Mura1905 Nickli Üyeden Alıntı:
Selamunaleykum arkadaslar, hangi nefis mertebesinde oldugumuzu anlamamiz mumkunmudur? Bilgisi olanlar yazabilirmi? eyvAllah
Aleyküm selam mübarek, hangi nefis mertebesinde olduğumuzu anlamak elbette mümkündür.
Ancak biraz zordur ve Mutmainne nefse ulaşana kadar insan Emmare-Levvame hatta Mülhime makamında dahi net bir şey konuşamaz. Allah dostları mülhime makamında olan muridlerine dahi devamlı "El Aman" diyerek uyarırlar. Çünkü nefis ilk 3 mertebe de kolay teslim olmaz ve devamlı 3 ü arasında mekik dokur.
Peki bu hali bilinçli bir şekilde nasıl kontrol ederiz diye sorarsak öncelikle bilinçli yaşayabilmeyi öğrenmeliyiz. Nerede ne halde olduğumuzu Anlamak ise bizim bilincimize yani ruhumuza bağlıdır. Ne kadar zihnimizi kontrol edebilirsek o kadar bilinçli oluruz.* Zihnimiz her an hareket etmektedir. Yani hep bir yerlerdedir bazen a noktasında bazen b noktasında ve bunlar arasında bağlantı olması gerekmez. Hep bir şeyler düşünür.
Zihnini kontrol edebilen insan, bilinçli yaşar. Şu halimizde bilinç hapsolmuştur zihnimize hizmet eder. Zihnini kontrol edemeyen bilinçli yaşayamaz.
Bilinç ruhtur, nefis ise zihin. Nefis, binektir deriz ya hep işte bu bineği binek olarak kullanmalıyız yani zihnimizi kontrol etmeliyiz. Başını boş bırakırsak kafasına göre helal haram demeden her yere gider. Her şeyi düşünür yerinde durmaz işte önce onu kontrol etmek lazım. Zihin hep bir yerlere gitmek, düşünmek ister asla bir yerde duramaz. Durursa ölür çünkü işlevi kalmaz.
İşlevi kalmayınca bilinçlenmeye başlarız. İşte rabıta da(Bir murşid önderliğinde yapılmalı) her gün sadece 15 dakika zihnini kilitleyebilen kişi bilinçli şekilde o nuru ruhuna işler ve bilinçlenir.
Nasıl zihin kitlenir onu hepimiz biliyoruz ama göz ardı ediyoruz. Gaflet, vesvese bunlar hep zihnin bir yerlere kaçtığı kapılardır. Kapıları kapatan insan zihnini olması gerektiği gibi kullanır ve bilinçli yaşar.
Bilinçli yaşayan insan zihnini, nefsini ve nefesini kontrol eder. Zihnini kontrol eden insan gaflete düşmez. Her an Allahı anar. Zaten tarikatlerin gayesi de budur.
Ali İmran Suresi 191. Ayet
Onlar; ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarlarken, Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaradılışı hakkında düşünürler: "Ey Rabb'imiz! Sen, bunu boşuna yaratmadın, Seni her türlü noksanlıklardan tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru.".
Rabbim bizleri Allah dostlarından ayırmasın. Cümlesine uzun ömürler versin
