istimna'nin hükmü nedir? - Sayfa 4 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #31  
Alt 23.05.21, 17:09
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,062
Etiketlendiği Mesaj: 176 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ebureyhan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim bir sorum var ve size sormaktan haya ediyorum ama genc yas gruplarinda en cok karsilastigim sorulardan bir tanesi ve Benim ise, bu soruya Kur'an ve sünnetten delillerl e cevap verecek bir bilgim yok. Sizden bu konuda bana yardımcı olmanızı ümit ediyorum. Eğer sorum uygun değil ise Allah Teâlâ'dan beni bağışlamasını diliyorum .Fakat biz, müslümanlar olmamız hasebiyle ilim talep etme konusunda utanmamamız gerektiği kanaatind eyim. Soruma gelince, İslâm'da elle boşalmak (istimnâ) câiz midir?
Ümeyreyi kamçılamak (istimna) Ümeyre kelimesi: El ile istimna etmekten kinayedir. Kamusda bunun anlamı böyledir. (Ellisan) da yazıldığına göre, ona (Elhadhada) da derler. Lügat kitaplarının ifadesine göre, bu, her ne kadar yaygın bir halde değildiyse de eskiden araplarca bilinirdi. ‘’ Elini nikah eden melundur’’ hadisi, bu anlama delalet etmektedir. Said bin Cübetr şöyle rivayet eder: ‘’Zekerleriyle oynayan millete, Allah azap edecektir.’’ Ata şöyle rivayet eder: ‘’Bir milleti duydum ki, kıyamette elleri gebe olarak dirilirler; zannedersem onlar elleriyle istimna eden kimselerdir ‘’ dedi.
Alusi ve Hazin gibi alimlerde bunu bu şekil izah etmişlerdir. İstimna; akıl ve cisimlere son derece zararlı olan gayet kötü bir alışkanlıktır ki, bu alışkanlık, daha çok aylak dolaşan, evlenmeğe mali durumları müsait olmayan kimselerde görülür.
Böyle olan kimselere Allah sabır ve tahammül tavsiye ederek onların iffetli olmalarını emretmiştir:
‘’Nikaha (evlenmeğe) çare bulamayanlar, Allah kendilerini fazl (ve ihsanından) zengin kılıncaya kadar iffetlerini muhafaza etsinler.’’ (Nur suresi 33.ayet)
Tabiplerin reisi olan peygamber efendimizde, bunun çare ve ilacını bizlere şu hadisi ile anlatmıştır:
İbn-i Mesud peygamberden şöyle nakletmiştir:
‘2Ey gençlik topluluğu! İçinizden her kimin evlenmeğe gücü yeterse evlensin. Çünkü o, (evlilik) gözü, (harama bakmaktan) daha müessir şekilde men eder. Her kiminde evlenmeye gücü yetmezse o oruç tutsun. Çünkü Oruç, onun için bir vica (iğdiş) ameliyesidir. İğdiş ameliyesini husule getirdiğini sağladığı için peygamber orucu bu yönden ona benzetmiştir.
Bu kötü alışkanlığın hükmüne gelince:
Ulema çoğunluğu, el ile istimna etmenin haram olduğuna kail olmuşlardır. (Sübülüsselam) da (Yazan :Ebu İbrâhim İzzeddin Muhammed b. İsmâil Emir Es-San'âni) bunu izah eden büyük alim, bunun nedenini şöyle izah etmiştir:
‘’Eğer o mubah olsaydı, din, buna bir yol gösterirdi; çünkü o her bakımdan daha kolay bir şeydir.’’
Ulema bunun haram olduğunu şu ayetle ispat etmeye çalıştılar:
‘’ (Öyle Müminler) ki onlar ırzlarını koruyanlardır. Şu var ki, Zevcelerine yahut sağ ellerinin malik olduklarına (kendi cariyelerine) karşı olan durumları) müstesnadır. Çünkü onlar bu takdirde kınanmış değildirler. = halde kim bunların ötesini isterse, şüphesiz onlar, haddi aşanlardır.’’ (Müminun suresi, 5,6,7. Ayet)
(Bundan başkasını) anlamında olan (Verea zalike) bu istimnanın hükmünü içine almaktadır.
İmam-I Nesefinin bu husustaki görüşü şu merkezdedir:
‘’Bu, el ile istimna etmenin haram olduğunu gösteriyor.’
Evet, bu ekseri ulemanın görüşüdür. Said bin Cübeyr ile Atadan da aynı rivayet nakledilmiştir.’’
El Kurtubi tefsirinde, HUrmile bin Abdülaziz’den şöyle naklediliyor:
‘’İmam Malik’e Ümeyreyi kamçılayan (İstimna eden kimsenin hakkında) sorduğumda ban şu ayeti okudu (Yani yukarıda zikredilen ayet.)
İmam-I Şafi’nin yeni içtihadına göre, o haramdır.
İbn-i Hanbelden, onun cevazı nakledilmiştir. Güya demiş olsun ki, o fasd ve hecame gibi, bedenden çıkarılan bir fazlalıktır.
Bu, Kurtbi ile Alusinin tefsirlerinde zikredilmiştir. Ben şahsen Hanbelilerin fıkıh kitaplarında böyle bir şeye rastlamadım.
(Ed-Dur) un şerhinde oruç ve hudud babında, Hanefilere göre bunun haram olduğu anlatılmaktadır. Delil olarak da Resul-i Ekrem’in şu hadisini gösteriyorlar:
‘’Elini nikah eden melundur.’’ Bunda hazir vardır, ancak zinadan korktuğu için bu işi yapmış ise vebale girmediği memuldür.
Allame İbni Abidin, Fakih Ebilleys de şöyle nakleder:
‘’Onu, kalbini meşgul eden müfrit şehvetini kırmak için yapıyorsa, kendisi, karısı veya cariyesi olmayan bir bekarsa veyahut karısı bulunup da ona herhangi bir özründen dolayı yaklaşamıyorsa umarım ki o günaha girmez.’’ Yani bu işli işlediğinde azaba müstahak olmaz. Fakat onu, sırf şehveti celp etmek için yaparsa, o zaman günahkarın ta kendisidir.’’
Cumhur ulemaya göre el ile istimna etmek haramdır.
Hanefiler ile İmam Ahmet’ten ihtiyaç ve son derece zaruret hallerinde bunun caiz olduğu nakledilir.
(İslami Araştırmalar Şeri Fetvalar Yazan: Haseneyn Muhammed Mahluf)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 23.05.21, 17:57
 
Üyelik tarihi: 21.04.21
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 224
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ümeyreyi kamçılamak (istimna) Ümeyre kelimesi: El ile istimna etmekten kinayedir. Kamusda bunun anlamı böyledir. (Ellisan) da yazıldığına göre, ona (Elhadhada) da derler. Lügat kitaplarının ifadesine göre, bu, her ne kadar yaygın bir halde değildiyse de eskiden araplarca bilinirdi. ‘’ Elini nikah eden melundur’’ hadisi, bu anlama delalet etmektedir. Said bin Cübetr şöyle rivayet eder: ‘’Zekerleriyle oynayan millete, Allah azap edecektir.’’ Ata şöyle rivayet eder: ‘’Bir milleti duydum ki, kıyamette elleri gebe olarak dirilirler; zannedersem onlar elleriyle istimna eden kimselerdir ‘’ dedi.
Alusi ve Hazin gibi alimlerde bunu bu şekil izah etmişlerdir. İstimna; akıl ve cisimlere son derece zararlı olan gayet kötü bir alışkanlıktır ki, bu alışkanlık, daha çok aylak dolaşan, evlenmeğe mali durumları müsait olmayan kimselerde görülür.
Böyle olan kimselere Allah sabır ve tahammül tavsiye ederek onların iffetli olmalarını emretmiştir:
‘’Nikaha (evlenmeğe) çare bulamayanlar, Allah kendilerini fazl (ve ihsanından) zengin kılıncaya kadar iffetlerini muhafaza etsinler.’’ (Nur suresi 33.ayet)
Tabiplerin reisi olan peygamber efendimizde, bunun çare ve ilacını bizlere şu hadisi ile anlatmıştır:
İbn-i Mesud peygamberden şöyle nakletmiştir:
‘2Ey gençlik topluluğu! İçinizden her kimin evlenmeğe gücü yeterse evlensin. Çünkü o, (evlilik) gözü, (harama bakmaktan) daha müessir şekilde men eder. Her kiminde evlenmeye gücü yetmezse o oruç tutsun. Çünkü Oruç, onun için bir vica (iğdiş) ameliyesidir. İğdiş ameliyesini husule getirdiğini sağladığı için peygamber orucu bu yönden ona benzetmiştir.
Bu kötü alışkanlığın hükmüne gelince:
Ulema çoğunluğu, el ile istimna etmenin haram olduğuna kail olmuşlardır. (Sübülüsselam) da (Yazan :Ebu İbrâhim İzzeddin Muhammed b. İsmâil Emir Es-San'âni) bunu izah eden büyük alim, bunun nedenini şöyle izah etmiştir:
‘’Eğer o mubah olsaydı, din, buna bir yol gösterirdi; çünkü o her bakımdan daha kolay bir şeydir.’’
Ulema bunun haram olduğunu şu ayetle ispat etmeye çalıştılar:
‘’ (Öyle Müminler) ki onlar ırzlarını koruyanlardır. Şu var ki, Zevcelerine yahut sağ ellerinin malik olduklarına (kendi cariyelerine) karşı olan durumları) müstesnadır. Çünkü onlar bu takdirde kınanmış değildirler. = halde kim bunların ötesini isterse, şüphesiz onlar, haddi aşanlardır.’’ (Müminun suresi, 5,6,7. Ayet)
(Bundan başkasını) anlamında olan (Verea zalike) bu istimnanın hükmünü içine almaktadır.
İmam-I Nesefinin bu husustaki görüşü şu merkezdedir:
‘’Bu, el ile istimna etmenin haram olduğunu gösteriyor.’
Evet, bu ekseri ulemanın görüşüdür. Said bin Cübeyr ile Atadan da aynı rivayet nakledilmiştir.’’
El Kurtubi tefsirinde, HUrmile bin Abdülaziz’den şöyle naklediliyor:
‘’İmam Malik’e Ümeyreyi kamçılayan (İstimna eden kimsenin hakkında) sorduğumda ban şu ayeti okudu (Yani yukarıda zikredilen ayet.)
İmam-I Şafi’nin yeni içtihadına göre, o haramdır.
İbn-i Hanbelden, onun cevazı nakledilmiştir. Güya demiş olsun ki, o fasd ve hecame gibi, bedenden çıkarılan bir fazlalıktır.
Bu, Kurtbi ile Alusinin tefsirlerinde zikredilmiştir. Ben şahsen Hanbelilerin fıkıh kitaplarında böyle bir şeye rastlamadım.
(Ed-Dur) un şerhinde oruç ve hudud babında, Hanefilere göre bunun haram olduğu anlatılmaktadır. Delil olarak da Resul-i Ekrem’in şu hadisini gösteriyorlar:
‘’Elini nikah eden melundur.’’ Bunda hazir vardır, ancak zinadan korktuğu için bu işi yapmış ise vebale girmediği memuldür.
Allame İbni Abidin, Fakih Ebilleys de şöyle nakleder:
‘’Onu, kalbini meşgul eden müfrit şehvetini kırmak için yapıyorsa, kendisi, karısı veya cariyesi olmayan bir bekarsa veyahut karısı bulunup da ona herhangi bir özründen dolayı yaklaşamıyorsa umarım ki o günaha girmez.’’ Yani bu işli işlediğinde azaba müstahak olmaz. Fakat onu, sırf şehveti celp etmek için yaparsa, o zaman günahkarın ta kendisidir.’’
Cumhur ulemaya göre el ile istimna etmek haramdır.
Hanefiler ile İmam Ahmet’ten ihtiyaç ve son derece zaruret hallerinde bunun caiz olduğu nakledilir.
(İslami Araştırmalar Şeri Fetvalar Yazan: Haseneyn Muhammed Mahluf)
Bir fiilin haram olduguna ulema mi karar veriyor Allah uTeala mi?
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 23.05.21, 18:34
Üye
 
Üyelik tarihi: 23.03.21
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 34
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şeriat caiz görmemiştir bu işe müptela olan kardeşlerimiz kendilerini işlerine versinler okuyorsa derslerine versin hedefleri varsa hedeflerine ulaşmak için çabasını artırsın belki hedef çıtasını artırabilir ki oyalansın hem iyi bir iş ekonomik bir durum elde edip çabuk evlensin😃Evlilikte Rahmet Vardır. Ancak evliliğe cinsellik gözü ile bakılmasın evlilik bir kadınla veya erkekle ömür boyu yaşama çabası ve anlaşmasıdır zorlukları seninle beraber aşacak bir eş dava arkadaşı hayat dostudur. İbadetlerinize önem verin dua edin Allah'a sığının spor yapın o şehvet enerjisini dönüştürün. İbadet yaparsanız o enerji manevi ruhsal enerjilere dönüşür bu konuda Tantracılar bu şehvet enerjisini ruhsal enerjiye meditasyon yoga vs kendi teknikleri ile ulaştırmaya çalışmaktalar Resulullah bir hadiste Cübbeliden naklen "Benim şehvetin Gece namazı kılmaktır" der gece kalkıp namaz kılıp o enerjiyi dönüştürün şehvet aynı zamanda bir şeyi çok istemek demektir Resulullah (sav) gece namazını çok kılardı o yüzden Onun şehveti bu idi. Kendinizi geliştirin, kendinizi şifalandırın,kendinize saygı duyun kendine saygısı olan mastürbasyon yapmaz çünkü tahayyül kuvvesini hayal kurma nimetini bu alanda kurmak kendine zulmetmektir. Güzel işler hayal edin rabıtanız murakabeniz olsun hayallerinizi güzel kurun duş alın ihmal etmeyin Nazım Kıbrısi Münir Derman Hz gibi zatlar her gün yıkanınız der. Her bir meni içinde yaşam enerjisi yaşam zerrecikleri taşır ve onların yeri rahimdir bunu iyi düşünün bol Su için çok aburcubur ağır gıdalar tüketmeyin yoga amuda kalkma ve prana teknikleri tibet5li yapabilirsiniz. Çok takılmayın bu duruma kendinize iyi bakın ALLAH'a emanet olun
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 23.05.21, 21:28
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 13.06.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1,052
Etiketlendiği Mesaj: 61 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Celcelutiye Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şeriat kısmı caiz değildir,hakikat kısmı ise bu enerjiyi cinsel menzildeyken dışarı kusarsan ziyan edersin..Eğer bu enerji geldiği vakit üst menzillere çıkartırsan cinselliği tinselliğe dönüştürürsün simyadır bu aslında

Aylarca kendimi sapık gibi hissetmiştim,kendime ait olmayan haletler bende belirmişti..Ne bi etkileşim ne bi harama bakış hiçbişey lazım değil he..Enerji kök çakradan cinsel çakraya 4 nala koşuyor sanki..Bu işin hakikatini anlayana kadar kendi üzerimde epey deney yaptım kimi vakit üst menzillere çıktım kimi vakit talidi bi orgazm ile yükselttim,En son cinsel bölgedeki enerjiyi tepe çakrasında hissedene kadar devam

Bi pratik uygulama var bununla ilgili fakat nasıl anlatılır onu bilemedim,uygularsan bu enerjiyi üst menzillere taşımak istersen tarif ederim
abi öyle bi anlattın ki yarı anladık yarısını anlayamadık evet enerji evet kullanılabilir nerede ve nasıl ?
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 24.05.21, 06:46
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 2,062
Etiketlendiği Mesaj: 176 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Zaferan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir fiilin haram olduguna ulema mi karar veriyor Allah uTeala mi?
Değerli kardeşim sen de takdir edersin ki bize çok zengin fıkıh mirası kalmıştır. Fıkıh mirasının oluşmasında kadim fukahamızın emekleri çok büyüktür. Fukahamız bu mirası oluştururken gelişi güzel davranmamışlardır. Önce bir usul oluşturmuşlar ve problemlerin çözümlerine vusul sağlamaya çalışmışlardır. Burada vahiy ile aklın senkronize kullanılması önem taşımaktadır.
İmam Gazali Mustafa’sında ilimlerin en şereflisi akıl ile kulağın izdivaç ettiği, fikir ile kanunun (şeriat) yarenlik ettiği ilimdir. Bunun gerçekleşeceği meydan usul-u fıkıh alanıdır. Burada doğru bir yol takip edilir. Ne kanuna aykırı sadece aklın bir tasarrufu vardır ne de aklın onaylamadığı sadece taklidin bir uygulaması vardır sözleri bu perspektifi sağlamaya yönelik sözler olarak değerlendirilmelidir.
Bu perspektif aslında hükümlere ulaşırken istidlal yolunu kullanarak içtihat etmektir. İçtihat, önce nassları doğru anlama çabası ile başlar, sonra nasslar ın diğer hükümlere tatbiki ile devam eder. İbn Kayyim el-Cevziyye’nin sahabenin metodunu tarifinde bu vardır. O diyor ki, ‘’Sahabe yeni ortaya çıkan hadiseleri benzerlerine kıyas etmişler, hükümlerini taşımışlar ve böylece ulemaya içtihat kapısını açmışlardır
Sahabenin yolundan yürüyen alimlerimizin hükümlerin ortaya konulmasında ve yeni ortaya çıkan problemlerin çözülmesinde her zaman ana kaynakları kuran olmuştur. Diğer kaynaklar, sünnet, icma ve kıyas aslında Kur’an’a bağlı oluşan kaynaklardır. Fakat ulema bu kaynaklar ile yetinmemişler yine bu kaynaklar ile koordineli kaynaklar üretmişlerdir. Belki bunlara metotlar demek daha doğru olabilir. Bunlar maslahat-ı mürsele, örf, istihsan, istishab, sedd-i zerai, zaruret ve beraet-i asliyye kuralları, umum-u belva yaklaşımı gibi metotlardır.
Şöyle bir vaziyette var Kur’an merkezli İslam anlayışı 1980’li yılların Türkiye’sinde başta Mealciler diye anılan grup olmak üzere Malatya ekolü gibi diğer bazı gruplar ile Hüseyin Atay, Süleyman Ateş, Yaşar Nuri Öztürk gibi ilahiyatçı akademisyenler tarafından da farklı tonlarda savunulmuştur. Bu süreçte Sünnet’in teşri değerini sorgulama ve hadisleri Kur’an’a arz etme yönündeki görüşlerin yaygınlık kazanmasına paralel olarak gitgide radikalleşen bir hadis karşıtlığı zuhur etmiş. Fakat etki-tepki prensibinin muktezasınca bu eğilimin karşısına güçlü bir hadis taraftarlığı da dikilmiştir.
Kur’an’a dönüş veya Kur’an merkezli İslam söylemi, dini, düşünceyi geleneksel tortulardan arındırıp saflaştırmayı hedef göstermekle birlikte, bu söylem pratikte salt Kur’an metninden hareketle yeni bir din ihdas etmek ve bunun içinde çağdaş Kur’an üretimi denebilecek tarzda tevillere meyletmek gibi bir sonuca müncer olmuştur.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 25.05.21, 23:12
 
Üyelik tarihi: 21.04.21
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 224
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli kardeşim sen de takdir edersin ki bize çok zengin fıkıh mirası kalmıştır. Fıkıh mirasının oluşmasında kadim fukahamızın emekleri çok büyüktür. Fukahamız bu mirası oluştururken gelişi güzel davranmamışlardır. Önce bir usul oluşturmuşlar ve problemlerin çözümlerine vusul sağlamaya çalışmışlardır. Burada vahiy ile aklın senkronize kullanılması önem taşımaktadır.
İmam Gazali Mustafa’sında ilimlerin en şereflisi akıl ile kulağın izdivaç ettiği, fikir ile kanunun (şeriat) yarenlik ettiği ilimdir. Bunun gerçekleşeceği meydan usul-u fıkıh alanıdır. Burada doğru bir yol takip edilir. Ne kanuna aykırı sadece aklın bir tasarrufu vardır ne de aklın onaylamadığı sadece taklidin bir uygulaması vardır sözleri bu perspektifi sağlamaya yönelik sözler olarak değerlendirilmelidir.
Bu perspektif aslında hükümlere ulaşırken istidlal yolunu kullanarak içtihat etmektir. İçtihat, önce nassları doğru anlama çabası ile başlar, sonra nasslar ın diğer hükümlere tatbiki ile devam eder. İbn Kayyim el-Cevziyye’nin sahabenin metodunu tarifinde bu vardır. O diyor ki, ‘’Sahabe yeni ortaya çıkan hadiseleri benzerlerine kıyas etmişler, hükümlerini taşımışlar ve böylece ulemaya içtihat kapısını açmışlardır
Sahabenin yolundan yürüyen alimlerimizin hükümlerin ortaya konulmasında ve yeni ortaya çıkan problemlerin çözülmesinde her zaman ana kaynakları kuran olmuştur. Diğer kaynaklar, sünnet, icma ve kıyas aslında Kur’an’a bağlı oluşan kaynaklardır. Fakat ulema bu kaynaklar ile yetinmemişler yine bu kaynaklar ile koordineli kaynaklar üretmişlerdir. Belki bunlara metotlar demek daha doğru olabilir. Bunlar maslahat-ı mürsele, örf, istihsan, istishab, sedd-i zerai, zaruret ve beraet-i asliyye kuralları, umum-u belva yaklaşımı gibi metotlardır.
Şöyle bir vaziyette var Kur’an merkezli İslam anlayışı 1980’li yılların Türkiye’sinde başta Mealciler diye anılan grup olmak üzere Malatya ekolü gibi diğer bazı gruplar ile Hüseyin Atay, Süleyman Ateş, Yaşar Nuri Öztürk gibi ilahiyatçı akademisyenler tarafından da farklı tonlarda savunulmuştur. Bu süreçte Sünnet’in teşri değerini sorgulama ve hadisleri Kur’an’a arz etme yönündeki görüşlerin yaygınlık kazanmasına paralel olarak gitgide radikalleşen bir hadis karşıtlığı zuhur etmiş. Fakat etki-tepki prensibinin muktezasınca bu eğilimin karşısına güçlü bir hadis taraftarlığı da dikilmiştir.
Kur’an’a dönüş veya Kur’an merkezli İslam söylemi, dini, düşünceyi geleneksel tortulardan arındırıp saflaştırmayı hedef göstermekle birlikte, bu söylem pratikte salt Kur’an metninden hareketle yeni bir din ihdas etmek ve bunun içinde çağdaş Kur’an üretimi denebilecek tarzda tevillere meyletmek gibi bir sonuca müncer olmuştur.
Sayin Hocam,Kuran Islamciligini savunuyor degilim.Bu hususda butun alimler haram oldugunda hemfikir degiller.Halbuki haram olan bur fiilde farkli gorus ciknaz.Zina mesela zorda kalinca kucuk de olsa bir pay birakilmamis.
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 26.05.21, 00:51
 
Üyelik tarihi: 21.04.21
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 224
Etiketlendiği Mesaj: 8 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Zaferan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayin Hocam,Kuran Islamciligini savunuyor degilim.Bu hususda butun alimler haram oldugunda hemfikir degiller.Halbuki haram olan bur fiilde farkli gorus ciknaz.Zina mesela zorda kalinca kucuk de olsa bir pay birakilmamis.
Cubbeli hoca zinaya gidilecek bir ortam olustuysa zinadan kacmak adina farzdir hatta diyor.Cunku zina haramdir kebairdir
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 07.03.22, 23:36
HuseyinP - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 03.03.22
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 254
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Merhaba siteyi uzun zamandır takip ediyorum artık aktif olmaya karar verdim @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam sizin düşüncenize katılıyorum her ne kadar müstehcen bir konu olsada hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz uzun süre kendimizi tutsak nasıl bir faydası olur bize acaba. Tecrübe ettiniz mi ?
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 16.02.23, 23:50
arissohvv - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 03.08.22
Bulunduğu yer: adana
Mesajlar: 122
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

bi hadisi şerifte(sahihmi bilmiyorum ama)eliyle münasebet eden kafirdir deniyor bikaç tane daha men eden hadisi şerifde var sahihliğinin araştırılması lazım sahihse hapı yuttuk türk gençliği olarak
Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 17.02.23, 01:47
 
Üyelik tarihi: 11.01.23
Bulunduğu yer: türkiye
Mesajlar: 156
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Celcelutiye Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şeriat kısmı caiz değildir,hakikat kısmı ise bu enerjiyi cinsel menzildeyken dışarı kusarsan ziyan edersin..Eğer bu enerji geldiği vakit üst menzillere çıkartırsan cinselliği tinselliğe dönüştürürsün simyadır bu aslında

Aylarca kendimi sapık gibi hissetmiştim,kendime ait olmayan haletler bende belirmişti..Ne bi etkileşim ne bi harama bakış hiçbişey lazım değil he..Enerji kök çakradan cinsel çakraya 4 nala koşuyor sanki..Bu işin hakikatini anlayana kadar kendi üzerimde epey deney yaptım kimi vakit üst menzillere çıktım kimi vakit talidi bi orgazm ile yükselttim,En son cinsel bölgedeki enerjiyi tepe çakrasında hissedene kadar devam

Bi pratik uygulama var bununla ilgili fakat nasıl anlatılır onu bilemedim,uygularsan bu enerjiyi üst menzillere taşımak istersen tarif ederim
hocam bu işi çözmüşsünüz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
istimna ( Masturbasyon ) Etmenin Hükmü Nedir ? Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 1 17.02.23 01:50
Kaş aldırmanın dinimizdeki hükmü nedir? Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 6 18.09.22 17:46
Kur'an öğrenen öğretsin denir. Hükmü nedir Kgumus Sorularınız 2 09.06.21 16:54
Katılım bankalarından alınan kar payının dini hükmü nedir? ebu ubeyde bin cerrah islam & islami Konular 1 04.04.21 13:12
Cinlerin Varlığına İman Etmenin Hükmü Nedir? Havasokulu Cin & Şeytan & Melek & Ruh 5 03.04.18 13:36


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:00.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147