Selamun aleyküm. Vedudul Kaviul Cami esmasını 487 kez zikretme çalışmasına denk geldim. Onun akabininde de okudugum makalede aşağıdaki duaya 11 gün boyunca devam etmemiz yazılmıs.

“Ya hayyum Ya kayyum Ya Vedudul kaviuL Cami Ya Kalbe (sevdiğinizin adı) Beyne Muhammed Sallallahu Aleyhi ve sellem ve enserehu Allahümme Ya men edhil muhabbete yusufe fi kalbi zeliha ve ya men edhal muhabbete Muhammedin sallalahu aleyhi ve sellem fi kalbi hadice bin huveylid ve aişe bint ebu bekir edhil muhabbete (sevdiğiniizn adı) fi kalbi (kendi adınız)kema adhalte ‘lleyle fi fin nahari ve’n – nehari fi leyli ve’z zekeri fil ünsa lev enfakte ma fil ardi cemian ma ellefte beyne kulubihim velakine ilahe ellefe beynehüm innehu azizun hakim. Vela havle ve la kuvvete illa billahil aliyyül azim.Teftah kalbü(sevdiğiniizn adı) bi (kendi adınız)muhabbete camiül billahil azizül mütekebbir El Kebir , El Müheymin El Azim Allahümme Ya Men Ellefe beynel selci vennari ellef beyne abdike(sevdiğiniizn adı)ve(kendi adınız)inneke ala ma teşaün kadirün. Ya vedudul kaviul camii…”

bu duayı yaparken dikkat etmem gereken hususlar var mı? bir de sevdiğim kişinin annesi ve kendi isminin ebcedi kadar kaviul cami çekmemizin de işe yarayacagı söylenmis. Bilgilendirebilir misiniz?

Ezkar-evrad adabına uymanız ve temiz, sakin, güzel bir kalb ile arzu hal ediniz. Fakat bu tarz okumalar ve diğer tüm okumalar direk amel ile doğru orantılıdır. Dua mahiyeti taşır. Haliyle fişi tak elektrik gelsin yada Allah'tan bir ecr koparmak anlamında düşünmek yanılgıya ve daha sonra da "dua ettim Allah benim dualarımı kabul etmiyor." düşüncesine sevk eder kişiyi. Amel ise ibadetlerdir. Duanın kabulü Allah ile kul arasında ki münasebetin, ihlasın, tevekkülün oranındadır. Türkçesi şu ki ne kadar kul isen, diğer kulların o kadar hızlı icabeti ve dahi kabul görmesi de bu orandadır. Velhasıl namazsız ezkar olmaz..

tamamen katılıyorum.erzurum rumuzlu kişinin yazdıklarına. falanca gaye ve amaç için değil yapılan ibadeti vesile edinerek ezkar ve edhiyye hitamında dua edilmesi adaba uygun olandır.bu zikir falanca amaç için yaptım dediniz sonra amacınız gerçekleşti ibadette bittimi işte bu yanlış bir ibadet anlayışının sonucudur. ibadetlerde devamlılık esasdır.dünyalık beklentilerle ibadet edip niyet gerçekleşincede o ibadeti terk etmek samimiyetsizliktir.

Kesinlikle katılıyorum. Zaten kendi bildiğini, istediği amacıyla ezkar eyleyenler pek de kalıcı olamıyor maalesef.
Sevgili kullanıcının Hud Suresi 16-17. Ayetleri bi görmesi gerek..

16 — Onlar, öyle kimselerdir ki; âhirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri ameller boşa gitmiştir. Yapageldikleri zâten bâtıldır.

Bu âyet hakkında îbn Abbâs'tan rivayetle Avfî der ki: Muhakkak ki riyakârlar, iyiliklerinin karşılığını bu dünyada alırlar. Şüphesiz onlar, zerre miktar haksızlığa uğratılmazlar.
O, buyurur ki: Kim oruç, namaz veya geceleyin teheccüd namazı gibi sâlih ameller işler ve bunu yegâne dünyayı isteyerek yaparsa Allah Teâlâ : Dünyada onun istemiş olduğu sevabı, karşılığı ona tam olarak veririm, buyurur. Dünyayı isteyerek yapmış olduğu ameli böylece boşa gitmiştir. O, âhirette hüsrana uğrayanlardandır. Mücâhid, Dahhâk ve bir çoklarından da böyle rivayet edilmiştir. Enes İbn Mâlik, âyetin Yahudi ve Hıristiyanlar hakkında nazil olduğunu söylerken, Mücâhid ve başkaları da riyakârlar hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir. Katâde der ki: Kimin düşüncesi, üzüntüsü, düşkünlüğü, isteği ve niy-yeti dünya olursa; Allah Teâlâ, onun iyiliklerinin karşılığını dünyada verir. Sonra karşılığı verilecek bir iyiliği olmadığı halde âhirete götürülür. Mü'mine gelince; iyiliklerinin karşılığını dünyada görür, bunlara karşı âhirette de sevaba nâü olur. Bu husus, yukandakine benzer şekilde merfû' bir hadîste de belirtilmiştir.
17 — Rabbından açık bir delil üzerinde bulunan, ardınca da Rabbı tarafından bir şahid gelen, ondan önce de Musa’nın imam ve rahmet olan kitabını tasdik eden kimse başkaları gibi midir? İşte onlar; Kur’an’a inanırlar Herhangi bir güruh onu inkar ederse; onun varacağı yer ateştir. Bundan şüphen olmasın. Doğrusu o, Rabbın tarafından gelen bir gerçektir, ama insanların çoğu inanmazlar.

Bu Kur’an
Allah Teala, Allah’ın kullarını yaratmış olduğu fıtrat üzere olan mü’minlerin durumunu haber veriyor. Onlar, kendisinden başka ilah olmadığını itiraf ve kabul edenlerdir. Nitekim bir başka ayette Allah Teala:<<Öyle ise sen yüzünü hanif (muvahhid) olarak dine, Allah’ın fıtratına çevir ki, Allah insanları bunun üzerinde yaratmıştır. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur.>> (Rum, 30)

mü'minin fıtratı, icmâlî olarak şeriata şâhiddir

ibni kesir tefsiri

"Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur."(İsra, 17/36)
Yeryüzünde kibirlenerek yürüme; çünkü ne yeri yarabilirsin, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.isra 37Rabbinin katında bunların hepsi beğenilmeyen kötü şeylerdir.isra 38


kelamı kibardan
mezarlıklar kendisinden başka alternetif olmadığını zannedenlerle dolu

Bahsettiğiniz şeylerin bir kısmı doğru olmak ile birlikte, bir kısmı yanlış. Doğru olan şey Allah dua mı kabul etmiyor denebilecek olması fakat adam bu dua veya dileği olmasa hiç yönelemeyecek belkide.

Ayet : (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!...

Belki bu adamı Allah'a duaya yönlendiren şey bu dua idi, bu ihtiyacı idi. Belki kalpten ve yürekten Allah'a dünya içinde olsa yönelebileceği dua bu. Belki o yönelişini Allah sevicek ve duasını ve zikrini artıracak. Namazsız da olsa belki Allah bu dualara devamlılığıyla belki Allah kulunu kendine bu yol ile çekecek. Ama kişiyi bu yoldan döndürmeye çalışmak doğru değil. Birine uyan yol bir başka kişiye uymayabilir ve kısa bir süre ona söylelenleri yapıp hiç yapmaza dönebilir.

Ayrıca dünyalık için dua eden sevaptan mahrum olur a katılmıyorum. Bu dediğiniz kafirler için geçerli. Nice kişiler var ki sadece yüzüm güzelleşirmiş gece namazı ile diye yola çıkar ve sadece gece namazı kılar bu niyet ile. Fakat kendisi bile farkına varmadan bir bakmış farzlara da geçmiş. Ama birileri ona deseydi ki, yüz güzelleşsin niyeti ile gece namazı kılınmaz, hem farzların yokken nafilelerin boşa çıkar denseydi. Muhtemelen gönlünde ki duayı ellerinden aldıkları için ve gönlü duasız kaldığı için ne gece namazı kılabilecekti ne de bunun vesilesi ile farzlarıda kılabilir hale gelecekti.

Sözün özü. kişinin bir dileği, kalbinde bir duası var ise, bunu belirli kalıp ve kurallara sokarak kişiden uzaklaştırırsak Allah'a yönelebileceği başka bir duası belkide olmadığı için duasız bir gönül ile ne farzı ne de kendi duasını yapabilir.



Onlar, öyle kimselerdir ki; âhirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri ameller boşa gitmiştir. Yapageldikleri zâten bâtıldır.

Konu sahibinin dedikleri ile bu ayetin bir bağlantısı bulunmuyor.

merhaba sevgili PeHF..
Uzun zaman oldu nezaket dahilinde ki güzel muhalefetlerini okumayalı. Bu nedenle evvela nezaketin için teşekkürler..

Gelelim konuya. Sondan başlamak istiyorum. Zira biz Hud Suresi 16-17. Ayetler diye belirttik. Özür olsun 15 ve 16. Ayetler olmalıymış. Copy past ve gugıldan bakmadığımdan bazen yanılabiliyorum. Bu yanıltıcı düzeyde ki anımsayamamamdan ötürü tekrar özür dilerim...
Ve tabi ki doğrular değişmiyor.. Evvela ayetleri bir şuraya koyalım;
"Kim sadece dünya hayatını ve onun ziynetini (mal zenginlik, makam, dünyalık kısacası) isterse, onlara yaptıklarının karşılığını eksiksiz öderiz. Bu hususta onlara hiçbir haksızlık yapılmaz." 11:15

"İşte bu kimselere, ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Burada yaptıkları şeyler boşa gitmiştir. Zaten yaptıkları bütün işleri geçersizdir." 11:16


Ayetlere tevil gerekmez sanırım..

Gelelim diğer meseleye..
Şimdi sevgili dostum hinduizm kadar insanı temel alan bir başka din ben sanmıyorum ki yeryüzünde var olsun. İnanılmaz derecede hümanist olmalarına rağmen onlarda dahi bir kurallar silsilesi mevcut..

Şimdi o namaz kılsın da bişey olmaz abdesti olmasın, bu oruç tutsun da yahu ne var ki öğlene kadar tutsun şimdilik, diğeri ezkar etsin abdest yok namaz yok başına suflileri toplasın da aman bişey olmaz yönelmiş hiç değilse vs vs diye gider bu iş ama din böyle bir şey değil. Evet peygamber efendimizin bazı hadisleri var belki fakat abdest almadan Allahı zikredin bişey olmaz diye bir hadisini okumadım. Yada ne bileyim oruçta yada namazda bir esneklik görmedim. Mesela namazın hangi hallerde müslümandan farz ibadet olmaktan kalktığını Bi incelermisin? Vücudun tutmasa da gözlerinle dahi olsa kılacaksın. Emir açık. Kılmayana da müşrik diyor vahiy... E şimdi birileri koparmak niyetiyle atıyorum sevdiği kızdan ayrılmış da gelmiş buraya aman efendim incinip küsmesin de ibadetten vazgeçmesin için de ben ayetleri kuralları görmezden gelemem. Gerçek tektir sevgili dostum... Dine tevil girdiği dakka işin rengi değişiyor. Hele ki farz ibadetlerin tevili yoktur. Yapan ve yapmayan vardır konu bu kadar nettir ve her Müslüman da bu kuralları korumakla da mükelleftir ayrıca.
Sevgili dostum senin tevillerin yada bir başkasının sahih kuralları ağır bulup dine küsmesi tamamen kendi fikirleriniz olarak kalmalıdır ki kuran bir metindir herkes farklı algılayabilir. Fakat benm söylediğim doğru olan diktesi yapılmaya başlandığı an işler karışıyor. Haliyle kimsenin söylediği değil, kuranın ve sünnetin söyledikleri bizi iyi birer Müslüman yapacaktır.
Biz kuralları tebliğ edici değiliz. Kural koyucu ve kaldırıcı da Değiliz. Konu sahibi bir arayışa girmişse kendi tercihidir. Allahın ayetlerini ben yumuşatıcı yada kaldırıcı da değilim. Olan söylenir. Tavsiye verilir. Kişinin tamamen kendi öz iradesi de bunu yapıp yapmamaya karar verir.

Sevgili dostum..
İslam dinini insanlara ayetleri hadisleri atlayarak şirin göstermeye çalışmak, koyulmuş kuralları bir nebze olsun yumuşatabilmek cesaretini ben kendimde göremiyorum. Bu cesurluktan da yine Allaha sığınırım.
Kişi amentü billah der ve uyar. Bunun sağı solu yok.. Namaz her Müslümana farzdır. Namazsız zikir çektin mi sen dostum? Sanmam. Çekseydin eğer bugün bu adama benden önce yapma derdin...
İslam dairesi kurallarını artık tartışıp tevillendirmek benm ne haddim ne Hududum dur... Arayışa girene de olanı söylemek vazifemdir. Ve bir kez daha bu konuda seninle münazara etmeyip susacağım...

paylaşım için Allah razı olsun
bu uygulamayı ne için kullanabiliriz ?

seriatin kurallarinda,sündürme,esnetme,çekme,kisaltma,uzatm a olmaz,onunde bir sehriye corbasi var bunu yiyince karnin doyacak,misal corbanin suyu dunya icin taneleri ahiret icin,hepsini yersen hem ahiret icin hem dunya icin yapacagini yapmis olursun,ahiret cok lazim fakat dunya da lazim....

Selamlar dostlar.. ahahha açtıgım postta en az yorum benim. Erzurum kardeş sağ olsun çok güzel de bir psikoanaliz yapmış bana Bak dostum, kibir olsun diye söylemiyorum Allah şahittir. Beni bu forumdaki insanlarla karıştırma, ben garantici değilim, imanımı salt rasyonaliteye indirgeyen tatlı su muslumanı hiç değilim. Beni daha hiç tanımadan namaz kılmadıgımı falan ima etmişsin. Bu foruma kaydolmadan önce, Mustafa Asım Köksal'ın Caetani'ye reddiyesinden tut, İzhar'ul Hakk'a kadar ordan tut, Nietzsche'nin üst insanına, bengi dönüsüne sonra bunu biraz daha uzat tinin fenomeolojisini bile okumuş, üzerine dusunmus bir insanım. Senin bu dediklerini genelde vahhabilerde duyuyorum, onlarla da bu konuda az cedele tutusmadım. Sana tavsiyem, kalibresini, mental bütünlügünü, formasyonunu bilmedigin bir insanla böyle konuşma.. Selam ve dua ile, ben de Erzurum'luyum bu arada.

---------- Post added 12.09.20 at 01:02 ----------

Yani senin karşında hüüü burda darebe o anlamda kullanılmamış hüüü burda dövme yok, hüüüü mürted öldürülmez denen tatlı su kurancısı yok dostum, ehli sünnet itikadı hakkında ne yalan söyleyeyim ilmim iyidir.