Çok mutlu bir aile yaşantınız var mutluluk huzur ekonomik güç istediğiniz her şeyiniz var. Akrabalarınızla aranız çok iyi. Teyzelerinizle dayılarınızla kuzenlerinizle aranız çok iyi. Teyzenizin iki çocuğu var. Bir tanesini babanız alır ve hiç girme şansı yokken çeşitli ricalarla bu çocuğun hayali olan polis kolejine sokar. Ve çocuk doğduğu şehirden 13 yaşındayken terk ederek sizin bulunduğunuz şehre (örneğin ankaraya) gelir. 11 yıl boyunca babanız ve anneniz ona bakar. Çamaşırlarını yıkar, cep harçlığını verir onu korur kollar başarılı olması için her şeyi yapar. Ardından ağabeyi askeri okulu kazanır ve o da ankaraya gelir. 3 sene ona da aynı muamele gösterilir ve siz 4 çocuklu 6 kişilik büyük bir aile gibi olursunuz. Asker olanın bir süre sonra yolsuzluktan dolayı askeri mahkemede yargılanarak hapse girer. Ve onu sizin babanız avukat tutarak tutuksuz yargılanmasını sağlar ardından da beraatını. Ardından bu çocuk kafayı yemek üzeredir. Üzerindeki suçlamalardan dolayı ve sizin babanız onu şirketinde yanına alır ve şirketten hisse verir. Altına araba cebine para koyar bunun nedeni o artık onun için oğullarından farksızdır. Bu sırada polis olan mesleğinde çok ilerler. komiser olur ve okulu dereceyle bitirir ankarada kalır ve ayrı eve çıkar. Bu sıralar kuzenlerinizin babası rahatsızlanır ve hastaneye kaldırılır. Babanız gece cerrah arkadaşlarından rica ederek hastaneye getirir ve babasının hayatını kurtarır. Ardından babanızın işleri bozulur ve her şeyinizi bir anda yok pahasına satmaya başlarsınız ve bu arada kuzenleriniz polis ve asker olan sizden uzaklaşmaya başlar. 5 yıllık bir çöküş dönemi yaşarsınız işleriniz azalır müşterileriniz gider vs. ardından kuzenleriniz sizlerle görüşmemeye başlar ve bir gün her şey gün yüzüne çıkar. Kuzenleriniz size bir komplo kurmuştur. İşlerinizin kötüye gitmesinin tek sebebi onlardır. Çalışanlarınızı kışkırtan, ana firma ve yurtdışıyla yazışmalarını, aranızı bozan kişilerin onlar olduğunu öğrenirsiniz. Dükkânın kasasından çalışanların “alacağım vereceğim yoktur” yazılı kâğıdı çaldıktan sonra tüm çalışanların size dava açarak tazminat istediğini öğrenirsiniz. Sizi dolandıran kişilerle iş birliği içinde olduğunu öğrenirsiniz. Ve bir gün asker olan kuzeniniz çıkagelir ve senden alacaklarımı istiyorum emeğimin karşılığını ver bana der. Size ailenize iftiralar atar. Sizi herkese kötüler. Ve ilginç olan yanı teyzeniz de onlara destek verir. Kanunen hiçbir şey yapamazsınız. Şimdi sorum şu siz o ailenin çocuğusunuz o iyi niyetli babanın oğlu ya da kızısınız bu durum karşısında ne yapardınız? Allah’ından bulsun mu derdiniz? İntikam mı alırdınız? Af mı ederdiniz? Ne yapardınız?

Alıntı

İntikam iyi olmaz mı?
Hak edene hakkı verilmez mi?

bu güzel paylaşım için Teşekkürler
Allah a havale edip Allah a sığınırdım

Ben battım benle birlikte bir kaç kişiyi daha yanımda götürürdüm heralde.

Nefislerimiz tam tersini isteyip ilmek ilmek bizi işlese de affetmek fazilettir, bir erdemdir Allah'ın rızasını kazanıp bir gün Allah'ın affına mazhar olmak için aynı muameleyi görmek için çetin ama güzel bir sınavdır.

Bundan 5 yıl öncesi olsa büyük hayal kırıklığı yaşardım ve Allah'a havale ederdim. Şimdiki bilincimle yine Allah'a havale ederim ama düşünürüm bu olaydan almam gereken ders ne? Içimde ne var ki ben bu olayı yaşadım. Mevcut korkum ne ise onu bulup sifalandiririm.

ELbette tüm bunları gören bir Allah var ve en adil uygulamayı yapacaktır

Allaha Bırakırım Ve Başlarım Kahhar Ve Cebbar Esmalarına

Aynı fikirdeyim tüm gazabımla intikam alırdım..


😁. 👍 😎

Allaha havale eder beddua ederdim. İntikam almazdım beddua ederdim muhtemelen