Adam kaza yapmış. Arabası devrilmiş. Canı incinmiş, yüzü gözü kan içinde... Bizim ahmak nasihatçi gelir ve der ki: Ben demiştim arabayla gitme!
Adamın bir yakını ölür. Cenazeyi yeni gömmüştür. Taziye devam ediyor. Bizim ahmak nasihatçi gelir ve der ki: Falan hastanede iyi bir doktor vardı. Haberim olsaydı size randevu alırdım....
Ey ahmak arkadaş! Bazı şeyleri de içinde tut! Başın sağ olsun de, yeter. Allah rahmet eylesin de, yeter.
On tane yazmış. Bir tane başsağlığı mesajı yok. Anca nasihat, anca uyarı, anca intikam...
Mahmut Efendi hazretlerinin vefatının ardından bazıları Allah rahmet eylesin dememek için binbir takla attı. Yok şöyle abartmışlar, yok şöyle söylemişler, yok şöyle, yok böyle....
Bazı şeyleri içinde tut. Zamanını bekle. Nasihatini sonra yaparsın.
Dünyanın En Büyük Havas ve Gizli ilimler Sitesi
▪︎