|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
islam'da mizah, şaka ve latifenin ölçüsü nedir?
Evvela İslam, lüzumsuz işlerle ilgilenmeyi hoş görmez. Gördüğümüz kadarıyla insanların gafletini artırmaktan başka bir faydası olmayan profesyonelce sürekli şaka işleriyle uğraşmak, hoş bir meslek değildir. Çünkü böyle bir mizah konusu bulmak için de zaman israfı olur. Bu işin takva tarafı.
Ruhsat tarafına gelince, İslam çerçevesi dışına çıkmadan -özellikle bir gelir temin etmek zorunluluğu da varsa- hiç olmazsa, insanların biraz stres atmalarına yardımcı olmak, özellikle*ibret verici, düşündürücü, dine teşvik edici, hak-hukuka özendirici şeyler*yapılabilir. Eğer bir ekonomik zorunluluğunuz yoksa, ondan uzak durmanızı tavsiye ederiz. Hz. Peygamber (asv) şaka / latife yaparken belli ölçülere riayet ederdi: a.Şaka bile olsa sadece doğruyu söylerdi. b.Şaka da olsa, gereksiz yerde münakaşa etmezdi. c. İnsanları korkutmazdı. d.Alay ederek şakalaşmazdı. Hz. Peygamber (asv) gibi, O’nun engin müsamahasından bir örneği olsa gerek, sahabe de şaka / latife yapardı. Müslümanın her hareketi, her davranışı, her sözü ölçülü ve ciddiyet yörüngeli olmalıdır, ama ciddiyet ile buz gibi soğuk davranışları da birbirine karıştırmamak gerekir. İslâm, mizaha farklı bir bakış açısı getirmiş, latifenin mümincesine işaret etmiş ve hikmet edalı nüktelere cevaz vermiştir. Bir mümin için nükte ve latife, insanları güldürmek, onların hoplayıp zıplamalarını sağlamak ve onlara kahkaha attırmaktan öte manalar taşır; bir yandan hikmet ifade eder, diğer yandan da insanları tefekkür ufkunda dolaştırır. Gereğinden fazla olan şaka ve latifeler*lâubâlîliğe, çok gülmeye, kalbin kararmasına, zamanı boşa geçirmeye ve bazen de insanları kırmaya sebep olması bakımından sakıncalıdır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), kahkahaya sebep olan, Allah'ı anmaktan alıkoyan ya da insanların onurunu yaralayarak saygı ve vakarı yok eden latifeleri yasaklamıştır. Müslümanlar arasında,*“Latife latif (nazik, şirin ve ince) gerek.”*anlayışı çok önemli bir düstur olagelmiştir. Ayrıca, latife veya nüktede yalan sözün bulunmaması gerekir. Rasûl-u Ekrem Efendimiz (asv), “Ben latife yaparım ama doğru konuşurum.” buyurmuş ve latife yaparken dahi sözlerin doğru olması gerektiğini vurgulamıştır. Evet, Peygamber Efendimiz aleyhi ssalatü vesselam da yer yer latife yapmıştı. Fakat, O’nun latifeleri ciddiyet televvünlü ve aynı zamanda hak ve hakikat yörüngeliydi. O, bir taraftan, hürmet duygularını davet eden bir vakar ve heybet, diğer taraftan da sevgiyi celbeden bir tevazu ve mahviyet içinde bulunurdu. İnsanları sürekli tebessümle karşılardı Alıntı
__________________
Insanın dostuda düşmanıda kendisidir |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Rüyada Latife (mizah) Görmek | NGB | L Harfi Rüya Tabirleri | 0 | 08.10.23 23:37 |
Sevmekle korkmanın ölçüsü | BenDeniz1 | Sorularınız | 2 | 24.05.21 15:03 |
islam Dini Nedir? | mgunes27 | islam & islami Konular | 0 | 15.05.21 15:30 |
Şakanın ölçüsü nedir? | Skoda | Hayat Dersleri & Hikayeler | 0 | 06.03.21 02:13 |
Ben Küçükken.. ( mizah ) | R4bi4 | Sizden Gelenler | 0 | 31.01.21 11:58 |