Devamlı abdestli olursak ne olur?

[Skoda]

Devamlı abdestli kalmanın bir çok faydası bulunur;Abdest esnasında ovulan her aza bedenin en büyük akapuntur noktalarıdır, ovmanın vede Rahmani yönelimin meydana getirdiği pozitif enerjinin meydana getirdiği tazyik kanallardaki kurum, is ve pasağı adeta def eder, şuurda bir hafifleme meydana gelir, kişi hafiflediği oranda yükselir.

Meridyenlerde Rahmani coşkunluk kişinin duygu ve düşüncelerinde hatırı sayılır bir yükselti meydana getirir,abdest noktalarını uyarıp, güzelce salavatladığımızda zihin huşuya varır, bu esnada gök sofrasından inen Rahmet bedene oluk, oluk giriş yapmaya başlar.

Abdest,azalarda sükunete vesiledir.

Gündelik bilinç hayatın getirdiği telaş,korkuyla vede daha bir çok badire katılaştığı için ne oluyor? Gök kubbeden gelen manevi desteği hal diliyle Red ediyoruz,teslim olamadım,tevekkül edemedim Rabbim diyoruz.

Düüşünce boyutu itibariyle uyanık olabilsek,beden vede zihin boyutundaki açıklık semavattan gelen akışı adeta vakumlayarak içeri çekecek.

Düşünce manyetik alanda katılık oluşturduğu anda kişi donuklaşıp, hissizleşiyor, manevi ritim bozulduğunda kişi ince halleri yaşayamadığı için bunalıyor, kalb inceliği kişinin şuurunu yükselticidir.

Devamlı abdestli olabilir isek;Şuur aşağı boyutlarda, kas ve kemik boyutunda yaşanan debdebeyi daha sakin atlatır,bir üst durak olan Hz Yusuf kanalındaki her türlü nefsani istek ve arzuyu kontrol etmede daha kudretli olur,hem bu sayede kişi rahat bir şekilde vites büyüterek şuur sahasını genişletir,hayatın yükü, çilesi gözünden kaybolmaz, fakat etkisi bir hayli azalır.

Zihin emmare ve levvamedeki engeli azda olsa kaldırdığında, nefsin güç devşirdiği saha olan bağırsak boyutuna sağlıklı yükselir, hem bu sayede rahat bir nefes alır ,bir noktaya kadar yükselmenin saadetini yaşar.Belki, sabit, hal ehli değiliz, fakat,Rabbimiz merhametiyle arada bir manevi tatlardan az bir şey tatmamız için bizi yükseltir belli mevkilere, onlar gibi marifet sahibi olamadık ama, bu yükselme dahi muazzam bir hissiyat verir İnşaallah.