Keşf esma ile mi ayet ile mi gerçekleşir? - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > HavasOkulu Genel Bölüm > Sorularınız

Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz.

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 13.10.19, 21:35
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 15.02.18
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 72
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Keşf esma ile mi ayet ile mi gerçekleşir?

Selamun aleykum benim aklima takilan bir soru var bu kesf denilen olay esmaya mi tabidir yoksa ayeti kerimeleri calisarak mi oluyor?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 13.10.19, 22:59
Yafes - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
🌿Molla
 
Üyelik tarihi: 30.01.18
Bulunduğu yer: .
Mesajlar: 1,088
Etiketlendiği Mesaj: 436 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Esma ile de olur , Belirli ayet-i kerimeler ile de olur dua ile de olur istemesini bilene her şekilde olur mübarek
__________________
Hayat bir uykudur, ölünce uyanır insan.
Sen erken davran ölmeden önce uyan.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 13.10.19, 23:13
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 15.02.18
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 72
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yafes Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Esma ile de olur , Belirli ayet-i kerimeler ile de olur dua ile de olur istemesini bilene her şekilde olur mübarek
Allah razi olsun
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 13.10.19, 23:14
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 10.01.19
Bulunduğu yer: antalya
Mesajlar: 1,387
Etiketlendiği Mesaj: 42 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Allâh’a ve Peygamberʼe itaat edin ki size merhamet edilsin.” (Âl-i İmrân, 132)

“Ey îmân edenler! Allâh’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed, 33)

TASAVVUFTA SÜNNETE RİAYET ÇOK ÖNEMLİ

Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem- de, Vedâ Hutbesiʼnde şöyle buyurmuştur:

“…Haberiniz olsun ki, ben, önceden gidip Cennetʼte Kevser Havuzu’nun başında sizi bekleyeceğim! Diğer ümmetlere karşı, sizin çokluğunuzla sevineceğim. Sakın, (günah işleyerek) yüzümü kara çıkarmayınız!..

…Ey mü’minler! Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allâh’ın kitâbı Kur’ân ve O’nun Peygamberinin Sünnetiʼdir…” (Bkz. Müslim, Hac, 147; Ebû Dâvûd, Menâsik, 56)

TASAVVUF KEŞİF VE KERÂMETLERE ERME EĞİTİMİ DEĞİLDİR!

İşte gerçek tasavvuf da, bu iki mukaddes emânete lâyıkıyla riâyet edebilmekten ibârettir. Kurʼân-ı Kerîm ve Sünnetʼte bahsi geçen, ihlâs, takvâ, zühd, huşû, tevbe, rızâ gibi kalp amellerinin nasıl gerçekleşeceğini; buna mukâbil, riyâ, ucup, kibir, gıybet, haset gibi nefsânî marazların nasıl bertaraf edileceğini öğreten bir eğitim yoludur. Yoksa sadece riyâzet ve mücâhede gibi birtakım temrinlerle, keşif ve kerâmetlere erme eğitimi değildir.

KERÂMET MANEVİ İLERLEMENİN ÖLÇÜSÜ DEĞİLDİR!

Zaten keşif ve kerâmetlere ermek, mânevî ilerlemenin ölçüsü de değildir. Nitekim pek çok rivâyette[1] peygamberlerden sonra insanların en hayırlısı olduğu bildirilen Hazret-i Ebû Bekir -radıyallahu anh-ʼın da, fizikî ve zâhirî kerâmetine dâir, çok fazla bir mâlumat yoktur. Onun en büyük kerâmeti; Allah Rasûlüʼne olan eşsiz muhabbet ve sadâkatiyle müstesnâ teslîmiyet ve itaatidir.

ÖNEMLİ OLAN İSTİKAMET ÜZERE YAŞAMAKTIR!

Bu sebeple Allah dostları, fizikî kerâmetlere ehemmiyet vermemiş, hattâ gurur ve şöhrete sebep olan bu tip kerâmetleri ifşâ etmekten titizlikle sakınmışlardır. Bütün gayretlerini de, gerçek kerâmet olan; Kurʼân ve Sünnet istikâmetinde yaşayabilme üzerine yoğunlaştırmışlardır.

Cü*neyd-i Bağ*dâ*dî -kud*di*se sir*ruh-:

“Bir ki*şi*yi ha*va*da uçar*ken gör*se*niz, hâ*li Ki*tap ve Sün*ne*tʼe uy*mu*yor*sa, bu bir (kerâmet değil) is*tid*raç*tır.” bu*yu*rmuştur.

ALLAH KATINDA EN DEĞERLİ OLANLAR, TAKVÂLI OLANLARDIR!

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri’nin de şöyle dediği nakledilir:

“Bir gün Dicle Nehri’nin karşı yakasına geçecektim. Nehrin iki yakası bana yol vermek için kerâmeten birleşti. Derhâl kendimi toparladım ve Dicle’ye şöyle dedim:

«–Yemin olsun ki ben buna kanmam! Zira sandalcılar, insanı yarım akçeye karşıya geçiriyorlar. (Sen ise, otuz yıldan beri mahşer için hazırladığım amel-i sâlihlerimi istiyorsun.) O hâlde yarım akçe için, otuz yıllık ömrümü (kendimde bir varlık ve benlik hissetmeme sebep olacak bir kerâmet uğruna) ziyan edemem. Bana Kerîm gerek, kerâmet değil!»”[2]

Zira âyet-i kerîmede de Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْ

“…Muhakkak ki Allah katında en keremliniz (en değerli olanlarınız), en çok takvâlı olanlarınızdır (Oʼna karşı gelmekten en çok sakınanlarınızdır)…” (el-Hucurât, 13)

Dipnotlar: [1] Bkz. Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, XI, 549/32578; İbn-i Mâce, Mukaddime, 11/106; Ahmed, I, 127, II, 26. [2] Bkz. Attâr, Tezkiretüʼl-Evliyâ, s. 217, İlim ve Kültür Yayınları, Bursa 1984.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 13.10.19, 23:15
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 15.02.18
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 72
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yafes Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Esma ile de olur , Belirli ayet-i kerimeler ile de olur dua ile de olur istemesini bilene her şekilde olur mübarek
Peki bu kesifin seviyeleri var mi varsa biraz paylasabilir misin bizimle
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 13.10.19, 23:19
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 15.02.18
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 72
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
ebu ubeyde bin cerrah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Allâh’a ve Peygamberʼe itaat edin ki size merhamet edilsin.” (Âl-i İmrân, 132)

“Ey îmân edenler! Allâh’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed, 33)

TASAVVUFTA SÜNNETE RİAYET ÇOK ÖNEMLİ

Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem- de, Vedâ Hutbesiʼnde şöyle buyurmuştur:

“…Haberiniz olsun ki, ben, önceden gidip Cennetʼte Kevser Havuzu’nun başında sizi bekleyeceğim! Diğer ümmetlere karşı, sizin çokluğunuzla sevineceğim. Sakın, (günah işleyerek) yüzümü kara çıkarmayınız!..

…Ey mü’minler! Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allâh’ın kitâbı Kur’ân ve O’nun Peygamberinin Sünnetiʼdir…” (Bkz. Müslim, Hac, 147; Ebû Dâvûd, Menâsik, 56)

TASAVVUF KEŞİF VE KERÂMETLERE ERME EĞİTİMİ DEĞİLDİR!

İşte gerçek tasavvuf da, bu iki mukaddes emânete lâyıkıyla riâyet edebilmekten ibârettir. Kurʼân-ı Kerîm ve Sünnetʼte bahsi geçen, ihlâs, takvâ, zühd, huşû, tevbe, rızâ gibi kalp amellerinin nasıl gerçekleşeceğini; buna mukâbil, riyâ, ucup, kibir, gıybet, haset gibi nefsânî marazların nasıl bertaraf edileceğini öğreten bir eğitim yoludur. Yoksa sadece riyâzet ve mücâhede gibi birtakım temrinlerle, keşif ve kerâmetlere erme eğitimi değildir.

KERÂMET MANEVİ İLERLEMENİN ÖLÇÜSÜ DEĞİLDİR!

Zaten keşif ve kerâmetlere ermek, mânevî ilerlemenin ölçüsü de değildir. Nitekim pek çok rivâyette[1] peygamberlerden sonra insanların en hayırlısı olduğu bildirilen Hazret-i Ebû Bekir -radıyallahu anh-ʼın da, fizikî ve zâhirî kerâmetine dâir, çok fazla bir mâlumat yoktur. Onun en büyük kerâmeti; Allah Rasûlüʼne olan eşsiz muhabbet ve sadâkatiyle müstesnâ teslîmiyet ve itaatidir.

ÖNEMLİ OLAN İSTİKAMET ÜZERE YAŞAMAKTIR!

Bu sebeple Allah dostları, fizikî kerâmetlere ehemmiyet vermemiş, hattâ gurur ve şöhrete sebep olan bu tip kerâmetleri ifşâ etmekten titizlikle sakınmışlardır. Bütün gayretlerini de, gerçek kerâmet olan; Kurʼân ve Sünnet istikâmetinde yaşayabilme üzerine yoğunlaştırmışlardır.

Cü*neyd-i Bağ*dâ*dî -kud*di*se sir*ruh-:

“Bir ki*şi*yi ha*va*da uçar*ken gör*se*niz, hâ*li Ki*tap ve Sün*ne*tʼe uy*mu*yor*sa, bu bir (kerâmet değil) is*tid*raç*tır.” bu*yu*rmuştur.

ALLAH KATINDA EN DEĞERLİ OLANLAR, TAKVÂLI OLANLARDIR!

Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri’nin de şöyle dediği nakledilir:

“Bir gün Dicle Nehri’nin karşı yakasına geçecektim. Nehrin iki yakası bana yol vermek için kerâmeten birleşti. Derhâl kendimi toparladım ve Dicle’ye şöyle dedim:

«–Yemin olsun ki ben buna kanmam! Zira sandalcılar, insanı yarım akçeye karşıya geçiriyorlar. (Sen ise, otuz yıldan beri mahşer için hazırladığım amel-i sâlihlerimi istiyorsun.) O hâlde yarım akçe için, otuz yıllık ömrümü (kendimde bir varlık ve benlik hissetmeme sebep olacak bir kerâmet uğruna) ziyan edemem. Bana Kerîm gerek, kerâmet değil!»”[2]

Zira âyet-i kerîmede de Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْ

“…Muhakkak ki Allah katında en keremliniz (en değerli olanlarınız), en çok takvâlı olanlarınızdır (Oʼna karşı gelmekten en çok sakınanlarınızdır)…” (el-Hucurât, 13)

Dipnotlar: [1] Bkz. Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, XI, 549/32578; İbn-i Mâce, Mukaddime, 11/106; Ahmed, I, 127, II, 26. [2] Bkz. Attâr, Tezkiretüʼl-Evliyâ, s. 217, İlim ve Kültür Yayınları, Bursa 1984.
ALLAH raxi olsun kesif kerametle isim yok aklima geldikce sizin gibi degerli kisilerden hakkim oldugu kadariyla ogrenip anlamaya calisiyorum
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 13.10.19, 23:25
Yafes - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
🌿Molla
 
Üyelik tarihi: 30.01.18
Bulunduğu yer: .
Mesajlar: 1,088
Etiketlendiği Mesaj: 436 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
zyzz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Peki bu kesifin seviyeleri var mi varsa biraz paylasabilir misin bizimle
Mübarek çok ucu açık bir soru oldu İnsan, yaratılış gereği çok farklı şekillderde keşif veya istihare yapabilir, Misal ruh un serbest kalması ile, riyazat ile halvet ile vesaire, bunun haricinde dediğimiz gibi ayetler, esmalar da var. Evet seviyeleri var misal bir belirli konu da bilgi sahibi olmak için yapacağın istihare çeşitleri kimisi çok çabuk kesin sonuç verip detaylı şekilde gösterilirken kimisi sadece renkler ile gösterilir

Şu başlığa göz gezdir inşAllah, sormak istediğin bir şey olursa yine buradayız inşAllah
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
Hayat bir uykudur, ölünce uyanır insan.
Sen erken davran ölmeden önce uyan.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 13.10.19, 23:31
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 10.01.19
Bulunduğu yer: antalya
Mesajlar: 1,387
Etiketlendiği Mesaj: 42 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

ibn Haldûn’a göre duyulardan oluşan perde riyâzet, halvet ve zikirle yavaş yavaş açılır, böylece keşf hali gerçekleşir. Keşf ile varlığın hakikati idrak edilir ve birçok olay meydana gelmeden önce bilinebilir. Velîler, himmetleri ve nefislerinde var olan kuvvetle varlıklar üzerinde tasarruf eder, eşya da onların iradelerine boyun eğer. Fakat kâmil velîler keşf ve tasarruf haline iltifat etmez, bu yolla bir şeyin hakikatini haber vermezler. Çünkü bu onların görevi değildir. Kâmiller, kendilerinde böyle bir şey zuhur etse bunu bir sınama sayıp Allah’a sığınırlar. İbn Haldûn, keşfin sağlıklı ve geçerli olması için sûfîlerin takvâya ve istikamete dayanmayı şart koştuklarını ifade ettikten sonra riyâzet ehli sihirbazların da keşf yoluyla bazı şeyleri haber verdiklerine dikkat çeker (Şifâʾü’s-sâʾil, s. 30-39; Muḳaddime, s. 422, 1100-1113) ve perdenin kalkması, kalp gözünün açılması maksadıyla riyâzet yapmayı sakıncalı bulur.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 13.10.19, 23:31
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 15.02.18
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 72
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Yafes Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mübarek çok ucu açık bir soru oldu İnsan, yaratılış gereği çok farklı şekillderde keşif veya istihare yapabilir, Misal ruh un serbest kalması ile, riyazat ile halvet ile vesaire, bunun haricinde dediğimiz gibi ayetler, esmalar da var. Evet seviyeleri var misal bir belirli konu da bilgi sahibi olmak için yapacağın istihare çeşitleri kimisi çok çabuk kesin sonuç verip detaylı şekilde gösterilirken kimisi sadece renkler ile gösterilir

Şu başlığa göz gezdir inşAllah, sormak istediğin bir şey olursa yine buradayız inşAllah
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Allah razi olsun tatmin oldum vakit ayiripta cvp verdegin icin cok tesekkur ederim

---------- Post added 13.10.19 at 23:34 ----------

Alıntı:
ebu ubeyde bin cerrah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
ibn Haldûn’a göre duyulardan oluşan perde riyâzet, halvet ve zikirle yavaş yavaş açılır, böylece keşf hali gerçekleşir. Keşf ile varlığın hakikati idrak edilir ve birçok olay meydana gelmeden önce bilinebilir. Velîler, himmetleri ve nefislerinde var olan kuvvetle varlıklar üzerinde tasarruf eder, eşya da onların iradelerine boyun eğer. Fakat kâmil velîler keşf ve tasarruf haline iltifat etmez, bu yolla bir şeyin hakikatini haber vermezler. Çünkü bu onların görevi değildir. Kâmiller, kendilerinde böyle bir şey zuhur etse bunu bir sınama sayıp Allah’a sığınırlar. İbn Haldûn, keşfin sağlıklı ve geçerli olması için sûfîlerin takvâya ve istikamete dayanmayı şart koştuklarını ifade ettikten sonra riyâzet ehli sihirbazların da keşf yoluyla bazı şeyleri haber verdiklerine dikkat çeker (Şifâʾü’s-sâʾil, s. 30-39; Muḳaddime, s. 422, 1100-1113) ve perdenin kalkması, kalp gözünün açılması maksadıyla riyâzet yapmayı sakıncalı bulur.
Allah hepinizden razi olsun harika cevaplar gercekten
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 13.10.19, 23:35
Celcelutiye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 19.12.17
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 5,326
Etiketlendiği Mesaj: 3038 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Keşif esmasi Esmanul Husna içinde yoktur,cevşen-i kebir in içinde vardır bununla ilgili bazı esmalar.

Ayetlerde vardır,kimi vakit ikisi kimi vakit birisi uygulanır ama istihare sonucuna göre hareket etmen hızlı yol almana sebep olur.
__________________
ve lakin cürmümüz vağfur,hatamız cümlece meşhur.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Mucizevi olaylar gerçekleşir cemal hoca Rızık ve Bereket Uygulamaları 14 29.02.24 22:28
Her muradın gerçekleşir Neptün Tecrübe Ettikleriniz 29 19.09.23 14:54
Her türlü musallatı Yakan, öldüren esma, ayet ve hizipler Sinans86 Sorularınız 9 24.02.22 18:25
Ayet/Esma Okunması Sırasında Uyku Hali harappa Tecrübe Ettikleriniz 10 06.01.22 15:12
Esma zikrinde ayet okuma usulü nedir? KunFeYekunnn Sorularınız 10 07.06.21 14:04


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:48.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147