Günümüzün bozuk şartlarında sadece tasavvuf yeterli olur mu?
12- Günümüzün bozuk şartlarında, herşeyin nefse ve şehvete hitâb ettiği bir zamanda sadece tasavvuf yeterli olur mu?
-Günümüzde, herşeyin nefs ve şehvete hitâb ettiği bir ortamda tasavvufa belki her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Ancak îslâmî ilimleri birbirinin alternatifi olarak görüp birini diğerinin yerine ikame etmek anlayışı yanlıştır. Çünkü her türlü ilimden arınmış “sırf tasavvuf” diye birşeyden söz edilemez. Tasavvuf fıkıhla, hadisle, tefsirle ve diğer İslâmî ilimlerle birlikte vardır. Bunlar birbirini bütünleyen ilimlerdir. Bunlardan
sadece birisi ve birkaçını alıp diğerlerini almamak eksiklik olur. Zâten sûfîler de bunu bildiklerinden eserlerine ve yollarına diğer ilimlere âid bilgiler de koymuşlardır. Burada muhtelif kimselere nisbetle rivayet edilen şöyle bir sözü hatırlatmakta yarar vardır: “Fıkıhsız bir tasavvuf zındıklığa, tasavvufsuz bir fıkıh fâsıklığa götürür. Fıkıh ve tasavvuf, zahir ve bâtın beraber olunca tahkik ilmi meydana gelir.” Ahmed Rifâi der ki: “Tarikat, ayn-ı şeriat, şeriat ayn-ı tarikattır. Aralarındaki fark lâfızlardan ibarettir.”[9]
|