Cennetin Vasıfları ve Cennetliklerin dereceleri - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 21.06.20, 21:55
Swordsfish - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 24.10.19
Bulunduğu yer: TR
Mesajlar: 2,490
Etiketlendiği Mesaj: 78 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Cennetin Vasıfları ve Cennetliklerin dereceleri

Cehennemin korkunç yönleri üzerinde uzun uzun düsünerek kalbinde korkuyu
tercih et, cennetliklere adanan kalici nimetler hakkinda uzun uzun düsünerek de
kalbinde umudu tercih et Nefsini korku kirbaci ile kamçilayip umut dizgini ile
Sirat-i Müstakim'e sür. Böylelikle aci azabdan kurtularak ulu mülke nail olursun.
Simdi cennetlikleri düsün. Yüzlerinde mutluluk parildar, tipasi mühürlü bir kabdan
cennet sulari içerler. Tasi ak inciden yapilmis çadirlarda kirmizi yakut sedirlerde
otururlar, yer yaygilari yesil ipeklidendir, bal ve sarap akan irmaklarin
kenarlarina dizilmis koltuklara kurulurlar, bu irmak kenarlari huriler ve
hizmetçilerle dolup tasmis.
Bunlar sanki yakut ve mercandir, daha önce onlara ne insan, ne cin el
deginmemistir. Cennet makamlarinda dolasirlar, içlerinden biri yürüyüsünde
kiritirsa eteklerini yetmis bin Gilman tasir, giydikleri ak ipek elbiseleri gözleri
kamastirir, baslarinda ince ve mercan taçlar vardir, alimli, agirbasli ve hos
kokuludurlar. Ihtiyarlamalari, yipranmalari söz konusu degildir.
Cennet bahçelerinin ortalarinda kurulmus yakut kösklerin içindeki çadirlarda
kalirlar, iri gözleri efendilerinden baskasina kaymaz.
Cennetliklere ve hurilere testiler, ibrikler ve köselerle içenlerin tadina
duyamayacaklari ak renkli su ikram edilir, hizmetlerini göz degmemis inciler gibi
hizmetçiler ve gençler yapar. Islediklerinin mükâfati olarak emin bir barinaga
kavusmuslardir, bahçeler ve pinarlar içinde yesillikler ve akar sular arasindadirlar.
Her seye kudretli bir melikin katinda sadakat koltugundadirlar, orada kerem
sahibi melikin yüzüne bakarlar. Nimetlerin parlakligi yüzlerine vurmustur. Darlik
ve sikinti nedir bilmezler, tersine Rabb'lerinin çesit çesit hediyelerine mazhar
olurlar.
Onlar canlarinin istedigi ile ebediyyen basbasadirlar, orada ne korkarlar ve ne de
üzülürler, ölüm endisesinden uzaktirlar.
Onlar orada her türlü nimetleri tadarlar, oranin yemeklerini yerler, sütlü, balli,
içkili ve an sulu akar sularindan içerler. Oranin zemini gümüs, çakili mercan,
topragi has misk, bitkisi zaferan. Kâfur kumullarinda bitmis gülsuyu tasiyan
bulutlardan yagmur alirlar. Bu su kendilerine çesit çesit kablar ile sunulur. Kablar
inci, yakut ve mercan süslemeli, havalanmamis içki ile karisik tatli su ile dolu,
madeninin sadeliginden dolayi üzerine düsen isigi yansitarak içindeki içkiyi bütün
allik ve inceligi ile gösteren, insan elinden benzeri çikmamis, isleme ve
süslemesini insanin basaramayacagi kablardir.
Bu kablara cennetliklere yüz parlakligi, günes isigini hatirlatan hizmetçilerin
elinden sunulur. Fakat nerede onlarin tatli görünüsü, yanak güzelligi ve çene
alimliligi ve nerede günes isigi!
Bu sifatta bir âleme inanan, oraya girenlerin ölümsüzlüge kavustuguna hiçbir
felâketle yüzyüze gelmeyecegine ve olaylarin degistiriciligine maruz olmadigina
dair kesin kanaat besleyen bir kimseye sasilir. Allah (C.C)'in yikimina izin vermis
oldugu bu dünyaya nasil isinir ve onun sundugu yasayisla tatmin olur. Allah
(C.C)'a yemin ederim ki. Âhirette ölüm, açlik, susuzluk ve diger gelismelerin
yoklugu yaninda vücûd sagliligindan baska bir sey olmasa sirf bu yüzden ona göre
dünyadan sogumak ve dünyayi oraya tercih etmemek lâyik olur. Kaldi ki,
cennette ne sikinti ve ne de keder söz konusudur.
Nasil söz konusu olabilir ki, cennetlikler emniyet içinde birer meliktirler. Sevincin
her türlüsünü tadarlar, orada her istedikleri kendilerine verilir, her gün Ars'in
çevresine varirlar ve kerim olan Allah (C.C)'in yüzünü görürler. Allah (C.C)'in
yüzünü görmekle diger cennet nimetlerine bakarak elde edemedikleri ulu bir
nimete nail olurlar ve gözlerini baska terafa çevirmezler. Onlar devamli sekilde bu
nimetler arasinda dolasirlar ve yok olacaklar diye korkmazlar.
Ebû Hureyre'nin rivayet ettigine göre. Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Cennette söyle bir ses gelir: Ey cennetlikler! Sizlere öyle bir sihhat veriyorum
ki, ondan sonra ebediyen hasta olmayacaksiniz. Ölümsüz bir hayat bulacaksiniz.
Ardinda yaslilik olmayan bir gençlige ereceksiniz. Arkasindan yeis gelmeyecek bir
mutluluga ulasacaksiniz.»
Ulu Allah (C.C)'in su âyeti, bu gerçegi ifâde eden
«— Cennetliklere «islediginiz iyi ameller sayesinde nail oldugunuz cennet iste
budur» diye seslenilir»
(A´raf - 43)
Cennetin nasil oldugunu ögrenmek istiyorsan, Kur'ân'i Kerim´i oku, cünki Allah
(C.C)'in açiklamasinin ötesinde açiklama yoktur. Meselâ «Rabb'imin huzuruna
dikilmekten korkan için iki cennet vardir» âyetinden itibaren «Rahman» sûresini,
«Vakia» sûresi ile diger ilgili sûreleri oku. Eger cennetin nasil oldugu hakkinda
Peygamber'imizin verdigi tafsilâtli bilgileri ögrenmek istiyorsan, ona hatlarin
bilgisini edindikten sonra simdi de iç yönünü tanimaya yöneterek, önce
cennetlerin sayisindan basla.
Peygamber'imiz «Rabb'inin huzuruna dikilmekten korkana iki cennet vardir.»
mealindeki âyet hakkinda buyuruyor ki:
"Iki cennetin bütün kab ve esyasi gümüsten, diger bir iki cennetin butun esyasi
altindandir. "Adn" cennetinde cennetlikler Rabb'lerini görürken onlar ile ALlâh
(C.C) arasinda sadece «Kibriya Perdesi» bulunur."
"Sonra cennetin kapilarina bak, bunlar ibadetlerin asillarina göredir. Nitekim
cehennemin kapilari da günahlarin asillarina göredir."
Ebû Hureyre'nin rivayet ettigine göre. Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor:
«— Kim malindan iki birimlik bir sadaka verirse, cennetin bütün kapilarindan içeri
girmeye çagrilir.
Cennetin sekiz kapisi vardir. Namaz ehli olanlar namaz kipisindan içeri girmeye
çagrilir. Oruç ehli olanlar oruç kapisindan içeri girmeye çagrilir. Sadaka ehli
olanlar sadaka kapisindan içeri girmeye çagrilirlar. Cihâd ehli olanlar cihad
kapisindan içeri girmeye çagrilir.»
Bu arada Ebû Bekir :
«— Vallahi bir kimsenin bu kapilardan birinden çagrilma zarureti yoktur. Acaba
bir kimse hepsinden ayni anda içeri girmeye çaginlirsa olur mu?» diye sorar.
Peygamber'imiz ona «Evet, böyleleri de vardir. Senin de onlardan olmani dilerim»
diye cevap verir.
Âsim Ibni Zamüre der ki; «Hz. Ali bir gün cehennemden bahsetti, bu konuda simdi
hepsi hatirimda kalmayan çok önemli açiklamalarda bulundu, arkasindan sözü
Cennete getirerek dedi ki:
«— Rabb'lerinden korkanlar bölük bölük Cennete sevkedilirler. Onun kapilarindan
birine varinca, kapinin yanibasinda köklerinin arasindan iki ayri pinar kaynayan
bir agaç görürler. Aldiklari emir uyarinca pinarlardan birine sokulurlar, suyundan
içince karinlanndaki pislikler kaybolur. Arkasindan öbür pinara sokularak içinde
yikaninca yüzlerine Cennet tazeligi gelir, artik sac renkleri ebediyen degismez,
baslari yagla yikanmis gibi hep parlak kalir. Sonra Cennete girerler, içeri girerken
Cennet koruculari onlara «Selâm size. ne mutlu size. oraya ebedî kalmak üzere
giriniz derler.
Arkasindan Cennet çocuklari etraflarini sarar, dünyada sevilen birinin ansizin çikip
gelisi karsisinda çocuklar onun etrafini nasil çevirirse öyle çevirirler, ona
«Müjdeler olsun! Allah (C.C) sana su su nimet ve dereceleri bagisladi» derler,
içlerinden biri o kimsenin Cennet hurilerinden olan eslerinden birine kosarak
dünyadaki adi ile «Falan kisi geldi» diye haber verir. Huri «Sen kendin onu
gördün mü» diye sorar. Çocuk «tabiî gözümle gördüm, pesimden geliyor» der.
Bu haber üzerine Huri sevincinden âdeta kus gibi uçarak kapinin esigine varir.
Adam makamina varinca yapisina göz atar, yuvarlak inci pareleri üzerinde birer
kirmizi, yesil ve sari köskün yükseldigini görür. Sonra basini kaldirarak çatisina
bakar, simsek gibi göz kamastirici oldugunu görür, öyle ki. Ulu Allah (C.C) ona
güc vermese gözleri karsisindaki manzaraya bakarken kör olurdu. Basini indirince
görür ki esleri, kullanmaya hazir kablar, sira sira dizilmis yastiklar, yere yayilmis
saçakli halilar, yüksek sedirler hazir duruyor. Sonra sirtini bir yere dayayip «bizi
bu nimetlere yönelten Allah (C.C)'a hamd olsun, eger kilavuzumuz o olmasaydi,
biz bu duruma kendiligimizden ulasamazdik» diye hamdeder.
Bü arada kulagina gizli bir ses söyle seslenir: «— Yasayin, size ebediyyen ölüm
yoktur. Orada yerlesin, hic göçmeyeceksiniz. Sihhate kavusunuz, artik size
hastalik gelmeyecektir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Kiyamet Günü Cennet kapisina varir, kapinin açilmasini isterim. Hazin (cennet
kapicisi} «kim o» der. «Muhammed» diye cevap veririm. Bunun üzerine bana
«Senden önce hiç kimseyi içeri almamam emredildi» der.
Simdi de Cennetin odalari ile bu odalar orasindaki yükseklik farklarini düsün.
Cünkî en büyük dereceler ile en yüce faziletler âhirettedir. Insanlar arasinda bariz
ibadet farkliliklari ve iyi huy dereceleri kesin bir sekilde var oldugu gibi
kavusacaklari mükâfatlar arasinda da açik farkliliklar olacaktir.
Eger en yüksesk derecelere ulasmak istiyorsan, Allah (C.C)'a ibadet hususunda
seni hiç kimsenin geçmemesine çalis, zaten Ulu Allâh (C.C) bu konuda yarismayi
emretmistir. Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
"Rabb'inizden bir magfirete ve genisligi yer ile gök arasi kadar olan Cennete
kavusmak için yarisin."
(Hadid - 21).
Ulu Allâh (C.C.) buyuruyor ki:
«O'nun mührü misktir. Yariscilar bunun için yarissin.»
(Mutaffifin - 26)
Sasirticidir ki, yakinlarindan veya komsularindan biri senden daha çok para sahibi
olsa veyahut evi seninkinden daha yüksek olsa, sana agir gelir, canin sikilir,
duydugun hased yüzünden keyfin bozulur.
Oysa ki, senin hesabina en güzel sey, dünyadaki bütün alimli seylerin denk
olmayacagi bagislar acisindan senden ilerde olanlann bulunmasina ragmen
Cennete yerlesmektir.
Ebu Said-ül Hudrî'nin rivayet ettigine göre. Peygamberimiz buyuruyor:
«— Cennetlikler, üst katlarindakileri, aralarindaki derece farkliligi yüzünden, sizin
dogudan batiya kadar ufukta degilmis gördügünüz yildizlar gibi görürler.»
Sahabiler: «Yâ Rasûlellah! Bunlar baska hiç kimsenin ulasmayacagi
peygamberlerin dereceleri midir?» diye sordular.
Peygamber'imiz «Hayir, nefsimi kudret elinde tutan Allah (C.C)'a yemin ederek
söylüyorum ki, Allah (C.C)'a inanan ve Peygamberlerine uyan kimseler de bunlara
nail olacaklardir.»
Yüksek derece sahiplerini asagidan bakanlar, sizin gök ufuklarindan birinde
dogmus gördügünüz bir yildiza baktiginiz gibi görürler. Hiç süphesiz, Ebû Bekr ve
Ömer o zümredendir ve o yüce nimete kavusacaklardir» buyurdu.»
Sahâbilerden Câbir der ki: «Peygamber'imiz bize buyurdu ki:
«Size Cennet kösklerini anlatayim mi?» Ben de O'na «Tabii, ya Rasûlallah anamiz
babamiz sana feda olsun» diye cevap verdim. Bunun üzerine söyle buyurdu:
«Cennette som cevherden köskler vardir, dislari iclerinden ve içleri disardan
görülebilir. Orada hiç bir gözün görmedigi, hiç bir kulagin isitmedigi ve hiç
kimsenin hayatinden geçmemis nimetler, tadlar ve sevinçler vardir.»
Bunun üzerine ben «Bu köskler kimler içindir?» diye sordum. Bana söyle cevap
verdi. «Bu köskler selâmi yayan, yemek yediren, devamli oruç tutan ve herkes
uyurken namaz kilanlar içindir» dedi.
Hep birlikte O'na «Bunlari kim yapabilir?» dedik. Peygamber'imiz «Ümmetim
bunlari basarabilir. Simdi size anlatacagim. Kim müslüman kardesi ile karsilasinca
ona selâm verirse selâmi yayginlastirmis olur. Çoluk - çocugunu doyurasiya
yediren «Yemek yedirmisler» zümresine girer. Ramazan ile birlikte her aydan üç
gün oruç tutan devamli oruç tutmus gibi olur. Yatsi ve sabah namazlarini
cemaatle kilanlar, herkes (yani yahudiler, hiristiyanlar ve atesperestler) uykuda
iken namaz kilmis olurlar.» buyurdu.
Peygamber'imiz:
«O, sizin günahlarinizi bagislayarak artlarindan irmaklar akan cennetlere ve
«Adn» cennetindekî güzel kösklere yerlestirir» (Saff - 12) mealindeki âyet
hakkinda sorulan bir soruyu söyle cevaplandirdi:
«— Inciden kösklerdir, her köskte kirmizi yakuttan yetmis daire vardir. Her
dairenin yesil zümrütten yetmis odasi vardir. Her odada yetmis sedir, her sedirde
her renkten yetmis dösek, her dösekte iri gözlü hurilerden bir es bulunur. Her
odada yetmis sofra, her sofrada yetmis türlü yemek vardir ve her odada yetmis
hizmetçi bulunur. Her sabah mü'mine bunlar yeniden tazeleyerek verilir.»
__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Sen Cennetliklerin Yiyip İçtiklerini İddia Ediyorsun Naim Peygamberler 0 10.09.21 22:16
Evliyanın vasıfları Kulefb Allah Dostları & Evliyalar 2 09.11.19 21:16
Cennetliklerin ve cehennemliklerin müştereken zikredildiği hadisler Havasokulu Hadisler 4 30.11.18 10:00
Burçların vasıfları Adalet Burçlar & Astroloji & Yıldızname 3 02.06.18 00:43
Ateş Unsuru Dereceleri hello4me Diğer Havas Konuları 0 27.08.17 04:18


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:59.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147