Kelam Metodunu Benimseyen Kelam Ekolü Eş-ari Mezbehi - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 11.02.20, 09:54
Och Och isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 23.11.17
Bulunduğu yer: Tuna Boyunda
Mesajlar: 6,349
Etiketlendiği Mesaj: 410 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Kelam Metodunu Benimseyen Kelam Ekolü Eş-ari Mezbehi

Ebu'l-Hasen el-Eş'ârî'nin (324/935-36) öncülüğünü yaptığı, kelâm metodunu benimseyen kelâm ekolü. Çoğulu "Eşâ'ira" gelir.
Eş'ariyye ismi, her ne kadar, Ehl-i Sünnete mensup iki ekolden birisinin ismi olsa da, bu ekolün ortaya çıkışı dikkate alındığında, ehl-i bidata mukabil kullanılması itibariyle genel anlamda Mâtûridîyye'yi de içine alarak, Ehl-i Sünnet'in genel ismi olarak anlaşılmaktaydı. Zira, o yıllarda akaidin önemli meselelerinden birini teşkil eden Allah'ın sıfatları meselesinde birbirine zıt iki görüş ileri sürülüyordu. Bunlar, sıfatları kabul eden Selefiyye görüşü ile onların bir kısmını kabul etmeyen Muattıla görüşü idi. Selefiyye'ye sıfatları kabul etmesi sebebiyle "Sıfâtiyye" deniliyordu. Eş'ârî Selefiyye'ye geçtikten ve Eş'ariyye ekolünün temsilcisi olduktan sonra, sıfatları kabul eden Ehl-i Sünnete "Eş'ârîyye" denilmiştir. İşte bu bakımdan Eş'ârîyye, ehl-i bid'ata mukabil olarak kullandığı takdirde Maturidiyye'yi de içine almaktadır (Bekir Topaloğlu, Kelam İlmi 153. Ayrıca kaynaklar için bk. Şehristânı, el-Mile'l 1/92-93; İzmirli, Yeni İlm-i Kelâmı/l 10).
Eş'ârîyye Mezhebi, Mu'tezile'ye karşı bir anti-tez olarak doğmuş ve selef akidesini esas almıştır. Fakat, akaid meselelerinin ele alınışında kelâmı bir istidlâl kullanılmış, te'vile yer verilmiştir. Eş'ariyye'ye mensup kelâm âlimleri zamanla te'vile daha çok yer vermişler, zaman zaman da kelamda yenilikler yaparak, Kelâm ilmini felsefe ile meselelerini tartışabilecek bir güce kavuşturmuşlardır. Gazzâlî'nin faaliyetleri bu hususun en canlı örneği olarak ele alınabilir. Kısacası, Eş'ârî kelâmında aklın büyük önemi vardır. Zira, ortaya çıkışındaki ortamda bunun böyle olmasını zorunlu kılıyordu .
Eş'ârîyye ekolü önce Irak ve Suriye'de yayılmış daha sonra da Nizamiye medreselerine Eş'ârî âlimlerinin tayin edilişiyle geniş bir alana yayılma imkânı bulmuş ve Mısır ile Mağrîb ülkelerine kadar yayılmıştır.
Eş'ârî'den sonra bu ekole mensup olarak, ortaya atılan fikirleri geliştiren âlimler arasında şunları saymak mümkündür: Ebû Bekir el-Bâkıllânî (403/1012-1013); İmâmu'l-Haremeyn Cüveynî (478/1085-86); Ebû Hâmid Gazzâli (505/1111); Şehristânî (548/1153-54); Fahru'd-din Râzı (606/1209-10); Sayfullah Âmidî (631/1233-34); Beydâvî (685/1286 -87); Sa'dud-din Teftâzânî (793/139091); Seyyid Şerif Cürcânî (816/141314); Celâlu'd-din Devvânı(908/1502503).
Eş'ârîyye ekolünün genel görüşlerine gelince; Bunları bir fikir vermesi açısından ana hatlarıyla şöyle sıralanabilir: Ancak bu görüşleri tam anlamıyla ifade edebilmek için dayandıkları esaslar ve istidlâl yollarıyla, delilleriyle ele almak en doğru yol olacaktır. Bu da burada mümkün olmadığı için bunları ana başlıklarıyla verme yolunu tercih ediyoruz.
1. Ma'rifetullah: Akıl hiç bir şeyi vâcip kılamaz. Akıl, Allah'ı bulabilecek güçte bile olsa, Allah'ı bilmek şer'an vaciptir. Aklen bir vucûbiyyet yoktur. Şeriattan, dinden- haberi olmayan insan, hiç bir şeyden sorumlu değildir.
2. Nübüvvet: Nübüvvet için erkek olmak şart değildir. Kadında peygamber olabilir.
3. Cüzi İrade: Cüzi irade müstakil değildir, onu da Allah yaratır.
4. Kesb: Kesb, insan gücünün, güç yetirilen şeyle birlikte olmasıdır. Eş'ârîyye ekolünde kesb anlayışı kapalı bir şekilde anlatılmıştır. Bu yüzden anlaşılması diğer meselelere göre daha zordur.
5. Husn ve Kubh: Husn ve kubh şer'îdir, akıl ile idrak olunamaz. Ancak Allah'ın emir ve yasağı ile bir şeyin iyi ya da kötü olduğu bilinir. Bir şey emredilmiş ise iyidir, nehyedilmiş ise kötüdür. Emir ve nehiy olmadan iyilik ve kötülük bilinemez.
6. Tekvin: Tekvin hakiki bir sıfat olmayıp, itibarı bir sıfattır, kudret sıfatının bir taallukudur.
7. Sebep ve Hikmet: Allah'ın fiilleri bir hikmete göre olmadığı gibi bir sebebe de bağlı değildir. Çünkü Allah, yaptıklarından sorumlu değildir.
8. Güç Yetirilemeyen Şeyle Teklif: Allah'ın insanın gücünün dışında kalan bir şeyin yapılmasını emretmesi ve kullarını bununla mükellef tutması caizdir. Ama böyle bir durum vaki olmamıştır.
9. İbadet Mükellefiyeti: Kâfirler iman etmekle mükellef oldukları gibi, ibadet etmekle de mükelleftirler. İbadet etmedikleri için ayrıca ceza göreceklerdir.
10. İrtidad: Dinden çıkmış olan, yeniden iman ederse amelleri de kendisiyle geriye dönmüş olur.
11 . Kelâm-ı Nefsı: Kelâm-ı Nefsî'nin işitilmesi caizdir.
12. Kur'an-ı Kerîm: Kelâm-ı nefsî durumundaki Kur'an mahluk değildir. O Allah'ın kelâmıdır. Ses ve harflere muhtaç değildir. Elimizde bulunan mushaf ise, ses ve harflere muhtaç olan kelâm-ı lâfzîdir ve mahluktur. Allahu Teâlâ şöyle buyurur: "Bir şeyi(n olmasını) dilediğimiz zaman sözümüz ancak ona "ol" dememizden ibarettir. O da derhal oluverir" (en-Nahl, 16/40). Kur'an yaratılmış olsa idi, Allah kendi sözü olan Kur'an'a ol demiş olacaktır. Halbuki "ol' sözü de Kur'ân'dadır.
13. Ezelde Ma'dûma Hitab: Yüce Allah'ın hitabının ezelde ma'duma (yokluk) taalluk etmesi caizdir. Buna göre Yüce Allah ezelde mütekellimdir.
14. Tevbe-i Ye's: Ümitsizlik halinde yapılan tevbe makbuldur.
15. Şefaat: Şefaat haktır ve kıyamet günü gerçekleşecektir.
16. Rü'yet: Yüce Allah'ın ahirette mü'minler tarafından gözle görülmesi mümkündür ve görülecektir. Bu hem aklı deliller hem de naklî deliller ile desteklenmiştir. Allahu Teâlâ Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurur: ''O günde (kıyamette) peygamberlerin velilerin ve müminlerin yüzleri apaydınlıktır. Rablerine orada hiçbir engel olmaksızın bakıcıdırlar'' (el-İnsân, 75/22-23) .

Netten
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 19.03.20, 15:05
Acemi
 
Üyelik tarihi: 08.02.20
Bulunduğu yer: hatay
Mesajlar: 23
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Taşköprizade nin (968/1561) belirttiğine göre Ehli sünnet vel cemaat'in ilm-i kelam da iki lideri vardır. Birisi Hanefi olan Ebü Mansur el Maturidi diğer de şafi olan ebül Hasan el Eş aridir.
Hal böyle iken siz her iki görüşü de eşari olarak kabul edip birde eşarilik maturidiyi de kapsar diye bir asçıklamada bulunursunuz.
Kaldı ki Hanefi mezhebi ile şafi mezhebi arasında itikadi konularda büyük farklılıklar varken ve dahi Hanefi mezhebinin diğer mezhepleri içine aldığı gerçeği ortada duruken b öyl bir düşünceyi kabul etmek çok yanlış bir görüş olur. Lütfen hassas bir konu üzerinde gerçeği yansıtmayan açıklamalarda bulunmayınız.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 19.03.20, 15:12
Acemi
 
Üyelik tarihi: 08.02.20
Bulunduğu yer: hatay
Mesajlar: 23
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Arkadaşım bu saçma fikirleri nereden buluyorsunuz bilmiyorum ama. Şunu belitrmekte fayda görüyorum.
Eş'arilik Ebü'l Hasan el-Eş'ari nin görüşlerini yansıtır.
Maturidilik ise Ebu Mansur el-Maturidi nin.
Maturidi Hanefi mezhebine bağlıdır. Eşarilik ise Şafi mezhebine. Şimdi Maturidinin eşarilik içerisinde yer aldığını söylemek ve aynı görüşleri benimsediğini söylemek ne kadar bilgisizce bir düşünce dir. Şafi itikadı ile Hanefi itikadını bilmeyen bu fikri savunabilir ancak.
Lütfen daha detaylı araştırarak paylaşımlar yapınız.
Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 19.03.20, 16:28
Och Och isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 23.11.17
Bulunduğu yer: Tuna Boyunda
Mesajlar: 6,349
Etiketlendiği Mesaj: 410 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
girgiz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşım bu saçma fikirleri nereden buluyorsunuz bilmiyorum ama. Şunu belitrmekte fayda görüyorum.
Eş'arilik Ebü'l Hasan el-Eş'ari nin görüşlerini yansıtır.
Maturidilik ise Ebu Mansur el-Maturidi nin.
Maturidi Hanefi mezhebine bağlıdır. Eşarilik ise Şafi mezhebine. Şimdi Maturidinin eşarilik içerisinde yer aldığını söylemek ve aynı görüşleri benimsediğini söylemek ne kadar bilgisizce bir düşünce dir. Şafi itikadı ile Hanefi itikadını bilmeyen bu fikri savunabilir ancak.
Lütfen daha detaylı araştırarak paylaşımlar yapınız.
Saygılarımla

Bu yazıyı nereden buldum? --- Konunun alt kısmında yazıyor, içinde birçok kaynak delil olarak gösterilmiş vs vs vs
Saçma fikirleri nereden buluyoruz ? ----- İslamiyet üzerine yayın yapan birçok sitede bu bilgiler bu şekilde veriliyor. Sitelerin ismini yasak olduğu için veremiyorum. İstersen göz atabilirsin.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Birkaç Kelam :) Ehl Dost Öneri ve Şikayet Bölümü 5 23.01.19 01:40
Kelâm Meselesindeki Görüşler SiLence islam & islami Konular 2 17.07.18 08:52
Akide İnanç İtikat Kelam Akâid Bilinci Sohbetleri Ebubekir Sifil Hoca Muztar islam & islami Konular 17 11.03.18 20:04


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:41.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147