#1
|
||||
|
||||
Hüsn-ü Zan
꧁ོ꧂෴◌ꕊ༼ 🌷 ༽ꕊ◌෴꧁ོ꧂
*HÜSN-Ü ZAN* Bir zat şöyle anlatıyor: "Ben sufilere çok kızardım ve onları hiç sevmezdim. Bir gün Bişr-i Hafi'yi gördüm. Cuma namazını kıldıktan sonra; bir tane ekmek, bir miktar kızarmış et ve biraz tatlı satın alıp Bağdat'tan çıktı. Kendi kendime: "Şuna bak! Bir de zahidim diye geçiniyor" dedim ve ne yapacağını öğrenmek için kendisini takip etmeye başladım. Şehrin dışında kendisine ziyafet çekeceğini zannediyordum. İkindi namazına kadar yürüdü, ikindi vakti bir köyün mescidine girdi. Mescidin içinde bir hasta vardı, aldığı yiyecekleri ona yedirdi. Ben bir ara dışarı çıkmıştım. Geldiğimde Bişr-i' yi göremedim. Hastaya şöyle sordum: ▬ "Bişr-i nereye gitti?" ▬ "Bağdat'a!" ▬ "Bağdat ile buranın arası ne kadar?* ▬ "Kırk fersah!" ▬ "Inna lillahi ve innå ileyhi râciûn! Ben yürümekten acizim, oraya nasıl döneceğim." Mecbur olarak diğer Cumaya kadar orada kaldım. Öbür Cuma Bişr tekrar hastaya yemek getirdi. Hasta Bişr'e: ▬ "Ey Ebû Nasri Bu adamı evine götür" dedi. Bir kızgın kızgın bana baktı ve: ▬ "Niye beni talep ettin?" dedi. Ben: ▬ "Hata ettim, kusura bakma. Beni evime ulaştır. (Bir daha böyle bir şey yapmam") dedim. Bişr ▬ "Git, bir daha beni takip etme!" dedi. Evime döndüm, mallarımı infak ettim ve Allah dostlarını sohbetine katıldım" (Rühu'l Beyan 6/48) ꧁ *HİSSE* ꧂ Bir işin iç yüzünü bilmeden, insanlar hakkında *"şöyle yapacak herhalde, böyle yapacak herhalde"* diyerek kötü zan beslemek ve insanların gizli hallerini araştırmak caiz değildir. Nitekim Yüce Allah celle celalühû şu ayet-i kerimeyle bunları yasaklamıştır: *"Ey iman edenler!* *Zannın bir çoğundan sakının.* *Çünkü zannın bir kısmı günahtır.* *Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın."* (Hucurât Süresi, 12) Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur. *"Zandan sakının.* *Çünkü zan, sözlerin en yalanıdır.""* Evliyanın kerameti haktır. Keramet; Allah dostlarından meydana gelen olağanüstü hallerdir. [ RÜHU'L BEYANDAN KISSALAR VE HİSSELER ] |
|
|