Konuyla ilgili olarak Ateistlerin gözümuzün önüne soktuğu ayet Talak suresi 4. ayettir,, meali şöyledir:

”Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Adet GÖRMEYENLERİN de süreleri böyledir. Hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. (Talak, 4)

• Burdaki 'Adet GÖRMEYENLER' ifadesinden 'baak çocuklar adet görmez işte yhea demek ki var' gibi bir iddia yanlıştır. Ayet sizin anladığınız gibi olsaydı Nisa suresi 6. ayet olmazdı zira bu ayette nikah çağının olgunlaşma olduğu zaman gerçekleşeceğini söylemektedir:

• 'Yetimleri, NİKAHA ERİŞECEKLERİ ÇAĞA kadar deneyin; şayet kendilerinde bir (rüşd) OLGUNLAŞMA gördünüz mü, hemen onlara mallarını verin.'(Nisa Suresi, 6)
• O zaman Talak 4te başka bir anlam olmak
ZO-RUN-DA-DIR.
Peki o anlam nedir?

• (Talak 4. ayeti unuttuysan yukarıdan tekrar oku)
• Talak 4 te,, Adetten kesilmiş, yani menopoz dönemine girmiş kadınların bekleme süresi 3 ay deniyor. 3 ay neden bekleniyor? Hamile olup olmadığının anlaşılması için. Adet görmeyen çocuk hamile kalabilir mi? Hayır. O zaman 3 ay beklemesine de gerek yoktur. Hamile kalan kadın adet görmez. Ancak hamile olduğunun anlaşılması süre alır. Bu durumda olan kadınlar için de bekleme süresi 3 aydır. Hamileliği kesin olanlar ise doğuma kadar bekler.

Meallerde adet görmemiş kızlar olarak çevrilen ‘vellai lem yahidne’ ifadesi tıbbi olarak “sekonder amenore” denilen durumdur. Yani adet düzeni bozulduğu için adet görmeyen (normalde adet gördüğü halde türlü sebeplerle 3 ay veya daha uzun süren bir dönemde âdet görmeyen) kadınları ifade eder.

O halde şunu diyebiliriz ki;

'vallaha yok'

Ateistler buna değilde kur'anda neden direkt evlenme yaşı 18 değildir diye itiraz ediyorlar. Diyorlar ki kur'anda evlenme yaşı yoktur. Isteyen istediği yaşta evlenebilir diye düşünenler var. Halbuki 18 yaş diye verilmesi çok yanlış olur. Rüşd çağı en mantıklı olandır, olmasida gerekendir. Çünkü mesela 18 yaş diye direkt verilseydi bu diğer insanlara zulum olurdu. Rüşd çağı fitrata en uygun olandır. Bie japon ile bie türk'un rüşd çağları farklıdır. Bir alman ile bir latin amerikada yaşayan insanların rüşd çağı farklıdır. Belki 18 yaşın üstünde, belki altında. Örneğin evlenme yaşı kur'anda direkt 18 olsaydı. Arabistanda olan insanlara zulum olurdu. Rüşd çağı onlarda daha erken oluyor. Orada yaşayan kızlar rüşd cagina girdikleri halde 18 yaşını mi bekleyecekler? Evlenme yaşları coktan geldiği halde milyonlarca kişi kaç sene beklemiş olacaktı. Evlenme yaşının rüşd çağı olması fitrata en uygun olandır. Yoksa direkt yaş verilmesi zulüm olurdu.

Rüşd çağı ile buluğ çağını karıştırıyorsunuz, Kızlar 12 yaş civarı buluğa erer ama rüşd 18-20 arası diye düşünmek lazım.

Evliliği kaldırabilecek olgunluğa geldiginde evlenmeli insan kadın erkek farketmez

Kuran evlilik yaşı 20 deseydi bu defa niye 15 değil diye itiraz ederlerdi yaşasın cehennem kafir dinsizler için.

Sayın Quantum, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.