Guney Afrika’nin Cape Town sehrindeki bir hastanede gizemli olumler oluyordu... Üstelik olumlerin hepsi, Cuma günleri, 311 numarali yoğun bakım odasında gercekleşiyordu. Hemşireler ve doktorlar buna bir çözüm bulamayınca, devreye polis girdi. Araştırmalar sonuç vermedi; sır ölülere uzun süre açıklama getirilemedi. Uzmanlar odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler; sonuç sıfıdı! Tabi bu arada 311 numaralı odadaki hastalar, ''sebepsiz'' ölmeye devam ediyordu. Sonunda oda surekli gozetim altına alındı ve neden ortaya çıktı! Cuma sabahları saat 06:00'da odaları temizleyen görevli, hastanin başında bulunan solunum fişini çekerek, elektrik süpürgesinin fişini takıyordu. İşini bitirdikten sonra da solunum cihazının fişini tekrar takıyordu.



Bu yaşanmış olaydan, esasında çıkarılacak çok şey var. Hemen paranormal olaylardan şüphelenip izlenilen filmlerin etkisi altına girmek yerine, son ana kadar gözlemi ve deneyi rehber edinmemiz gerekir. Çünkü parapsikoloji ve diğer sözde bilimler, her ne kadar bazı üniversitelerde kürsü sahibi olsalar da, herhangi bir bilimsel argüman ile desteklenmemektedirler.

Parapsikolojiyi, duyular-dışı algılama, psikokinezi, ''ölümden sonra yaşam'' gibi konulara ilişkin olan, paranormal (normal-dışı, normal-ötesi) olduğuna inanılan olayların oluşturduğu bir sahte bilim olarak tanımlayabiliriz.

Parapsikolojiye, dünya çapında, toplam 8 üniversitede okutulmasına karşın ABD'de ve birçok ülkede sözdebilim gözüyle bakılmaktadır; çünkü araştırmaları ABD'deki bilim adamlarının büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiş ''standart varsayım numuneleri'' içinde henüz yer almamaktadır.

Birçok bilim insanı ve felsefeci, açık ve net bir şekilde parapsikolojiyi bilim olarak kabul etmezler. Bilim olarak kabul edilmemesinin nedeni; belirli temel bilimsel varsayımları ihlal etmesi, tekrarlanabilir deneyler üretememesi, deney üretse bile ortaya çıkan sonuçların bilimin diğer temel ilkeleriyle çelişmesi, ortaya çıkan etkilerin nasıl ya da niçin ortaya çıktığına dair tutarlı bir teori oluşturulamaması ve belki de en önemlisi "gizli bilim" ile ilişkili olmasıdır. Bunlara ek olarak da maddi destek diğer bilim dallarına göre parapsikoloji alanında çok azdır. Daha çok bireysel çaba ile yürütülen araştırmalarla desteklenir. Yine, bu alandaki aktif araştırmacıların %20'sinden daha azı akademik eğitim almıştır.

Parapsikolojiyi sahte bir bilim olarak değerlendirirken şunları göz önünde bulundurabiliriz: söz konusu alanda, hiç bilimsel ilerleme olmaz; stabil bir hava hakimdir. Herşey keşfedilmiştir, bilinmeyen yoktur; ancak arada bir ortaya çıkan vakalar mevcuttur. Bir sahte bilimin kurnaz karakterinin sonuçlarından biri olarak, parapsikolojide elde edilen sonuçlar, önce medyaya açıklanır; ne bir bilimsel makale yazılır, ne de bir dergiye bir yazı gönderilir. Medya hakkında ise tahmin edebileceğiniz gibi, yorum yapmaya bile gerek yoktur. Popüler olan, her zaman işlerine gelir.

Parapsikoloji, aynı şartlar altında aynı sonuçları veren deneylerden, bunları destekleyen gözlemlerden ve kendi içinde tutarlı hipotezlerden destek almayıp, sürekli nadir vakalarla yaşamını sürdüremez; ki zaten bu yüzden bir sahte bilimdir.

Emeğinize sağlık teşekkürler.

teşekkürler.

Sayın madlen, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.