Zikir

Hadis alimlerinden olan Ebû Muhammed Mu’temir b. Süleyman b. Tarhân et-Teymî hicri 106 (miladi 724) yılında Basra’da dünyaya gelmiştir. Künyesi Ebu’l Mutemir dir. Basra’da ilmi ve ameli ile meşhûr bir âlimdir. Yüz civarında hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Onun rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Kütüb-i sitte denilen meşhûr altı hadîs kitabında yer almaktadır.
Şu’be bin Haccâc onun için: “Süleymân et-Teymî’den daha sâdık birini görmedim” demiştir. Geceleri uyumaz yatsı namazının abdesti ile sabah namazı kılardı. Yahyâ Kettân, “O’nun gibi Allahü teâlâdan çok korkan birini daha görmedim.” demiştir. Bir başka zât da (Cerîr) “O devamlı sadaka verirdi. Eğer sadaka verecek bir şeyi olmazsa iki rek’at nafile namaz kılardı.” diye rivayet etmektedir. Her secdede yetmiş defa tesbih okurdu. Hammâd bin Seleme “Biz Süleymân et-Teymî’yi her an Allahü teâlâya itaat üzere görürdük, ma’siyeti asla hoş karşılamazdı” buyurmuştur.
Ebul Mutemir Tesbihatı
Ebu’l Mu’temir Hazretleri bu tesbihatı devamlı okurdu ve çocuklarına da bu tesbihatı okumalarını tavsiye eder ve vaktinizi şu sözlerle değerlendirin diye tembih ederdi.
Yunus İbni Ubeyd (Radıyallahü Anhüm), Rum memleketlerinde şehid olan bir adamı rüyasında gördü ve “ahirette gördüğün salih amellerin en üstünü hangisidir?” diye sordu. O’da “Ebu’l Mu’temir hazretlerinin tesbihatına ALLAH’u Teâlâ’nın çok değer verdiğini gördüm.” dedi.

Subhanallâhi vel hamdulillahi ve lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm. Adede mâ halakallah ve adede mâ hüve hâlik. Ve zinete ma halakâllah ve zinete mâ hüve hâlik. ve mil’e semavati ve mil’e ardi ve misle zalik ve ed’âfe zâlik ve adede halkıhi ve zinete arşihi ve midâde kelimâtihi ve müntehâ rahmeti ve mebleğa’r rıdâ hattâ yerdâ ve iza radıye ve adede mâ zekerahu bihi halkuhu fî cemîı mâ medâ ve adede mâ hüm zâkirûhu fîmâ bekıye fî külli senetin ve şehrin ve cumuatin ve yevmin ve leyletin ve sâatin minessââti ve şemmin ve nefesin ve tarfetin ve lemhatin minel ebedi ilel ebedi ve abadid dünya ve abadil ahireti ve eksere min zalike la yenkatı’u evvelühü ve lâ yenfadü ahiruh. Ve sallillahümme ve sellim alâ seyyidina Muhammedin ve alâ alihi ve eshâbihi misle zâlike ve ed’âfe ed’âfi zâlik.”

“ALLAH’u Teâlâ’nın yarattıklarının sayısınca, yaratacaklarının sayısınca, yarattıklarının tartısınca, yaratacaklarının ağırlığınca, yarattıklarının dolusunca, yaratacaklarının dolusunca, göklerin ve yerlerin dolusunca, bütün bunların bir misli daha ve hepsinin kat katınca, mahlukatının sayısınca, arşının tartısınca, nefsinin rızasınca, rahmetinin nihayetince, kelimelerinin mürekkebince, rızasının nihayetince, O razı oluncaya kadar ve razı olunca, geçen bütün zamanlarda mahlukatının kendisini zikrettikleri kadar ve kalan her sene, her ay, her cuma, her gün ve gece ve her saatte zikredecekleri kadar, her koklamakta, her nefes alıp vermede, ezelden ebede dünyanın sonunca, Ahiretin sonsuzluğunca ve bütün bunlardan daha fazla, evveli kesilmeyecek ve sonu tükenmeyecek kadar, ALLAH’ı tesbih ederim ve O’na hamd ederim. O’ndan başka hiçbir ilah olmadığını ifâde ederim.”
“ALLAH’ı tekbir ederim ve O’nun yardımı olmadan hiçbir günahtan dönüş ve hiçbir ibadete kuvvet olmadığını beyân ederim.”
“Ey ALLAH’ım ! Bütün bunlar kadar ve bunların kat katının katlarınca Hz Muhammed (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Efendimize ve Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Efendimizin Âline ve Ashâbına Salât-u Selâm et” (Ebul Mutemir Tesbihatı)

Ebul Mutemir Tesbihatı

Hadis alimlerinden olan Ebû Muhammed Mu’temir b. Süleyman b. Tarhân et-Teymî hicri 106 (miladi 724) yılında Basra’da dünyaya gelmiştir. Künyesi Ebu’l Mutemir dir. Basra’da ilmi ve ameli ile meşhûr bir âlimdir. Yüz civarında hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Onun rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Kütüb-i sitte denilen meşhûr altı hadîs kitabında yer almaktadır.
Şu’be bin Haccâc onun için: “Süleymân et-Teymî’den daha sâdık birini görmedim” demiştir. Geceleri uyumaz yatsı namazının abdesti ile sabah namazı kılardı. Yahyâ Kettân, “O’nun gibi Allahü teâlâdan çok korkan birini daha görmedim.” demiştir. Bir başka zât da (Cerîr) “O devamlı sadaka verirdi. Eğer sadaka verecek bir şeyi olmazsa iki rek’at nafile namaz kılardı.” diye rivayet etmektedir. Her secdede yetmiş defa tesbih okurdu. Hammâd bin Seleme “Biz Süleymân et-Teymî’yi her an Allahü teâlâya itaat üzere görürdük, ma’siyeti asla hoş karşılamazdı” buyurmuştur.
Ebul Mutemir Tesbihatı
Ebu’l Mu’temir Hazretleri bu tesbihatı devamlı okurdu ve çocuklarına da bu tesbihatı okumalarını tavsiye eder ve vaktinizi şu sözlerle değerlendirin diye tembih ederdi.
Yunus İbni Ubeyd (Radıyallahü Anhüm), Rum memleketlerinde şehid olan bir adamı rüyasında gördü ve “ahirette gördüğün salih amellerin en üstünü hangisidir?” diye sordu. O’da “Ebu’l Mu’temir hazretlerinin tesbihatına ALLAH’u Teâlâ’nın çok değer verdiğini gördüm.” dedi.
Subhanallâhi vel hamdulillahi ve lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm. Adede mâ halakallah ve adede mâ hüve hâlik. Ve zinete ma halakâllah ve zinete mâ hüve hâlik. ve mil’e semavati ve mil’e ardi ve misle zalik ve ed’âfe zâlik ve adede halkıhi ve zinete arşihi ve midâde kelimâtihi ve müntehâ rahmeti ve mebleğa’r rıdâ hattâ yerdâ ve iza radıye ve adede mâ zekerahu bihi halkuhu fî cemîı mâ medâ ve adede mâ hüm zâkirûhu fîmâ bekıye fî külli senetin ve şehrin ve cumuatin ve yevmin ve leyletin ve sâatin minessââti ve şemmin ve nefesin ve tarfetin ve lemhatin minel ebedi ilel ebedi ve abadid dünya ve abadil ahireti ve eksere min zalike la yenkatı’u evvelühü ve lâ yenfadü ahiruh. Ve sallillahümme ve sellim alâ seyyidina Muhammedin ve alâ alihi ve eshâbihi misle zâlike ve ed’âfe ed’âfi zâlik.”

“ALLAH’u Teâlâ’nın yarattıklarının sayısınca, yaratacaklarının sayısınca, yarattıklarının tartısınca, yaratacaklarının ağırlığınca, yarattıklarının dolusunca, yaratacaklarının dolusunca, göklerin ve yerlerin dolusunca, bütün bunların bir misli daha ve hepsinin kat katınca, mahlukatının sayısınca, arşının tartısınca, nefsinin rızasınca, rahmetinin nihayetince, kelimelerinin mürekkebince, rızasının nihayetince, O razı oluncaya kadar ve razı olunca, geçen bütün zamanlarda mahlukatının kendisini zikrettikleri kadar ve kalan her sene, her ay, her cuma, her gün ve gece ve her saatte zikredecekleri kadar, her koklamakta, her nefes alıp vermede, ezelden ebede dünyanın sonunca, Ahiretin sonsuzluğunca ve bütün bunlardan daha fazla, evveli kesilmeyecek ve sonu tükenmeyecek kadar, ALLAH’ı tesbih ederim ve O’na hamd ederim. O’ndan başka hiçbir ilah olmadığını ifâde ederim.”
“ALLAH’ı tekbir ederim ve O’nun yardımı olmadan hiçbir günahtan dönüş ve hiçbir ibadete kuvvet olmadığını beyân ederim.”
“Ey ALLAH’ım ! Bütün bunlar kadar ve bunların kat katının katlarınca Hz Muhammed (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Efendimize ve Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi Vesellem) Efendimizin Âline ve Ashâbına Salât-u Selâm et” (Ebul Mutemir Tesbihatı)