Merhaba. Havas ilminde değişmek ve başka bi insan olmak için herhangi bi yöntem var mı?

Takıntılarımdan kurtulamıyorum. Sebebi yaptığım hatalar ve bana yapılan hatalar. Sürekli kısırdöngü yaşıyorum.

Gereken yerde gereken tepkiyi veremiyorum, anlama kapasitem de düşük. Beynim duruma göre esnek çalışmıyor. Akıllı ve uyanık olamıyorum. En kötüsü de insanlarla çok samimi oldum ve herşeyimi anlattım. Ve değişemediğim için psikolojim bozuldu, suratımı gören korkuyor. Öyle kasılmış vaziyetteyimki, bi türlü rahat olamıyorum. Bi türlü değişemiyorum.

Çözümü nedir?

Tevbe et kardeşim.Allah sonrasında yolunu gösterir inşallah.

Aynı sorunları 3-4 yıl önce yaşadım. Sana verebileceğim tecrübe ettiğim en güzel tavsiyeler şunlar; öncelikle kendini insanlara açmak yerine namaz ile Allah’a aç,ibadet et inan ki değişeceksin inşallah. Şunu da her zaman hatırla insana en büyük zararı veren kendisidir kendi kul hakkına giriyorsun. Allah dayanamayacağı yükü vermezmiş kula. Kapasiten 10 alıyorsa kendini çok zorlamanın sebebi yok şahsen geliştirebilirsen olabilir ama sınırlarımızı bazen bilmeliyiz. Selametle..

Endüstrileşme, hayatımızı değiştirmiş ve bize özgürlük vermiştir. Endüstrileşmenin bize sağladığı imkânlarla, çevreyi kontrol etmemize yarayan araçlarımız olmuştur. Ancak unutmamak gerekir ki, her türlü araç beraberinde bir bağımlılık getirmiştir. Çamaşır makinesi bozulan kadının çamaşır yıkamaktaki güçlüğü, kalorifer kazanı bozulan veya yakıtı alınmayan bir apartmanda yaşayanların ısınma problemleri, çöpleri toplanmayan bir şehrin karşı karşıya kaldığı tehlikeler, hep bize endüstrileşmenin getirdiği bağımlılıklardır. Bu bağımlılıklar bazı durumlarda öylesine artar ki, hayatımızı kolaylaştırdığına, çevremizi kontrol ettiğine inandığımız araçların gerçekte basit işleri karmaşıklaştırdıklarını, çok kere de bizi esir aldıklarını görürüz. Makine ve araç kullanmanın sebep olduğu bağımlılığın, duygusal ve ruhsal plandaki sonuçlarının yanı sıra, insan bedeni üzerindeki, pek çoğu olumsuz etkilerini de gözden kaçırmamak gerekir. İnsan bedeni esas olarak güç harcamak ve fizik olarak kullanılmak üzere, olağanüstü bir mükemmellikte düzenlenmiştir. İnsan bedeni belki de, çalışarak gelişen ve performansını artıran tek araçtır. Kullandığımız her araç kendi ömründen ve dayanıklılığından bir şeyler kaybederken, insan bedeni kullanıldıkça ve egzersiz yaptıkça gelişir. Ancak insan bedeni, teknolojinin son 50 yılda gösterdiği gelişmeden habersizdir. Günümüzde artık bedenimizin gücüne olan ihtiyacımız debriyaja basıp vites değiştirmek, bir düğmeye basıp herhangi bir hareketi başlatmak veya durdurmakla sınırlanmıştır. Halk arasında yaygın inançlardan bir tanesi felaketlerin arka arkaya geldiğidir. Gerçekten de kendi kişisel tecrübelerimiz arasında da örneklerine kolayca rastlayabileceğimiz gibi, insan hayatındaki önemli değişiklik ve kayıpları çok kere sağlıkla ilgili ciddi problem veya ölümler izler. Ciddi hastalık veya yaralanmalar sırasında insanlar çok kere “Neden… Allah’ım neden bana?” diye sorarlar. Kişinin haklı çaresizliğini dile getiren bu sorulara, “Neden şimdi?” sorusu da eklenirse, bazen şaşırtıcı sonuçlara varılabilir. Bu sorunun cevabının bir bölümünü çevre şartlarında ve bu şartların kişiden beklediği uyum ve kişiyi zorladığı değişimde bulmak mümkündür. Neredeyse insanlık tarihinin bütününde meydana gelen teknik gelişme ve bunun yol açtığı değişim, iki kuşaktan beri, sadece bir tek hayat süresi içinde gerçekleşmektedir. Geçmiş kuşaklarda sık rastlanan, ailesinin doğduğu yerde yaşayan, komşusunun kızı ile evlenen, babasının işine veya mesleğine devam eden ve hayatını bu çerçeve içinde tamamlayan insanların sayısı çok azalmıştır. Böyle bir insanın hayatındaki değişiklikler çok sınırlı olacak ve bu kişinin uymak zorunda kalacağı yeni durumlar da hiç şüphesiz son derece az olacaktır. Batı’nın kendi özelliklerinden kaynaklanan göç faktörü, Türkiye için çok daha önemli boyutlarda söz konusudur. Bugünün insanlarının büyük çoğunluğu yeni durumlar, yeni insanlar, iş değişiklikleri, evlilik hayatında dalgalanma veya ayrılıklar, kısacası yeni bir uyum yapmayı gerektiren değişikliklerle karşı karşıyadır. Çekirdek aile yapısının benimsenmiş olması da endüstri toplumlarının getirdiği zorunlu bir sonuç olmuş ve aile büyükleri ve akrabalarla ilişkiler en aza inmiş, aile içinde de bağların zayıfladığı durumlarda, önceden kestirmeye imkân olmayan bir büyük stres yükü ile karşı karşıya kalınmıştır.

Allah şifa versin öncelikle size tavsiyem her namazdan sonra tin suresi okuyun piskolojiniz zamanla düzelecektir. Ezberleyip tin suresi çok güzel ve insana verilen değeri anlatır ve kişiye olan tesiri ise piskolojiyi düzeltme kendine güven ve kendini sevme olarak kişiye etki eder

Kendi vaktinizi belirleyin veya her vakitte okuyabilirsiniz fakat hayırlı vakitlerde okununca tesiri artıyor. Kuran'da geçen hayırlı vakitler Gecenin 3te biri veya ikisi. Veya bunlardan arttırabilir azapta bilirsin bu ayette Teceheccud vakti vurgulanıyor sanırım Ve teheccutte çok kıymetlidir misalle örnek verirsem Teccute kalktiniz 4 ila 12 rekat nafile namazı kıldı iz bı yerdepeygamberimizin 12 rekat kıldığını okumuştum kılarken tüm rekatlarda fatihadan sonra ihlas son rekatta ise Fatiha süresinden sonra Nasr suresini okuyup tin suresini okuyabilirsiniz Ve dua olarakta Allah'ım şifaci olan sensin Bana öyle bı şifa verki hastalığından eser kalmasın bu duayida hadis kitabında okumuştum
Farz namazlarından sonrada tin suresini okuyup bu şekilde dua edin Allah sifacidir vallahi ilaç vesiledir Şifayı veren Allah tır bunu bilip dua edin
Ve Kuran'da Sabah gün ağarırken ve ikindiden sonra gün kararirken kuşluk vaktindede okuyabilirsiniz
Fakat insan oğlu acizdir nefsi onu secde etmekten Alıkoyar Birde piskoloji bozuk olduğunda bedendede sürekli yorgunluk hissi Sitem isyan vardır .Neden neden diye bağırır kendine O neden cümlesine cevap bulamaz fakat Nedeni Allah söyler seni sabrinla sinayacagim ve sabrettiginde ise ben seninle beraberim kulum diyor . İşin özü de sozude budur biz yüz çeviririz o Bize mühlet verir biz isyan ederiz o bize mühlet verir
Sabrımız ile bizi sınar sınar sınar biz canımızdan bezeriz İsteslem yarab deriz. Teslim oldum sana Allah im inandım beni bağışla tevekkül ettim ben bilmem Alım olan yanlizca sensin Ben görmem herşeyi gören sensin Çabalıyorum kendimce sonuç hüsran Bu zorluklardaki kolaylığı görecek bilinç Verde Allah im bilincimi aç herşeyi doğruları göreyim De Kendine haksızlık ediyorsun cevrendekilerin uyanık olmasının onların ahiretine faydası nedir samimiyet çok güzeldir Fakat önce Allah a samimi olacaksın kulların hepsine Allah kulu gözüyle bakacaksın Herkes Allah kulu herkesin ameli kendine dir İnsan ölunce Yanlizca ameli ona miras kalır kendine iyi bı miras bırak
Allah günahları ortendir Derdini ona arz etmesinde gidip kula günahlarını döküp bunada dertleşme dediysem Allah in adaleti diyebilirim çünkü Ankebut süresinde Allah CC diyorki ey iman etmiş kullarım şupesiz benim arzim geniştir
Allah a dert yanılmaz fakat Allah a dert arz edilir Allah'ım derdi sen verdin fakat huznumude ben yanlizca senle paylaşırim derdimi sana arz ederim Derman ver O Allah ki hangi kula bir dert vermişse illaki dermanida vermiştir dua ile kul Dermanida kavuşur
Bu ayette Ey bana inanan kullarım şupesiz benim arzim geniştir tüm müslümanların yeri vardır o Halde yanlız bana dua edin (halınızı bana arz edin ) supesizki bana dönduruleceksiniz Her nefis ölumu tadicidir
Bu ayetler birbirinin ardında yani demem şuki Ona dua edip halınızı arz edeceğiz ve Allah bu ayeti kerime de Duaya icabet edeceginide kula hissettiriyor ve hatırlatıyor bana dönduruleceksiniz çünkü her nefis ölümü tadicidir isteseniz de istemeseniz de huzuruna getirileceksiniz inanan biri için bu 3 ayetten 2 şey çıkar 1.cisi rahmet Ki Allah kulu davet eder Dua et icabet edeyim dua et kalbine sekineti indireyim der 2.si ise öğüt verir bana dönduruleceksiniz Her nefis ölümü tadacaktır diyor yani önce davet ediyor sonra insan direnince uyarıyor Tehtid ediyor ve Mudessir süresinde ise şoyle diyor hayır onlar ahirete inanmazlar . Hayr düşündükleri gibi değil şupesiz bu kuran bir uyarıdırartik kim isterse ondan ögut alır .
Kuran Anlayana bir ögut vede vaattir inkar edenleri ise uyarir tehdit eder nefsin sana zorbalık ederken sor bakalım Ey nefs inkar edip tehdid edilenmisin yoksa İnanıp ögut alanmisin ahiretten korkanmisin

Piskolojiyi nefs bozar her zorlukla beraber bir kolaylık vardır ve dertle beraber bir derman vardır sana düşen bu zorlukta dermanını bulmakta fakat bunu kolayliklada bulabilirsin yeterli kendini değersiz hissetme Allah sana değer veriyor ve Allah seni huzuruna davet ediyor Beyninin içinde sana zulmeden sana eziyet eden nefsine savaş Derdi veren Allah dermanida verir elbet bu zorlukla beraber bir kolaylık o halde rabbine güven ve ona yonel Derdini halini dua ile ona arzet
Bir ayettede duanız olmasa Allah size neden kıymet versin diyor . O halde Dua et ve deki Allah im İnandım teslim oldum inandım tevekkül ettim ben bilmem sen bilirsin Sen görür sen isitirsin gizledigimide aciga vurdugumuda Ben halimi sana arz ettim Bana hayırlı ilim ver cahillerden eyleme istediğine hidayet edersin istediğini hidayetten mahrum bırakırsın en güzel sıfatlarının Şanin izettinin hürmetine üzerime hidayet yağdir ve bilincimi aç de 2 saattir yazıyorum inşallah faydalanan olur vesselam