Kalp merkezimizi aktive ettiğimizde ve stres hormonuyla ilişkili duygular yerine şükür, nezaket, olumlama ve yaşama karşı sevgi gibi yüksek duygular hissettiğimizde; dopamin ve oksitosin gibi kimyasallar üretmeye başlarız.
Oksitosin sevgi kimyasalıdır ve bedenlerimizde kalbimizdeki enerjiyi kalp damarlarını genişleterek hareket ettirir. Dolayısıyla, sevgi hissetmeye başladığımızda, kimyamızı değiştiririz. Ve kalbimiz tam olarak hissetmeye başlar.
Ve bu olduğunda bağışıklık fonksiyonumuzu aktive ederiz. Kendimizi daha az parçalara ayrılmış gibi, ayrı hissederiz. Daha az eksik hissederiz. Daha fazla bütün ve daha bağlantılı hissederiz.



When we activate our heart center and feel elevated emotions like gratitude, kindness, appreciation, and a love for life – instead of emotions associated with the hormones of stress – we begin to create chemicals like dopamine and oxytocin.
Oxytocin, the “love chemical,” signals a chemical chain reaction in our bodies that moves energy into our heart by causing its arteries to expand and dilate. So, when we start to feel love, we change our chemistry. And our heart starts to feel full.
And when that happens, we activate our immune function. We feel less fragmented and separate. We feel less lack. We feel more whole – and more connected.