Çekim Yasası Uygularken Direnç Göstermek - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Evrensel Enerjiler & Parapsikoloji > Evrensel Enerji Sistemleri > Kişisel Gelişim

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 25.12.18, 17:24
Üye
 
Üyelik tarihi: 24.12.18
Bulunduğu yer: eskişehir
Mesajlar: 53
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Çekim Yasası Uygularken Direnç Göstermek

Önce kısa bir özet yapalım.
* Bizler düşüncelerimizle belli bir frekanstan titreşim yayıyoruz. Hayatımızda var olan her şey de, düşüncelerimizle titreşimsel anlamda uyumlu oldukları için var.
* İstediğimiz şeylerin hayatımızda var olabilmesi için; önce bizim kendi titreşimimizi, isteklerimizin frekansı ile uyumlu bir hale getirmemiz gerekiyor. Yani hayatımızda istediğimiz şeyin henüz emaresi bile yokken, biz kendimizi ona sahip gibi hissetmeliyiz ki, onu hayatımıza çekebilelim.
* Frekansımızı değiştirmenin yolu, Varoluş Seçimi yapmaktan geçiyor yani henüz banka hesabınız artmadan kendinizi ‘varlıklı’ veya kilo durumunuz değişmeden kendinizi ‘zayıf’ hissetmeye başlamak gibi.
* Aslında isteğimizi sadece bir kere aklımızdan geçirmek bile, eğer içinde direnç barındırmıyorsa, gerçekleşmesi için yeterli.
* İsteklerimizi gerçekleştirmenin yolu, direnci serbest bırakmaktan geçiyor.
*
Bu arada şunu belirtmek istiyorum, direnç seviyenizin az olması Varoluş (Olma) Seçimi yapmanızı kolaylaştıran bir faktör ama inanılmaz negatif hisler içindeyken de canınıza tak edip birden yeni bir seçim yapmanız mümkün.
Ayrıca sonrasında da, isteğinizle uyumsuz düşüncelere kapılmanız son derece olası ve doğal.Yeni bir Varoluş Seçimi yaptığınız için bir yandan Evrenden olumlu sinyaller alırken, bir yandan da direnç gösterebilirsiniz. Her ne kadar inancınızın frekansı değişmiş olsa da, deneyimi yaşayana dek zaman zaman endişeli düşüncelerin aklınıza gelmesi gayet normal. Bu bir geçiş süreci çünkü. Yani bu işin tek bir formülü kesinlikle yok.
Yine de direnci serbest bırakmak, yaratımı çok daha kolaylaştıran ve keyifli hale getiren bir şey. Bunun için de bir çok yöntem, teknik ve egzersiz var. Bunlardan bir kısmını sitede Egzersizler sekmesinin altında bulabilirsiniz. Fakat direnci serbest bırakmanın ilk ve en önemli adımı, kendimize duygularımızın hepsini hissetmeye izin vermek.
Bu noktada, biraz duygularla ilgili hatırlatma yapmakta fayda var. Duygular, bizim isteğimizin gerçekleşme durumuna mı yoksa gerçekleşmeme durumuna mı gittiğimizi gösteren harika yön göstericiler. İsteğimize doğru giderken(yani uyumlu düşünceler içindeyken) kendimizi iyi, isteğimizden uzaklaşırken (yanı uyumsuz düşünceler içindeyken) de kötü hissederiz.
Yapı olarak da pozitif hislere doğru yönelme, negatif hislerden de kaçma eğilimindeyizdir her zaman. Dolayısıyla iyi hissederken kendimize bunu doya doya yaşama izni veririz de (tabi ‘çok gülersen, çok ağlarsın’ tadında inanç kalıplarımız yoksa), kötü hissettiğimiz zaman bu izni vermek istemeyiz. Halbuki duygular, döngüleri tamamlanmadan işlevlerini yitirmezler. İşte bu yüzdendir, çocukken babanızdan yediğiniz fırça sırasında hissettiğiniz boğazınızdaki düğümlenmenin aynısını, patronunuz hedefleri neden tutturamadığınızı sorduğunda da hissetmeniz.
Negatif duygularımızın döngülerini tamamlaması için kendimize sorabileceğimiz en ideal soru şudur: “Kendime bu negatif hissi memnuniyetle yaşama izni verebilir miyim?” Bu aynı zamanda Sedona Yöntemi’nde sorulan sorulardan bir tanesidir.
Negatif hissinizi, üzüntünüzü, öfkenizi, hayalkırıklığınızı,vs. doya doya yaşadıktan, belki de bol bol ağladıktan sonra mutlaka bir rahatlama hissedersiniz. İşte ondan sonra kendinizle ilgili yeni bir seçim yapmaya hazırsınızdır.
Bu noktada ince bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Eğer daha önceki kararlarınız sebebiyle bu negatif histen ikincil bir kazancınız varsa, duygu işlevini tamamlasa bile siz onu serbest bırakmak istemeyeceksiniz. Eğer hayal kırıklığı yaşadığınızda etrafınızdan daha çok ilgi gördüğünüzü veya öfkeli olduğunuzda daha güçlü göründüğünüzü düşünüyorsanız, o alanda kalmayı tercih etmeniz olası.
Böyle bir durum yoksa, bu hissinizi memnuniyetle karşılamak ve kendinize doya doya yaşama izni vermek direnci serbest bırakmak için en önemli şeydir. Bir şeyi değiştirmenin yolu, onu olduğu gibi kabul etmekten geçer.
Duyguların doğal döngüsünü hatırladıktan sonra, direnci serbest bırakmak için kullanabileceğimiz yöntem ve egzersizlere geçebiliriz.
Bunların bir kısmı, önce negatif hissinize odaklanmanızı, onu kabul etmenizi ve serbest bırakmanızı sağlayarak frekansınızı yükseltmenize yardımcı olur. Bu aynı zamanda yukarıda bahsettiğim duygu döngüsü ile de son derece uyumludur. Bir kısmı da, odağınızı negatif hisse sebep olan düşüncelerden almanızı sağlayarak frekansınızı yükseltir.
Hangi yöntemi, tekniği veya egzersizi seçeceğiniz tamamen size kalmış. Fakat tüm yöntemlerin ortak özelliği, direncin yüksek olduğu yani kendinizi kötü hissettiğiniz zaman uyguladığınızda en çok etkiyi sağlaması.Bu arada bazı yöntemleri ve egzersizleri, sadece direnç hissettiğiniz zaman değil, düzenli uygulamak da enerjinizi yukarıda tutmak açısından faydalı olacaktır.
Dolayısıyla altın kural değişmiyor aslında. Kendiniz için yapacağınız en önemli şey, enerjinizin hangi frekanstan yayın yaptığını takip etmek ve gerekli olduğuna inandığınız noktada da, kafanıza en çok yatan şekilde direnci serbest bırakıp frekansınızı yükseltmek.
Bu konuda yardımcı olacak yöntemlerin tek tek üzerinden de haftaya geçelim, bu hafta kendinize negatif duygunuzu doya doya yaşamaya izin vererek başlayabilirsiniz. Zaten bence en önemli alıştırma da bu. Üzüntünüzü, kızgınlığınızı, hayalkırıklığınızı, vs… bedeninizde nerede hissettiğinizin farkına varın (çünkü bütün duygular bedende bir etki yaratır), bu duygunun içine girin ve kendinize yaşamaya izin verin. Kabul edin duygunuzu, bir şeye direnç göstermek onu arttırır. Bu kural negatif duygular için de geçerli. Bu konuda ustalaştıktan sonra, gerisi çok daha kolay gelecek…
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 22.01.22, 18:41
 
Üyelik tarihi: 10.12.21
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 106
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
pastelboya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Önce kısa bir özet yapalım.
* Bizler düşüncelerimizle belli bir frekanstan titreşim yayıyoruz. Hayatımızda var olan her şey de, düşüncelerimizle titreşimsel anlamda uyumlu oldukları için var.
* İstediğimiz şeylerin hayatımızda var olabilmesi için; önce bizim kendi titreşimimizi, isteklerimizin frekansı ile uyumlu bir hale getirmemiz gerekiyor. Yani hayatımızda istediğimiz şeyin henüz emaresi bile yokken, biz kendimizi ona sahip gibi hissetmeliyiz ki, onu hayatımıza çekebilelim.
* Frekansımızı değiştirmenin yolu, Varoluş Seçimi yapmaktan geçiyor yani henüz banka hesabınız artmadan kendinizi ‘varlıklı’ veya kilo durumunuz değişmeden kendinizi ‘zayıf’ hissetmeye başlamak gibi.
* Aslında isteğimizi sadece bir kere aklımızdan geçirmek bile, eğer içinde direnç barındırmıyorsa, gerçekleşmesi için yeterli.
* İsteklerimizi gerçekleştirmenin yolu, direnci serbest bırakmaktan geçiyor.
*
Bu arada şunu belirtmek istiyorum, direnç seviyenizin az olması Varoluş (Olma) Seçimi yapmanızı kolaylaştıran bir faktör ama inanılmaz negatif hisler içindeyken de canınıza tak edip birden yeni bir seçim yapmanız mümkün.
Ayrıca sonrasında da, isteğinizle uyumsuz düşüncelere kapılmanız son derece olası ve doğal.Yeni bir Varoluş Seçimi yaptığınız için bir yandan Evrenden olumlu sinyaller alırken, bir yandan da direnç gösterebilirsiniz. Her ne kadar inancınızın frekansı değişmiş olsa da, deneyimi yaşayana dek zaman zaman endişeli düşüncelerin aklınıza gelmesi gayet normal. Bu bir geçiş süreci çünkü. Yani bu işin tek bir formülü kesinlikle yok.
Yine de direnci serbest bırakmak, yaratımı çok daha kolaylaştıran ve keyifli hale getiren bir şey. Bunun için de bir çok yöntem, teknik ve egzersiz var. Bunlardan bir kısmını sitede Egzersizler sekmesinin altında bulabilirsiniz. Fakat direnci serbest bırakmanın ilk ve en önemli adımı, kendimize duygularımızın hepsini hissetmeye izin vermek.
Bu noktada, biraz duygularla ilgili hatırlatma yapmakta fayda var. Duygular, bizim isteğimizin gerçekleşme durumuna mı yoksa gerçekleşmeme durumuna mı gittiğimizi gösteren harika yön göstericiler. İsteğimize doğru giderken(yani uyumlu düşünceler içindeyken) kendimizi iyi, isteğimizden uzaklaşırken (yanı uyumsuz düşünceler içindeyken) de kötü hissederiz.
Yapı olarak da pozitif hislere doğru yönelme, negatif hislerden de kaçma eğilimindeyizdir her zaman. Dolayısıyla iyi hissederken kendimize bunu doya doya yaşama izni veririz de (tabi ‘çok gülersen, çok ağlarsın’ tadında inanç kalıplarımız yoksa), kötü hissettiğimiz zaman bu izni vermek istemeyiz. Halbuki duygular, döngüleri tamamlanmadan işlevlerini yitirmezler. İşte bu yüzdendir, çocukken babanızdan yediğiniz fırça sırasında hissettiğiniz boğazınızdaki düğümlenmenin aynısını, patronunuz hedefleri neden tutturamadığınızı sorduğunda da hissetmeniz.
Negatif duygularımızın döngülerini tamamlaması için kendimize sorabileceğimiz en ideal soru şudur: “Kendime bu negatif hissi memnuniyetle yaşama izni verebilir miyim?” Bu aynı zamanda Sedona Yöntemi’nde sorulan sorulardan bir tanesidir.
Negatif hissinizi, üzüntünüzü, öfkenizi, hayalkırıklığınızı,vs. doya doya yaşadıktan, belki de bol bol ağladıktan sonra mutlaka bir rahatlama hissedersiniz. İşte ondan sonra kendinizle ilgili yeni bir seçim yapmaya hazırsınızdır.
Bu noktada ince bir detaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Eğer daha önceki kararlarınız sebebiyle bu negatif histen ikincil bir kazancınız varsa, duygu işlevini tamamlasa bile siz onu serbest bırakmak istemeyeceksiniz. Eğer hayal kırıklığı yaşadığınızda etrafınızdan daha çok ilgi gördüğünüzü veya öfkeli olduğunuzda daha güçlü göründüğünüzü düşünüyorsanız, o alanda kalmayı tercih etmeniz olası.
Böyle bir durum yoksa, bu hissinizi memnuniyetle karşılamak ve kendinize doya doya yaşama izni vermek direnci serbest bırakmak için en önemli şeydir. Bir şeyi değiştirmenin yolu, onu olduğu gibi kabul etmekten geçer.
Duyguların doğal döngüsünü hatırladıktan sonra, direnci serbest bırakmak için kullanabileceğimiz yöntem ve egzersizlere geçebiliriz.
Bunların bir kısmı, önce negatif hissinize odaklanmanızı, onu kabul etmenizi ve serbest bırakmanızı sağlayarak frekansınızı yükseltmenize yardımcı olur. Bu aynı zamanda yukarıda bahsettiğim duygu döngüsü ile de son derece uyumludur. Bir kısmı da, odağınızı negatif hisse sebep olan düşüncelerden almanızı sağlayarak frekansınızı yükseltir.
Hangi yöntemi, tekniği veya egzersizi seçeceğiniz tamamen size kalmış. Fakat tüm yöntemlerin ortak özelliği, direncin yüksek olduğu yani kendinizi kötü hissettiğiniz zaman uyguladığınızda en çok etkiyi sağlaması.Bu arada bazı yöntemleri ve egzersizleri, sadece direnç hissettiğiniz zaman değil, düzenli uygulamak da enerjinizi yukarıda tutmak açısından faydalı olacaktır.
Dolayısıyla altın kural değişmiyor aslında. Kendiniz için yapacağınız en önemli şey, enerjinizin hangi frekanstan yayın yaptığını takip etmek ve gerekli olduğuna inandığınız noktada da, kafanıza en çok yatan şekilde direnci serbest bırakıp frekansınızı yükseltmek.
Bu konuda yardımcı olacak yöntemlerin tek tek üzerinden de haftaya geçelim, bu hafta kendinize negatif duygunuzu doya doya yaşamaya izin vererek başlayabilirsiniz. Zaten bence en önemli alıştırma da bu. Üzüntünüzü, kızgınlığınızı, hayalkırıklığınızı, vs… bedeninizde nerede hissettiğinizin farkına varın (çünkü bütün duygular bedende bir etki yaratır), bu duygunun içine girin ve kendinize yaşamaya izin verin. Kabul edin duygunuzu, bir şeye direnç göstermek onu arttırır. Bu kural negatif duygular için de geçerli. Bu konuda ustalaştıktan sonra, gerisi çok daha kolay gelecek…
Güzel bir konu kısa ve öz emeğinize sağlık
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Şansın Çekim Yasası Olabilirmi? Och Çekim Yasası 5 26.05.22 22:22
Reiki uygularken ayetlerden surelerden, esmalardan faydalanmak? Twin flame Sorularınız 6 26.01.22 21:24
Beyin, Kalp ve Çekim Yasası Arasındaki Bağ Nedir? MrBerkHD Çekim Yasası 0 21.05.20 14:50
Çekim Yasası ve imgeleme Tuana Çekim Yasası 3 18.08.19 23:38
Sıtma Hastalığında Direnç Tehlikesi SiLence Sağlık 1 18.04.17 14:20


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:18.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147