Allah CC İtaatin Fazileti - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 21.06.20, 21:01
Swordsfish - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 24.10.19
Bulunduğu yer: TR
Mesajlar: 2,490
Etiketlendiği Mesaj: 78 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Allah CC İtaatin Fazileti

Bilesin ki. Allah (C.C)'a ibadet etmek bütün iyiliklerin toplamidir. Ulu Allah (C.C.)
Kur'an-i Kerim'in bir çok âyetinde kullari buna tesvik etmis, insanlari nefislerin
karanliklarindan çikarip Allah (C.C)'i tanimanin aydinligina kavussunlar ve Allah
(C.C)'dan korkanlar için, içinde hiç bir gözün görmedigi, hiç bir kulagin isitmedigi
ve hiç kimsenin hayalinden geçmemis olan nimetlerin hazirlanmis oldugu cennete
girebilsinler diye Ulu Allah (C.C), peygamberleri göndererek insanlari ibadet
etmeye çagirmistir.
Cûnki insanlar bosu bosuna yaratilmamislardir. Tersine kötülük isleyenler
isledikleri kötülügün karsiligini görsün ve iyilik yapanlar iyilikle mükâfatlansinlar
diye yaratilmislardir. Allah (C.C)'in kullarin ibadetine ihtiyaci yoktur, insanlarin
O'na karsi gelmesi O'na ne bir zarar verebilr ve ne de uluguna bir eksiklik
getirebilir.
«— Eger bütün insanlar kendilerini büyük görüp Allah (C.C)'a kulluk etmekten
vazgeçerlerse bilmis olsunlar ki Rabb'inm katinda bulunanlar (melekler)
gecegündüz. hiç bikmadan O'nu tesbih ederler», «Iyilik isleyen kendine isler,
kötülük yapan da kendi zararina yapmis olur. Allah (C.C)'in hiç bir seye ihtiyaci
yoktur, fakir olan sizlersiniz. »
Sasilir ki. içimizden biri bir köle satin alinca, onun gereken hizmeti seve seve
yapmasini, belirli ve degeri önemsiz bir maden karsiliginda ona sahip olan
efendisinin her emrine boyun egmesini ister. Bir hata yüzünden köleyi gözünden
düsürür, ona öfkelenir, belki de ya ücretini keser, ya da onu kovar, veya satisa
çikarir.
O halde bize ne oluyor da bizi yoktan var ederek en mükemmel kivama getiren
yagmur tanesi sayisinca kusur isledigimiz halde, yokluklari helakimiz demek olan
nice nimet ve destegini bizden alikoymayan gerçek efendimize ibadet etmiyoruz.
Bizleri bir kusurumuz üzerine yakalayip hesaplasmaya çekebilecegi halde mühlet
verirsek bizde tevbe edelim de kusurumuzu bagislasin, kabahatimizi örtsün.
Aklin basinda olan kimse ibadete lâyik olan Rabb'ini tanimakta ve bütün varligi ile
O'na yönelerek rizasini dilemekte gecikmez. Her isledigi günahtan tevbe ederek
yaraticisina siginir, O'nun rahmetinden hiç bir zaman umut kesmez, nimetlerine
sükrederek sevgisini arar ve buna devam ederek ola ki. O'nun sevgisini
kazananlarin defterini yazilir da, kendisi efendisine kavusmaya arzulu efendisi ise
onu yanina almaktan daha arzulu iken ölür.
Ebu Derdâ, Kâ'b Ibni Ahbar'a (R. Anhuma): «Bana Tevrat'taki âyetlerin en
özlüsünü bildir» dedi. Kâ'b da ona söyle cevap verdi:
Allah (C.C) buyurur ki: "iyi kullar bana kavusmayi uzun müddet özler, ben de
onlara kavusmayi daha siddet ite özlerim." Bu âyetin yanibasinda da sunlar
yazilidir:
"Seni arayan bulur, benden baskasini arayan beni bulamaz."
Ebu Derdâ (R.A.) der ki «Peygamber'imizin (S.A.S.) böyle buyururken isittigime
kendim sahidim:
Hz. Davud (A.S) hakkinda varit olan haberlere göre ulu Allah (C.C.) ona buyurdu
ki:
«— Ey Davud! Yer yüzü halkina bildir ki, beni seveni ben de severim. Benim ile
oturanin ben de yoldasiyim. Benim zikrimi aliskanlik haline getirenin yakiniyim.
Beni arkadas edinenin arkadasiyim. Beni seçeni ben de tercih ederim. Bana itaat
edenin ben de dilegini yerine getiririm. Beni sevdigini kalbinden kesinlikle
ögrendigim kulu mutlaka kendime kabul eder, onu hic bir canli yarattigimin
gösteremedigi derecede ileri bir sevgi ile severim. Beni gerçekten arayan bulur,
benden baskasinin pesinde olan beni bulamaz.
Ey yer halki, etkisi altinda bulundugunuz aldanistan siyrilarak benim yolumda
olmayi araysniz ki, ben de size yakin olayim ve bir en önce size sevgimi nasib
edeyim.
Çünki ben sevdiklerimi Halilim ibrehim, Neciyyîm Musa ve Safiyyim Muhammed'in
mayalari ile bir yarattim. Beni özleyenlerin kalbini nurumdan yaratarak celâlim ile
besledim.»
Seleften bir zattan rivayet olunduguna göre ulu Allah (C.C.) siddiklardan birine
söyle vahyetti:
"Benim öyle kullarim vardir ki, beni severler, ben de onlari severim. Onlar beni
özler, ben de onlari özlerim. Onlar beni zikr eder, ben de onlarin zikrine
mukabele ederim. Onlar bana bakar, ben de onlara bakarim. Eger sende onlarin
yolunu tutarsan seni de severim, onlardan ayri düsersen, gözümden düsersin.»
Siddik kul Allah (C.C)'a: «Yâ Rabb'i, onlarin alâmetleri nelerdin» diye sordu.
Ulu Allah (C.C) siddik kuluna söyle buyurdu:
"Müsfik bir çoban, sürüsünü nasil günesten esirgerse onun gibi gündüzleri
gölgelere siginirlar. Günesin batmasini dört gözle bekleyip gün batar - batmaz
hemen yuvasina ucan kusun sabirsizligi ile günün batmasini beklerler. Gece basar
karanlik çöker, yataklar serilir, koltuklar kurulur ve herkes sevdigi ile basbasa
kalir kalmaz ayaktan üzerine dikilip yüz üstü yere serilerek benim kelâmim ile
bana yalvarmaya koyulurlar. Onlara verdigim nimetlere karsilik bana sadakat
arzederler.
Gâh feryad ederler, gâh sessizce gözyasi dökerler. Gah, ahu vah ederler gâh
tutumlari karsisinda hayiflanirlar. Gâh ayakta ve gâh oturma halindedirler. Gâh
rukûda ve gâh secdededirler. Ne benim ugrumda çektikleri sikinti gözümden kaçar
ve ne de bana olan sevgileri yüzünden yakinmalari isitmemin disinda kalir.
Onlara ilk adimda bagisim su üc seydir:
«1 — Nurumun bir parçasini kalblerine saçarim da ben onlardan nasil haber
verirsem onlar da benden ayni sekilde haber verirler.
2 — Gökler, yerler ve gökler ile yerlerde var olan her sey onlarin amel
terazilerinin kefesine konsa bütün bunlari gözlerine az gösteririm.
3 — Rizam ile onlara dogru yönelirim, kendilerine dogru yöneldigim dostlarimin
onlara ne vermek istedigimi bildiklerini görürsün.»
"Ahbar-ud Davud" isimli esere göre ulu Allah (C.C.) Hz. Davud (A.S)'a söyle
vahyetti:
«— Yâ Davud! Daha ne zamana kadar hep cenneti düsünecek ve bana karsi özlem
duymaya talip olmayacaksin?»
Hz. Davud (A.S), Ulu Allah (C.C)'a: «seni özleyenler kimlerdir» diye sorar.
Allah (C.C) ona söyle cevap verir:
"Beni özleyenler, her türlü kederden arindirip saflastirdiklarim, benden
çekinmeleri için ikaz ettiklerim ve kalblerinde bana bakabilecekleri delikler
açtiklarimdir.
Ben onlarin kalblerini kendi avucuma alarak göge çikaririm, sonra da seçkin
meleklerimi çagiririm. Hepsi hemen önümde secdeye kapanirlar. Onlara derim ki:
«ben sizi bana secdeye varasiniz diye degil, benim özlemim ile yananlarin
kalplerini size göstereyim ve sizinle onlara iftihar edeyim diye çagirdim« Çünki
yeryüzü halkina günesin aydinlik saçtigi gibi beni özleyenlerin kalbi de gökte
meleklerime isik saçar.
Ey Davud! Ben, özlemlilerimin kalbini hosnutlugumdan yaratarak öz nurumla
besledim, onlari kendime söz arkadasi olarak seçtim. Yer yüzüne onlarin vücûdlari
araciligi ile bakarim. Kalblerinde bakislarini bana ulastiran bir yol açtim. Bana
karsi duyduklari özlem günden güne artar.»
Hz. Davud (A.S.) «yâ Rabb'i, sevgililerini bana göster» der.
Bunun üzerine ulu Allah (C.C.) ona söyle buyurur:
Yâ! Davud Lübnan dagina var. Orada genc, ihtiyar ve orta yaslilardan meydana
gelen on dört kisi var. Yanlarina varinca benden onlara selâm söyle ve onlara de
ki. Rabb'iniz size söyle diyor:
«Benden istediginiz bir sey var mi? Siz benim arinmis dostlarimsiniz ve
sevdiklerimsiniz. Sizin sevinmenize bende sevinirim muhabbetinize kosarim.»
Hz. Davud (A.S), bu grubun yanina varinca onlari bir pinarin basinda Allah
(C.C)'in ululugu hakkinda düsünceye dalmis olarak bulur. Hz. Davud (A.)'u
görünce ondan uzak kalmak için yerlerinden siçrayip kalkarlar. Bu sirada Hz.
Davud (A.S) onlara der ki: «Ben Allah (C.C)'in size gönderdigi bir elciyim.
Rabb'inizin buyrugunu size bildirmeye geldim.»
Bu sözleri duyunca yönlerini Hz. Davud (A.S)'a çevirirler. Kulaklarini ona dogru
vererek bakislarini yere çevirirler. Hz. Davud (A.S) onlara «ben size Allah (C.C)
tarafindan elçi olarak geldim. O - size selam söylüyor ve söyie buyuruyor:
«— Bir arzunuz yok mu? Bana seslenir misiniz ki, sesinizi ve sözünüzü duyayim.
Siz benim seçkin dostlarim ve yakinlarimsiniz. Sizin sevinciniz beni de sevindirdigi
için sizi hosnut etmeye derhal yönelirim. Müsfik, yumusak kalbli bir anne çocugu
üzerine nasil titrerse size her an öyle bakarim.»
Bu sözleri duyunca hepsinin gözleri yasardi ve yaslari süzülerek yanaklarina indi.
En yaslîlari konusarak "Sübhaneke, sübhaneke (seni noksan sifatlardan tenzih
ederim, seni noksan sifatlardan tenzih ederim). Biz senin zavalli kullariniz.
Atalarimiz da senin zavalli kullarin idi. Bizi afveyle, ömrümüzün su anina kadar
kalblerimiz sana zikretmekten bir an bile geri kalmadi." der.
Arkasindan bir digeri de söz alarak «sübhaneke, sübhaneke. Biz senin zavalli
kullariniz ve senin zavalli kullarinin çocuklariyiz. Binaneleyh aramizdaki
muhabbete hüsnü nazar ederek bize minnet buyur der.
Bir baskasi, süphaneke, süphaneke biz senin kullarin ve kullarinin çocuklariyiz.
Sen bizim kendi umurumuza dair bir hacetimiz olmadigini bilirken. Duaya cüret
edebilir miyiz, sen bize yolunda devami nasip et. Bununla bize olan bagisini
tamamla der.
Arkadasin bir baskasi söze girerek «biz senin rizanin pesinde gerektigi sekilde
kosamiyoruz. Cömertligin sayesinde bu konuda bize yardim eyle» der.
Arkasindan bir digeri söz alarak: «Bizi bir damla bel suyundan (meniden)
yarattin, bize buna ragmen ululugunu düsünebilme yetenegini bagisladin. Senin
ululuguna dalanlar, celâlini düsünenler konusmaya cür'et edebilirler mi? Nuruna
yaklasmamizi istedikten sonra senden ne istemeye dilimiz varabilir ki?» der.
Arkasindan söze giren bir digeri «sevdiklerine olan bagislarinin bollugu. dostlarina
yakinligin ve saninin ululugu celâliyle sana dua etmekten dillerimiz acizdir.» der.
Arkasindan bir baskasi söz alarak «Kalblerimizi seni zikretmeye yönelten, sirf seni
düsünebilmeye yatkin bir gönül anligi kazanmamizi saglayan sensin. Sana sükür
hususundaki yetersizliklerimizi afveyle» der.
Arkasindan söze giren bir baskasi «dilegimizi sen bilip duruyorsun, bu dilek
sadece senin vechine bakabilmektir.» der.
Arkasindan bir baskasi söz alarak: «Köle efendisine karsi nasil cür'et edebilir?
Madem ki, öz cömertliginin eseri olarak bize dua etmeyi emrettin. Gökyüzünün
karanlik katlan arasinda sana ulasabilmek için bize yolumuzu aydinlatacak isik da
bagisla» der.
Arkasindan bir digeri söze girerek: «ibadetlerimizi kabul buyurmani ve her zaman
sana ibadet etmeyi bize nasip eylemeni dileriz»
Arkasindan söz alan bir baskasi «baskalarindan farkli olmamizi saglayan
üzerimizdeki nimetlerini tamama erdirmeni dileriz» der.
Arksindan bir digeri söz alarak «yarattiklarin arasinda hiç bir seye ihtiyacimiz yok.
Yalniz bize cemalinin vechini görebilmeyi bagisla» der.
Arkasindan dile gelen bir digeri: «arkadaslarimdan ayri olarak senden gözümü
dünyaya ve dünyalilara karsi kör eylemeni ve kalbimi Âhiretten baska hiç bir sey
ile ilgilenmez kilmani dilerim» der.
Arkasindan bir baskasi söz alarak «ey sani yüce ve ulu Allah (C.C)'im! Dostlarimi
sevdigini artik kesinlikle ögrendim. Bize kalbimizin senden baska her sey ile
ilgisini keserek sirf senin ile ilgilenmesini bagisla» der.
Lübnan dagindaki on bes Allah (C.C) sevgilisinin bu cevaplan üzerine ulu Allah
(C.C.) Hz. Davud (A.S) vasitasiyle onlara söyle vahyetti:
"Söylediklerinizi duydum, isteklerinizi kabul ettim. Simdi biribirinizden ayrilin,
simdi herkes kendine bir sigmak bulsun. Ben sizin iie aramdaki perdeleri
kaldiracagim, böylelikle celâlime ve nuruma bakacaksiniz.»
Hz. Davud (A.S): «yâ Rabb'i, bunlar ne sayesinde senin katinda bu yüksek
dereceyi kazandilar» diye sorar.
Ulu Allah (C.C.) ona su cevabi verir:
«— Bu dostlarim, nail olduklari bu mertebeye benim hakkimda iyi düsündükleri
için, dünyadan ve dünyalilardan uzak durduklari için. benim ile basbasa kalip
bana yalvardiklarindan dolayi ulasmislardir.
Bu mertebeye ancak dünya ile dünyalilardan terkederek, onun ile ilgili hiç bir seyi
diline almayanlar, beni bütün yarattiklarina tercih ederek kalbini sirf bana
ayiranlar varabilir.
Böyle kullanma ben de bagisimla yönelerek nefsini diger her türlü ilgiden
alikorum, nihayet onun ile aramizdaki perdeyi kaldirarak herhangi bir seye bakar
gibi beni görmesini saglarim. Her an ona kerametimi göstererek onu vechimin
nuruna yaklastirirm. Eger hasta olacak olsa müsfik bir anne çocuguna nasil
bakarsa ben de ona öyle bakarim. Eger susayacak olsa beni zikretmenin tadini
taddirarak onu suya kandiririm.
«Ey Davud! Bütün bunlari ona yapinca nefsini dünyaya ve dünyalilara karsi
körelterek, hiç birini sevmemesini saglarim. Bütün ilgisi her an sirf bana yönelir,
bana bir an önce kevusmayi diler. Oysa ki, ben onun canini almayi istemem.
Cünki o varliklarim arasinda bakislarimin yeridir. Ne o benden baskasini görür ve
ne ben ondan baskasina bakarim.
«Ey Davud, benim böyle bir kulumu görsen, nefsi erimis, vücûdu süzülmüstür.
Fakat benim zikrimi duyunca kalbi hoplar ve azalari kanadlanir. Onun ile
meleklerime karsi övünürüm. Gök halki onu görünce benden daha çok çekinir ve
daha çok ibadet etmeye yönelirler.
Ey Davud! izzetim ve celâlim hakki için böyle kulumu cennetime oturtacak ve
kendisine cemâlimi gösterip hosnutlugunu ve hosnutlulugunun da ötesini
saglayarak özlemini dindirecegim!
Yine Hz. Davud (A.S)'a ait haberlerde söyle varit olmustur:
"Ey Davud! Benim sevgime yönelen kullarima de ki: «Varliklar ile aramda perde
bulunmasina ragmen sizin ile aramdaki perdeyi kaldirarak bana kalb gözleriniz ile
bakmanizi saglayinca daha ne istersiniz? Dinimi önlerine serince dünyanin
onlardan uzak tuttugum nimetleri nedir ki? Benim hosnutlugumu kendilerine
kazandirdiktan sonra insanlarin nefreti onlar için ne mana ifade eder"?.
Yine o haberlerde söyle denilmektedir: Ulu Allah (C.C.) Hz. Davud'a (A.S.) sunlari
vahyetti:
"Sen beni sevdigini saniyorsun. Eger beni gerçekten seviyorsan kalbinden dünya
sevgisini çikar, çünki benim sevgim ile dünya sevgisi ayni kalbde biraraya
gelemez.
Ey Davud! Benim sevdigimi gönülden sev. Dünya halki ile de görünüsü idare
ederek geçin, git. Dinine noktasi noktasina uy, dinî görevlerinde baskalarina
özenme.
Benim sevgime ters düsmedigi sence apaçik olan seylere yapis, fakat benim
sevgim ile bagdasip bagdasmayacagi hususunda seni süphelendiren konularda
bana uy da ben hemen seni dogruya yöneltip düzeltip düzeltmeye kosarim. Senin
rehberin ve yol göstericin olurum. Sen istemeden sana verir ve karsilastigin
sikintilarda senin yardimcin olurum.
Ben kendi nefsim hakki için yemin ettim ki, dilek ve iradesinin hedefi önünde
teslimiyet arzetmek olmayan ve bensizligi düsünmeyen, hiç bir kula sevap
vermem ve böyle olabilirsen zillet ve yabanciligi senden uzaklastirir ve kalbine
zenginligi yerlestiririm.
Yine ben nefsim hakki için yemin ettim ki, benim ile ilgili münasebetlerinde
ameline bakarak kendine güvenen kulu, mutlaka ameli ile basbasa birakirim.
Sadece amelin ile çatismayan seyleri bana izafe et ki, sonra basin derde girmesin.
O zaman yanindakilerin sana hiç bir faydasi dokunmaz.
Beni tanimaya sinir koyma. Çünki, Onun sonu yoktur. Benden daha çok ma'rifet
nuru Istersen sana veririm. Bu arada benim ma'rifetimin nurunun artisina sinir
tanima.
Sonra israilogullarina bildir ki, benim ile varliklarindan herhangi biri arasinda soy
bagi yoktur. Onlarin arzu ve iradeleri benim katimda deger kazansin ki, onlara hiç
bir gözün görmedigi, hiç bir kulagin isitmedigi ve hiç bir insan hayalinin
canlandiramayacagi nimetler bagislayayim.
Iki gözünün arasina beni koy ve kalb gözün ile bana bak. Basindaki gözlerinle
akillarina perde gerdigim kimselere bakma, onlar ona güvenerek sasirdilar bende
onlari sevabimdan mahrum ederek kirlettim.
Izzet ve celâlime yemin ettim ki, deneme ve ileriye erteleme düsüncesi ile bana
ibadet etmeye girisenlere sevap vermem. Ögrencilerine karsi alcak gönüllü ol.
Müridlerin sevkini kiracak sekilde ileri - geri konusma. Bana muhabbet
besleyenler, müridlerin benim katimdaki degerini bilseler onlarin yoluna toprak
olurlerdi.
Ey Davud! Eger bir müridi içinde bulundugu sarhosluktan kurtararak ayik hale
getirirsen, seni katimda «gayretli» oîarak yazarim. Benim katimda «gayretli»
olarak yazdiklarim hic bir zaman yalnizliga düserek beskasina muhtaç olmaz.
Ey Davud! Sözümü tut, kendi için kendinden ibret al, onun arzularina uyma ki,
sevgim ile arana perde germeyeyim. Rahmetimden kullarimin ümidini kestir.
Benim için nefsinin arzularini gemle, benim nefsin arzularini boyun egmeyi
sadece zayif iradeli kullarima mübah kildim.
Saglam iradeliler için nefsin arzularina uymak ne demek! Bu tutum, bana
yalvarmanin tadini azaltir. Saglam irade ve iman sahipleri nefislerinin arzularina
kapildiklari takdirde, kendilerine ulasacak en hafif cezam, akillari ile arama perde
germektir. Çünki ben sevdigime dünyayi lâyik görmem. Onu ondan uzak tutarim.
Yâ Davud! Benim ile arana saskinligi ile perde koyacak olan alimi aramiza alma.
Onlar beni murad eden kullarimin yol kesicileridir. Devamli oruç tutmayi nefsinin arzularim kirmada yardimci tut, sakin oruca ara vermeyi denemeye kalkisma.Cünki oruca muhabbetim kesintisizliktir.


imam gazali

__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Allah'ı (C.C.) Zikretmenin Fazileti Swordsfish islam & islami Konular 0 21.06.20 21:14
Anne Babaya İtaatin Bereketi Och islam & islami Konular 2 14.05.20 08:55
Eğer Allah aşkı senden uzaksa, sen Allah aşıklarına yakın olmadığından Hal Tasavvuf Sohbetleri 0 30.04.19 09:32
Ya Hu Ya Allah zikri ve fazileti yaralii Sorularınız 2 16.09.18 07:09
Gafiller İçinde Allah-ı Zikreden, Allah Yolunda Cihad Eden Gibidir Havasokulu islam & islami Konular 0 22.08.17 11:20


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:10.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147