Rabıta yapmak değil, yapmamak şirktir, küfürdür. - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Tasavvuf & Tarikatler > Tasavvuf Sohbetleri

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 30.04.19, 09:00
Hal Hal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 19.08.14
Bulunduğu yer: Russian
Mesajlar: 398
Etiketlendiği Mesaj: 12 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Rabıta yapmak değil, yapmamak şirktir, küfürdür.

Rabıtasızlık müminin hali değildir. Mümin nasıl bağsız, bağlantısız olur? Mümin kuldur, Allah’ın kulu... Allah’ın cemaline kul-köledir mümin. Gönlü her an Rabbine bağlı olmayana mümin denir mi? Kul denir mi?

Müminin gönlü sahralarda, tenhalarda, dünyanın balçığı içinde dolanır mı hiç! Mümin Rabbine âşıktır ve gönlü sevgilisinden bir an dahi ayrılmaz. Gönlü zapt û rabt altında ve daimi irtibattadır.

Ve kelime anlamı olarak rabıta; bağdır, bağlantı kurmadır, ilgidir, ilişkidir, irtibat kurmaktır, irtibatta olmaktır, gönlü bağlamaktır, sevip kenetlenmektir.

Rabıta şirkten kurtulmak için yapılır. Dünyevi bağlarından, irtibatlarından, gönlü meşgul eden parazitlerden, nefsin arzu ve isteklerinden, şeytanın vesveselerinden, bedenin istek ve hazlarından kurtulmuş olup aşk haline erişebilmiş, aklı fikri Rabbinde olan, daimi olarak zikir halinde ve her an huzurdaki biri için bir Allah dostunun gönlü üzerinden rabıta halini kazanmasına tabi ki ihtiyaç yoktur. Fakat bu halimiz yoksa bu haldeki birinden bunu öğrenmek ve talim etmek hem bir zarurettir, hem de bir haktır.

Kaynağın başında olmak marifet değildir. Marifet, ağzını suya tutmaktır. Ve fakat bu yolun bir cilvesidir ki pınarın başındaki herkes ağzını tutmak yerine ensesini suya tutar.

Biz meşreb-i sufiyye ve tarikat-ı aliye erbabıyız ve yolumuzun olmazsa olmazı rabıtadır. Yani gönül bağıdır. Zikirsiz rabıta erdirir ama rabıtasız zikir asla erdirmez. Sadece sevap kazandırır. Ve gönül bağı, gönül bağlantısı olmayanların mürşitlerinden feyz ve muhabbet alıp nefislerinden temizlendikleri ve yolculuk yapıp ilerledikleri görülmemiştir.

Bununla beraber, kaynağa en yakın olanlar, gönül kovasını rabıta ile mürşidinin gönül pınarına dayamış olanlardır. Ve ancak kaynağa yakın olanlar, Allah’a yakın olabilirler.

Rabıta sadece Allah'a yapılır. Fenaya ermemiş, Allah’ta yok olmamış kişiye rabıta yapılmaz. Nefsinden kurtulmuş ve Allah'ın, zatıyla sıfatlarıyla ve esmasıyla tecelli etmiş olduğu mürşid-i kâmilin ilahi varlığına Allah adına rabıta yapılır.

Ve sahabenin Resulullah Efendimizi düşünmesi, onun derdini dert edinmesi, davasını dert edinmesi, onun işlerini takip etmesi, hizmetinde bulunması rabıtadır. Canından çok sevmesi rabıtadır. Uğrunda savaşması rabıtadır.

Resulullah Efendimiz’le beraber olan sahabelerin gönlü sürekli Resulullah Efendimiz’le meşgul olduğu ve sürekli irtibatta oldukları için Resulullah’a zahiri ve manevi yakınlık kazanmışlardır. Yani rabıta, sahabenin kendi dertlerini ve işlerini ikinci plana atıp Resulullah Efendimiz’le meşgul olmasıdır.

Ve ben rabıta derken hayal kurmayı kasdetmiyorum. Mürşidin resmine bakmayı ve ya da mürşidi hayal etmeyi kasdetmiyorum. Hakkın yolu haktır ve hakikattir. Öyle düşünmeyle, hayalle olmaz bu işler. Resulullah Efendimiz ve sahabesi nasıl uygulamışsa bizim de öyle uygulamamız lazım. Sahabenin Resulullah Efendimizi canından, malından, evladından daha çok sevmesini kast ediyorum. Sahabenin Resulullah Efendimiz’e "Anam babam sana feda olsun!" demesini kast ediyorum. Aradaki bu aşkı kast ediyorum. Bu gönül bağını, onların Efendimiz’i bir an bile unutamamasını, onsuz duramamalarını kast ediyorum. Bu gönül beraberliğini, bu kenetlenmeyi...

Ayette Rabbimiz der: “Ey iman edenler! Sabredin ve sabırda yarışın ve gönlünüzü bağlayıp kenetlenin!” ALİ İMRAN:200

Ve ayette Rabbimiz yine der: “De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin!” ALİ İMRAN:31

Ve Resulullah Efendimiz’in varisi olan, zikr-i daim halindeki mürşid-i kâmilin yoluna uyup ona tabi olmayı ve onu sevmeyi, gönlümüzü onunla meşgul etmeyi kast ediyorum.

Ayette Rabbimiz der: “Gönlünü bana yöneltmiş olan kimsenin yoluna tabi ol!” LOKMAN:15

Zaten bu sufiliğin özüdür, esasıdır. Nefisten kurtulmanın tek yolu budur. Nefsi aradan çıkarmanın, kendi benliğimizden kurtulmanın tek yolu nefse "Ben" yerine "Sen" demeyi öğretmektir. Allah Resulünü ve onun davasını, şahsını ve ona dair her şeyi önceleyerek kendimizi geri plana atmaktır. Kendi arzu ve isteklerimizden kurtulmaktır.

Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan. Bu kendimizi aradan çekmektir. Gönlümüzü Allah’a bağlamaktır. Gönül arşımızı Rabbimize teslim etmektir. Mürşid-i kâmilin gönlündeki Allah’a inabe edip, yönelmektir. Ve bu bir sevgi bağıdır. Allah’ın sadık kullarıyla bağ kurmak ve onlarla beraber olmaktır.

Ayette Rabbimiz der: “Ey iman edenler! Allah'a karşı takvalı olun ve sadıklarla birlikte olun!” TEVBE:119

Ve maalesef bilip öğrenmeden, künhüne vakıf olmadan rabıta hakkındaki yanlış uygulamaları esas alarak rabıtayı Allah ile kul arasına girmek olarak değerlendirenler sababe-i kiram efendilerimizin Resulullah Efendimiz’le olan bu bağlarına, iritibatlarına, aşklarına ve fedakârlığına o gün şahit olsalardı sahabelere müşrik derlerdi. Ve Resulullah Efendimiz’e "Allah’ın kitabı varken neden Allah ile kul arasına giriyorsun?" deyip onu tekfir ederlerdi.

İşiyle, eviyle, arabasıyla, sevgilisiyle, parayla, dünyayla yüzlerce gönül bağı olan insanların Resulullah Efendimiz’in tabiriyle "görüldüğünde Allah hatırlanır" dediği, her an huzurda olan ve zikr-i daim halinde, daimi ihsan halindeki velilerine, dostlarına dil uzatmasını anlamak gerçekten mümkün değil!

Rabbini hiç unutmayan, Onu her zerresinde tadan, her döndüğü yerde Rabbini gören bir kul... Bu haldeki biri gelip rabıtaya şirk demez. Diyenlere bakın, göreceksiniz ki Rabbinin dinini sindirerek yaşayan değil, edebiyatını yapan bir kardeşimizdir ve çoğu zaman yüzünde meymenet yoktur. Ve dersini gönlümüzdeki sırat-ı müstakimin üzerine oturup Allah ile aramıza girmiş olan şeytandan almıştır.

Evet! Dinini Martin Luther King'den öğrenenler "Allah ile kul arasına kimse giremez." derler. Hâlbuki Allah dostları, Allah ile kul arasına girmeden Allah ile kulu arasındaki perdeleri kaldırır ki, zavallı gundi Luther bunu ne bilsin!

Ve biz her halukarda dinimizi Kur'an'dan öğrenelim.

Rabbimiz der: “Kim Allah'a ermişse, hidayetteki odur. Ve birini delalette bırakırsa, o kimse için veli olan mürşidi bulamazsın!” KEHF:17

Rabbimiz bizi kendisine dost olanlardan eylesin! Yakınlığını tadanlardan eylesin! Bizi sarıp kuşattığını tadanlardan eylesin! Bize bizden daha yakın olduğunu tadanlardan eylesin! Bizi bir an bile nefsimizle baş başa bırakmasın! Bir an bile zatından gafil ve mahrum eylemesin!

Diğer bir yanlış algı da şudur ki; bazı insanlar zanneder ki, bir mürşide tabi olanlar istediklerini artık Allah’tan değil de mürşidinden isterler. Hâlbuki derviş mürşide isteklerinden, emellerinden, arzularından, hırslarından kurtulmak için tabi olur.

Ve oysa derviş, sadece Rabbini ister, onu özler, onu arzular.

Bazıları der ki; Aracı kullanma! İstediklerini direk Rabbinden iste!

Zannederler ki, dervişler de onlar gibi "Şuyum olsun, buyum olsun, onu ver, bunu ihsan et, şunu lütfet, bunu ikram et! Ha bi de şunu bi zahmet!" diye dua ederler.

Bilakis dervişin tek bir duası vardır ve o şudur: "Yalnız seni seviyorum ve bir tek seni istiyorum."

Ve mürid; irade eden, isteyen demek... Rabbini isteyen. Bu yüzden "istediklerini Rabbinden iste!" diyenlere bir sözü vardır dervişin;

"İstediklerini bırak, Rabbini istemeye bak! Zira O sende olunca her şey senindir."
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 23.09.21, 08:00
Üye
 
Üyelik tarihi: 02.09.21
Bulunduğu yer: K.maraş
Mesajlar: 55
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkür ederim
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 23.10.21, 12:23
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 26.08.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 108
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Blrak bu işleri şeyhinin allah dostu olduğunun bir delili varmı sen diyorsun ki şryhin imtihanı bitmiş o kesin şrfaatçilerden bu şirktir bidattir
Allahin bir kulunu sevdiğini nerden anliyabilirsin allah şeyhimi çok seviyor o ona daha yakın ben ona uzağim demek şirk değilmi hani rqbbimiz şah damariniz dan daha yakindi ?
Lokman 15 . Ayette mürşit diye bir şey yok o ayet birkere öyle değil
"Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm."

Burda allah ayeti kerimede senin yazdiğin gibi birsey yazmamiş sen ayeti nasil kendin böyle tefsir edebiliyorsun allah bana uyanla ol bana uymayanla olma derken sen nasil mürşidi kast ediyorsun her allaha yönelen ona iman edene uy onlarla ol demek istiyor allah ne mürşidi münafık zındık açıkça sana küfülerin cümlesi yeter sen ayeti değiştirdin kafir oldun.
Kehf 17 de de bahsedilen rehber den kasıt allah birinin kalbini mühürlediğinde onu kimse kurtaramaz nitekim allah birini hidayete erdirmek istediginde rehber gönderir bazen bu rehber bir araçtır bazen bir canlı bazen insan. Sen bunu direk mürşit diyorsun yani benim şryhim olmasa ben hidayete eremem cennet ehli olamam bukadar fasık olma cahil.
Allah sadıklarla olun diyor sen onun sadık olduğunu nerden bilebilirsin allah sana bunu açıkça söyledimi haşa sen kimsin o kim imtihanı bitmişmiki allah dostu diyorsun zikir ehliymiş takvalıymış hani takvayı allah bilirdi sen onun takvasini ben bilirim demekle şirke girmiyormusun ? Nedemek tir bu ?
Şeytanın oyuncakları olmuşsunuz havas vs şirktir bunlar hepsi bidat açıkça şirke günahlara giriyorsunuz havas ilminde tilsim yokmu kardeşim e peki bu haram yasak degilmi ? Tileve yokmu kardeşim bu haram yasak değilmi manasini bilmediğimiz şeyleri okumak üflemek aksemtulariniz o yeminle başliyip hüddamlara ettiğiniz lütuflar rizk vefkiymiş allah rızka kefil değilmi ? Yıldızname yasak değilmi haram değilmi ebced ilmi yahudilerden gelme olan delili aslı dinimjzde yeri olmayan birsey rabita bundan kaç sene önce geldi ibni arabi mi muhiddinmi hatirlamiyorum rabita risaliesi var o getirdi size tarikatlar tasavvuf müslümanlatı uyutmaktan başka hiçbir işe yaramaz allahu teala eğerki sizin bu metodlarinizi doğrulasaydı zaten kuranı kerimde yazmazmıydı şeyhlerinizi aracı edinin diye Şura Suresi 31. Ayet: Yeryüzünde O'nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah'tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.
13. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve ayı da hizmete koymuştur. Bunların her biri belli bir süreye kadar, yörüngesinde akar gider. İşte bunları yapan Rabbiniz Allah'tır. Yetki ondadır. Onunla aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.

14. Onları çağırsanız, çağrınızı işitmezler; işitseler cevap veremezler: Kıyamet gününde de sizin onları ortak saymanızı örtbas ederler. Kimse sana bunları, her şeyin içyüzünü bilen Allah gibi haber vermez.

3. Bil ki Allah’ın dini, katışıksız dindir. Allah ile aralarına evliya[*] yerleştirenler şöyle derler: “Bizim bunlara kul köle olmamız, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diyedir.” Allah, onların tartışıp durdukları her konudaki hükmünü, onların yüzüne karşı verecektir. Allah, yalancı olan ve âyetleri görmezlikte (kâfirlikte) direnen birini yoluna kabul etmez.
[*] Evliya, veli’nin çoğuludur. Veli, aralarında kendileri dışında bir şey olmayan iki veya daha çok şeye denir. (Müfredat) Allah ile arasına, başka birini koymayan herkes Allah’ın velisidir. Araya başkasını koyanın Allah ile ilişiği kesilir. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Bilin ki Allah’ın velilerinin üstünde ne korku olur ne de üzülürler. Onlar inanmış olan ve takva sahibi olan (kendini yanlışlardan koruyan) kimselerdir.” (Yunus 10/62-63) Takva sahibi olanlar da “İşte Kitap budur, içinde şüpheye yer yoktur. Takvâ sahipleri için rehberdir. Onlar, Allah’a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlardır. Sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanıp güvenenler onlardır. Onların ahirete olan inançları kesindir.” (Bakara 2/2-4)
38. Onlara: “Gökleri ve yeri, kim yarattı?” diye sorsan kesin olarak “Allah” derler. De ki “Allah ile aranıza neyi koyup yalvardığınıza baktınız mı? Allah bana bir sıkıntı vermek istese, onlar bu sıkıntıyı fark edebilirler mi? Ya da bana iyilik etmek istese, onlar, O’nun bu iyiliğini önleyebilirler mi?” De ki “Allah bana yeter. Kendilerine dayanak arayanlar O’na güvenip dayansınlar.”
6. Allah ile aranıza koyduğunuz bir takım dostlara sarılanları bile koruma altına alan Allah’tır. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin.


9. Yoksa Allah ile aralarına koyduklarını yakın dostlar mı edindiler? Asıl dost Allah’tır; ölüleri O diriltir ve her şeyin ölçüsünü O koyar.

10. Anlaşamadığınız her şeyin son kararı Allah’a aittir. “İşte Allah budur. Benim Sahibimdir. O’na dayanır, O’na yönelirim.”


21. Yoksa bu dinde onlar için, Allah’ın onaylamadığı kurallar koyan takları mı var? Eğer hesabın mahşere bırakıldığı sözü olmasaydı hemen yargılanırlardı. Yanlış yapanlar için acıklı bir azap vardır.


31. Yeryüzünde O’nu çaresiz bırakamazsınız. Allah ile aranıza koyabileceğiniz, size yön verecek ve yardım edecek biri de yoktur.
Yoksa gerçeği yalanlayan nankörler, Benim yanım sıra evliya edinebileceklerini mi sandılar? Biz, Cehennem'i gerçeği yalanlayan nankörlere bir ikram olarak hazırladık.
أَفَحَسِبَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَن يَتَّخِذُوا عِبَادِي مِن دُونِي أَوْلِيَاء إِنَّا أَعْتَدْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ نُزُلًا
E fe hasibellezine keferu en yettehızu ibadi min duni evliya', inna a'tedna cehenneme lil kafirine nuzula kehf 102.
Sizler dine sonradan konulan dinimizle alakasi olmayan şeylerle amel edenler sizler ap açıkça küfre düşenlerden değilmisiniz ? Bu yaptığınız ameller doğru olsaydı peygamber efendimiz de yapmazmıydız haşa siz peygamber efendimizden daha mı çok takvalısınız peygamber efendimiz riyazat yapın demişmi ?
Veyahut allaha daha çok takva sahibi olmak için riyazat yapın demişmi diye sormak daha iyi ?
Bu bidst değilde nedir kuranı kerimin hangi ayetinde tövbenize şahit tutun diyor ? Peygsmber efendimiz tövbelere şahitlik etmişmidir ? Peygsmber efendimizin yapmadığı birşeyi şryhleriniz nasıl yapabiliyor ? Tövbe almak tövbe vermek miş öyle birşey olsa sahaberlerin cümlesine tövbe dağitir onlara sahitlik ederdi fakat böyle birşry de mümkün drğil çünkü imtihandayız imtihan sırrını anlıyamıyorsunuz bizler kimin ne kadar takvadı var samimiyeti var bilemeyiz 100 yil günah işliyen birinin işlediği ufak gibi görünen büyük samimiyetiyle işlediği iyi amel onu cennete götürebilir bu allahin rahman ve rahim olan sıfatıdır bunu inkar etmek küfürdür şirktir?
Eminim ki sizlerin aracı olarak aranıza koyduklariniz sizleri uyutmak için varlar.
﴾35﴿ Ey iman edenler! Allah’tan korkun, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda çaba harcayın ki kurtuluşa eresiniz.
﴾36﴿ Kâfir olanlar var ya, yeryüzünde olan her şey, bunun yanında bir o kadarı daha onların olsa ve kıyamet gününün azabından kurtulmak için onu kurtuluş fidyesi olarak verseler, onlardan asla kabul edilmez; onlar için elem verici bir azap vardır.
﴾37﴿ Onlar ateşten çıkmak isterler, fakat oradan çıkamayacaklardır. Onlar için sürekli bir azap vardır. Maide suresi.
Vesile kelimesi sözlükte “pâye, rütbe, derece, muhabbet ve yakınlık” anlamlarına gelir. Bu son anlamından hareketle kişiyi Allah’a yaklaştıran amele vesile denilmiştir. Müfessirler âyette kastolunan vesilenin, Allah’ın emrettiklerinin yerine getirilmesi ve yasakladıklarının terkedilmesi olduğunu belirtmişler, kişiyi Allah’a yaklaştıracak ve O’nun rızâsını kazanmaya yardım edecek her türlü ibadet ve eylemi vesile saymışlardır. Kutsî hadislerde kişiyi Allah’a yaklaştıran en önemli şeyin Allah’ın farz kıldığı ibadetler ile nâfile ibadetler olduğu ifade buyurulmuştur (Müsned, VI, 256; İbn Âşûr, VI, 187; Elmalılı, III, 1670). Ayrıca vesile cennette sadece Hz. Peygamber’e verilecek olan bir makamın adıdır (Buhârî, “Ezân”, 8; Müslim, “Salât”, 11). Vesile ile aynı kökten türemiş olan tevessül ise sözlükte “yaklaşmak, hedeflenen ve arzulanan gayeye ulaşmak için bir şeyi vasıta kılmak” demektir. Dinî bir terim olarak tevessül, “Allah’a yaklaşmak, O’ndan yardım dilemek üzere bir söz veya davranışı aracı kılmak” anlamına gelir. Ancak bu terim zamanla farklı bir anlam kazanmış; melekler, arş, kürsî vb. kutsal sayılan bazı varlıklarla peygamber ve velîlerin Allah katındaki yüksek mertebeleri hürmetine dua etmeyi ve âhirete intikal etmiş sâlih insanlardan yardım istemeyi ifade eder hale gelmiştir. Kavrama yüklenilen bu muhteva âlimler arasında tartışılmış ve aşağıda sıralanan üç tür tevessül ihtilâfsız olarak meşrû kabul edilirken, diğer iki türünün meşrûluğu hususunda farklı görüşler ortaya konmuştur. Meşrû kabul edilen tevessül türleri şunlardır:

1. Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarıyla tevessül.

2. Peygamber ve velîlerin hayatta iken yaptıkları dualarla tevessül.

3. İyi ameller hürmetine tevessül.

Bunlardan özellikle Allah’ın isimleriyle yapılan tevessül Kur’an ve hadiste yer almış, yüce Allah tarafından açıkça emredilmiştir: “En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin” (A‘râf 7/180). İkinci tevessülün meşruiyeti ise peygamberlerin ümmetlerine, ümmetin de birbirine dua etmelerini tavsiye eden âyetler (Nisâ 4/64; Yûsuf 12/97-98; Muhammed 47/19) dikkate alınarak kabul edilmiştir. Üçüncüsü yani iyi amellerle tevessül de Kur’an-ı Kerîm’de müminlerin bazı dualarından örnekler verilerek teşvik edildiği için makbul sayılmıştır (bk. Bakara 2/285; Âl-i İmrân 3/16, 53, 191, 193).
Siz tevessülü amellerinizin başınds yapmayı çok seversiniz. Şefaat eden yalnizca allahtır hesap vaktinde allah önce peygamber efendimize sonra dilediği kullarına şrfast yetkisi verecektir ama şimdiki zamanla kime bu yetkiyi vereceğibi bilmek mümkün değildir hadis ve kuranda şeyhlerinize verilecektir vs denmemistir sizin iğrenç küfürlerinizden digeri ise mürşidin kalplerinizi görmesidir bu çok büyük bir şirktir kalpleri gören allahtır ayetle sabittir sizi görüp duyması habgi zikri cekip çekmediginizi bilmesinin mümkünatı yalnizca allah dilerse olur ama neden dilesin dilese senin imtihanin zaten bitmistir cennetlik olmuş olursun g8din şeyginizin karşısında oturun küfürler edin bakalım duyuyormu sizi duyuyorsa sizi cinleri vardır başkada bi açıklaması yoktur . Platformdaki bi çok kisinin araştırdıgı diğer şey musallatından kurtulmak musallatından tam olarak kurtulmanin yollari zaten belli tövbe sadaka sığınma ve savaşma allaha karşı samimi birşekilde teslimiyetiniz sizi kurtaricak allahin izniyle İsrâ Sûresi - 82. Ayet Türkçe meali: Biz Kur'an'dan, mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını artırır. Fussilet Sûresi - 44. Ayet Türkçe meali: De ki: O, (Kur'ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır.
Sizler kuranin yetersiz olduğunu idda ediyorsunuz bu kafirliktir . Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Efsun yapmak, muska takmak ve muhabbet için okuyup üflemek şirktir!”

(Ebu Davud 3883, İbni Mace 3530, İbni Hibban 1412, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/381, Albânî Silsiletu’l-Ehadisi’s-Sahiha 331) hayırlı olsun platformun %90 ı şirk bataklığında
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Rabıta yapmak şirk midir? avira Sorularınız 182 21.05.21 10:57
Rabıta Nedir - Dinde Rabıta - Rabıta Sakıncalımıdır Sin Tasavvuf & Tarikatler 20 18.05.21 15:20
Rabıta-Telepati ilişkisi/ Rabıta ile bir kişiyi çağırmak beyazkedi Sorularınız 16 11.10.19 15:18
Rabıta - Rabıta Nedir Sin Tasavvuf & Tarikatler 20 07.02.19 12:32
Diyet yapmak ya da yapmamak! İşte bütün mesele bu (değil)! DiLara Beslenme & Diyet & Zayıflama 4 21.05.18 09:53


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:31.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147