#1
|
|||
|
|||
Hangi Müzik Ruhun Gıdası?
Hep gözardı ettiğimiz, arabada, evde, işyerinde, sokakta sürekli bize eşlik eden ama varlığından hiç rahatsızlık hissetmediğimiz bir iblis tuzağından bahsetmek istiyorum.
Varlık sancılarına tercuman olması gerekirken, sadece mecazi sevgilide israf edilmiş yalvarışların ve yakarışların işkence odası olan romantizmden ve şarkılardan bahsetmek istiyorum. Flash belleklere, ya da telefon hafızalarına yüklenmiş zevkimize göre hazırlanmış Mp3 listeleri ve radyo frekanslarından yayılan notalar eşlik ediyor hayatımıza. Bir sürü müzik aletinin cümbüşüyle bizi tüketen cümleleri bir zikri tekrar eder gibi tekrar edip duruyor internet ortamı, televizyonlar, radyolar, mp3 çalarlar... "Ya o muallayı sandala atıp" "Madem unutacaktın, beni neden yarattın" "İtirazım var bu zalim kadere" "Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz" "İçimde senden başkasına yer kalmadı" "Kalbim yalnız sana tapar" "Sevgili çok, bana rağbet var" "Sevdiğim kız gelin olmuş, benim değil elin olmuş" "O sen olsan bari, açarım kapıları tümden" "Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş, sen Tanrı mısın?" "Tanrı unutmuş olsa da" "Sabahlara kadar içsek sevişsek" Romantik bütün şarkıları da bunlara ekleyin, Gülşen şarkılarını da hatta. Sebepsiz romantizm, isyan ve şehvet yüklü nice şarkı, türkü ve kliplerin işgali altında imanımız. Kendimizi muhafazakar olarak tanımlıyorsak Pop klasörünün yanına bir de Kur'an ve İlahi klasörü ekliyoruz. Bir Sezen Aksu şarkısında ya da başka bir müzikle hüzünlenip gözyaşı dökerken, bir Allah sözü içimizde titreşime sebep olmuyor. Bu normal mi? Öyle kodladılar çünkü ruh dünyamızı. "Aman canım ne kadar abartıyorsun, müzik dinlemek günah mı?! Hem ben sözlerine hiç dikkat etmem." diye çıkışıyor müziksiz hayat düşünemeyen müptelaları. Durum tespiti yapıyorum sadece. Sahip olduğumuz her hakikati müzik sosuna bulayıp önümüze koyuyorlar. Alim kişilerin sohbetlerini dahi efektli ve dramatik fon müziklerle süsleyip yayınlıyorlar. Fon müzikli kuranı kerim klipleriyle dolu internet. Kalbimizin halini yoğuran ve ruh halimize şekil veren bu kadar sinsi bir tuzağın içinden çıkmalıyız diye düşünüyorum. Görsellik eklenmiş şarkıların insafsızlığında diri diri modernite çöplüğüne gömüp kurban ediyorlar oğullarımızı, kızlarımızı. Seyrediyoruz. Ses de üzüm gibi Allah'ın ayetlerindendir aslında. Üzümü yemek helaldir ama çürümüşünü, sarhoş edici halini tüketmek haramdır. Çürük, kokuşmuş ve bizi sarhoş eden notalardan kurtaralım dakikalarımızı. Daha temiz olanlarına talip olalım. Hasılı kelam; belki de abartıyorumdur, ne dersiniz? Abartmak bazen insanı dengede tutuyor sanırım.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
|
|