#1
|
||||
|
||||
Meal okumanın sınırları
Meal, namazda okunulan surelerin manasını düşünebilmek için bir vesiledir. Meal okunması başlı başına bir amaç değildir. Bu yüzden de meal, ayrıca “güzel” okunması, ezberlenmesi gereken bir metin değildir. Hatta bu, amaçtan bir sapma sonucunu verir. Sonuçta meal, meali yapanın Allâh’ın kelamından anladığıdır, Allâh’ın kelamının kendisi değildir.
Bazılarının, Kur’ân okumanın yanı sıra, “güzel meal okuma ve ezberleme yarışması” da düzenleyerek, işi “anlama”dan “okuma”ya kaydırdıkları görülmektedir. Kur’ân’ın aslını güzelokumanın kendine özgü kuralları mevcuttur ve “Kıraat” başlı başına bir ilimdir. Meal ise öyle değildir. Şâyet mesele “anlamak” değil de “okumak” ise, Kur’ân’ın aslını okumak daha iyidir. Çünkü bu takdirde, mana anlaşılmasa bile sevap alınır, ayrıca Kur’ân’ın lafzı insana manevi bakımdan faydalar sağlar. Anlamak, okumaktan başka bir şeydir. Kur’ân’ın yalnızca mealini okumak, âyetlerdeki lugat ve belâgat yönünden incelikleri ve iniş sebepleri bilinmediği için yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Bu sebeple yüzyıllardır Müslümânların çoğunluğunun teveccühünü kazanmış büyük müfessirlerin tefsirlerini okumak daha uygun olacaktır. … Biz, insanlar Kur’ân’ın manasını anlamasın demiyoruz. Biz diyoruz ki, insanların yanında diledikleri zaman başvuracakları ve kısa bir tefsir gibi mütalaa edecekleri bir Kur’ân meali bulunsun. Bir şartla ki, bu meali Kur’ân olarak kabul etmesinler; onu namazlarda, mescidlerde, toplantılarda, evlerde Kur’ân yerine okumasınlar. Mealin Kur’ân’ın aslı kadar önemli ve okunması değerli bir metin olarak görülmesi son derece sakıncalıdır. Halbuki işte tam da bu, Kur’ân’ın aslının ihlali, küçümsenmesi ve bir beşerin yazdığı metinle aynı muâmeleye tâbi tutulması olarak görülebilir.” “Biz onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik ki anlayasınız.” (Yusuf s. 2) (Şeyhülİslâm Mustafa Sabri Efendi, Kur’ân Tercümesi Meselesi, s.27)
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
#2
|
||||
|
||||
Allah’ın Kanunları (Sünnetûllâh) Değişmez Değişen Hükümlerdir
Kur’an-ı Kerîm’deki Bâzı İfâdeler Yanlış Anlaşılıyor. Bu, İlim Öğrenmeden Meâl Okumaya Yeltenmekten İleri Geliyor. Bir Örnek Verelim, Kanun ve Hüküm Konusunda Olsun. Bir Hükmün Yürürlüğe Konulması veyâ Yürürlükten Kaldırılması Ayrı, Allah’ın Kanunu Ayrıdır. Allahû Teâlâ, Hazreti Âdem’den Beri Gelen Bütün Peygamberlere Aynı Îmânı Bildirmiştir. Her Peygamber Müslüman idi. Hiç Değişiklik Yoktur. İslâmiyet’ten Önceki Dinlerin Kötü İnsanlar Tarafından Bozulması Ayrı Şeydir. Bunun Üzerine Allahû Teâlâ En Son ve Kıyâmete Kadar Bâki Olmak Üzere, Önceki Îmân Esâslarını da İçerisinde Bulunduran İslâmiyet’i Göndermiş ve Sadece Buna Îmânı Emretmiştir Ama Amele Ait Hususlarda Değişiklik Olmuştur. Meselâ İçyağı Yahudilere Harâm idi, Müslümanlara Helâl Kılındı. İçki Daha Önce Serbest idi, Müslümanlara Harâm Kılındı. Bunlar Amele Ait Hükümlerdir. “Biz Bir Âyetin Hükmünü Kaldırırsak” Âyeti, Amele Ait Hükümler İçin Geçerlidir. Bunlar Değişmeyen Kanunlar Değildir. “Benim Katımda Söz Değişmez” Âyetinde Bildirilen, Allah’ın Sözünden Dönmemesi, Bir Sefer Râzı Olduğundan Rızâsını Geri Almaması, Cennete Cehenneme Gideceklerin Vâsfı Gibi Değişmez Şeylerdir. Kâfirler Her Devirde Cehennemlik idi, Îmân Edenler Her Devirde Cennetlik idi. Değişmeyen Bunlardır. Din, Meâlden Tefsîrden Değil, İlm-i Hâl Kitaplarından Öğrenilir.
__________________
Nesimi'ye sormuşlar; O YAR ile hoş musun? Hoş olayım olmayayım o YAR benim Kime Ne! |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Meal okumak | Yusufiyeli | islam & islami Konular | 2 | 08.01.24 00:12 |
Sosyal medyada da avret sınırları vardır | Torlak | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 1 | 15.09.21 09:32 |
Arapca / Meal okuma | mrc2418 | Sorularınız | 4 | 02.06.18 11:19 |
...-kinesis (Hayal Gücünün Sınırları) | DiLara | Psişik Yetenekler | 2 | 01.06.18 10:22 |
Necm_Necm_ Meal Hakkı Yılmaz Pdf | Adalet | Kitap & E-Kitap | 3 | 06.06.17 18:32 |