerinin Üzerine Yürüyüp Onları Boğdu. Fir’avn Askerlerinin Deniz İçerisinde Kapladığı Yer Dört Fersahlık Bir Alanı Kapsıyordu.