Erkeğin hanımına karşı otuz vazifesi - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 25.02.24, 14:42
Cazgircinx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
⚘️ Üveys
 
Üyelik tarihi: 27.02.23
Bulunduğu yer: Deprem bölgesinde akdenizde yaşamaktayım
Mesajlar: 2,012
Etiketlendiği Mesaj: 69 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Erkeğin hanımına karşı otuz vazifesi

☆☆☆☆

Erkeğin kadına karşı olan vazifelerini “Mürşid-ül-müteehhilin” , “Mürşid-ün Nisa” kitplarında uzun yazmakdadır. “Ma’rifetname” kitabında olanı aynen aşağıda bildiriyoruz:

Ey aziz! Erkeğin hanımı ile görüşmesinde, otuz şeyi yapması lazımdır:

1 — Ona karşı her zaman, güzel huylu olmalıdır. Allahü teala iyi huylu olanları sever. Huysuzları sevmez. Bir insanı incitmek haramdır. İşkence yapanın evlenmesi haramdır.

2 — Ona karşı her zaman, yumuşak davranmalıdır.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Müslimanların en iyisi, en faydalısı, hanımına karşı iyi ve faydalı olandır”.

3 — Eve gelince hanıma selam vermeli ve nasılsın? diye hatırını sormalıdır.

4 — Onu neş’eli görünce saçlarını tutup, okşamalı, gülerek, bus etmeli ve sarılmalıdır.

5 — Üzüntülü görünce, onu çok sevdiğini, acıdığını söyleyip halini sormalı, tatlı şeyler söylemelidir.

6 — Yapamayacağı şeyleri bile söz vererek gönlünü almalıdır. Çünkü o, evinde kapalı, başkalarından ümmidsiz ve yalnız kendisine alışmış olan dostu, dert ortağı, kendini neş’elendiricisi, çocuklarını yetiştiricisi ve ihtiyaclarını gidericisidir.

7 — Çocukları terbiyede, ona yardım etmelidir. Çünkü, bebek, anasına, gece gündüz ağlayıp, hiç rahat vermez. Onu insafsızca üzen bir alacaklıdır. O halde, ona imdad edene, Allahü teala yardım eder.

8 — Hanımına, memlekette adet olan elbisenin, çamaşırın en kıymetlisini giydirmelidir. Ev içinde, her istediği, güzel şeyleri giydirmelidir. Sokağa çıkarken, bunları da örtmeli, yabancıya göstermemelidir.

9 — İyi şeyler yedirmelidir. Zengin ise, halal olan herşeyi almalıdır. Ona geniş, kullanışlı, sağlıklı ve islam hanımına yakışan elbise ve nefis yemek temin etmeği, kendine borc bilmelidir. Hanımının nafakasını sıkmamalı, israf da etmemelidir. Hiç olmazsa haftada bir kerre tatlı yedirmelidir Ailenin nafakasına verilen paranın sevabı, sadaka sevabından daha çoktur. Peygamberimiz buyurdu ki:”Gaza için sarf edilen, köle azad etmek için, fakire sadaka vermek için ve evindekilerin nafakası için sarf edilen altınların en üstünü ve sevabı çok olanı, evin nafakasına verilen altının sevabıdır.” Nafaka temininden aciz olanın evlenmesi haramdır. Yemeği yalnız yememelidir. Çoluk çocukla yimek sevaptır. En mühim şey, nafakayı halalden kazanıp, halalden yedirmektir.

Ona iyi davranmalı

10 — Hanımını döğmemelidir. Bazı kimseler, Nisa suresi otuzüçüncü ayetinde, kadınların döğülmesi emir olunuyor diyorlar. Halbuki, bu ayet-i kerimede mealen, “Erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. Çünkü, Allahü teala, bazı kullarını bazısından üstün yaratmıştır. Hem de, erkekler, kendi mallarını, onlar için harc ederler. Kadınların iyileri, Allahü tealaya itaat eder ve zevclerinin haklarını gözetirler. Zevcleri hazır olmadıkları zaman, onların namuslarını ve mallarını, Allahın yardımı ile korurlar. Hıyanet etmesinden korkduğunuz kadınlara, zevc haklarını öğretin ve tatlı sözlerle nasihat edin! Onları yatağınızdan ayırın. Yine uslanmaz iseler, hafif döğün! Uslanırlarsa, onları üzecek şey yapmayın!” buyuruluyor.

Görülüyor ki, mala ve namusa hıyanet etmeyen kadınları döğmek değil, onları hiçbir suretle üzmek caiz değildir. Hain olanları da, yumruksuz açık el ile veya düğümsüz açık mendil ile hafif vurarak islah etmeğe izin verilmiştir. Namusa ve mala hiyanet edenlere, her hükumet, her kanun, ağır ceza yapmaktadır. İslamiyet, kadınlara, çok kıymet verdiği, çok acıdığı için, hain olanlarını kanun pençesine düşürmeden önce, hafif vurmakla islah edilmelerinin de tecribe olunmasını emir etmektedir.
Bir hadis-i şerifde buyuruldu ki, “Bir erkek, hanımını döğerse, kıyamette ben onun da’vacısı olurum”. Dünya işlerindeki kusuru için, döğmek şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir.

Kadınların kalbleri ince, nazik ve aklları noksan olduğundan, birbirlerine hased edenleri çoktur. Bu bakımdan, bilhassa yeni evliler, uyanık olmalı, ana, kız kardeş ve başka kadınların, hanımsini çekişdirmelerine aldanmamalı, böyle şeyler söylenmesine fırsat vermemelidir. Böyle sözlere uyarak hanımsini incitmekden çok çekinmelidir.

Anası ve kız kardeşleri için hanımının söylediklerine karşı da uyanık olmalı. Anaya eziyet olunmasına hiçbir suretle göz yummamalıdır. Anasına, kendisi, hanımı ve çocukları, herhalükarda saygı göstermelidir. Ana babaya, kayın valide ve kayın pedere hurmet, hizmet edilmesi birinci vazife olmalıdır. Büyüklerin rızasını, düasını almağa çalışmalı, hayır düalarını, büyük kazanc bilmelidir.

11 — Allahü tealanın emirlerini yapmak hususunda olan kusuru için, bir günden çok dargın durmamalıdır.

12 — Hanımının huysuzluklarını yumuşak karşılamalıdır. Çünkü, kadınlar iğri kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Akılları ve dinleri erkeklerden azdır. Erkeğe emanet olunmuşlardır. Gülerek, tatlılıkla geçinmek için alınmışlardır.

Sabırlı olmalı

13 — Hanımının ahlakında bir değişiklik görürse, kabahati kendinde bulup, ben iyi olsaydım, o da böyle olmazdı, diye düşünmelidir. Evliyadan birinin hanımı, huysuz idi. Buna hep sabreder, soranlara derdi ki, eğer onu boşarsam, ona sabredemiyen biri alır da, ikisinin birden felakete düşmelerinden korkarım.
Bir kimse ailesinin huysuzluğuna sabrederse, altı şey, ziyandan kurtulur: Çocuk dayakdan, tabak bardak, kırılmakdan, ahırdakiler döğülmekden, kedi sövülmekden, müsafir gücendirilmekden, elbise yırtılmakdan kurtulur.

14 — Hanımı kızınca, susmalıdır. Böylece kadın, pişman olup, özür dilemeğe başlar. Çünkü o, za’ifdir. Susunca mağlub olur.

15 — Hanımının iyiliği çoğalıp, her işi seve seve yapınca, ona düa etmeli ve Allahü tealaya şükretmelidir. Çünkü, uygun bir kadın büyük ni’metdir.
16 — Hanımı ile öyle olmalıdır ki, kocam beni herkesten çok seviyor, bilsin.

17 — Bakkal, kasab, çarşı, pazar işlerini asla ona bırakmamalı, evin idaresinde onun fikrini sormalı, dışardaki, büyük işleri söyliyerek, onu üzmemelidir.

18 — Hanımının cahilce hareketleri için daima uyanık bulunmalıdır. Çünkü, Adem babamız “aleyhissalatü vesselam”, ehli, Havva anamızın da’veti üzerine, yanlış iş işledi. Evde hakim, amir erkek olmalıdır. Kadın değil.

19 — Hanımının, günah olmıyan kusurlarını görmemezlikden gelmelidir. Günah iş ve sözden vazgeçmesini ve nemaza, oruca ve gusül abdesti almağa devam etmesini tatlı ve yumuşak sözlerle nasihat etmelidir. Kıymetli elbise ve zinet eşyası alacağını va’d ederek ibadetleri yapdırmalı, günahlarını önlemelidir.

20 — Hanımının ayıblarını, sırlarını, herkesten gizlemelidir.

21 — Hanımına latife, şaka söylemeli ve kadın gibi olup, oyunlar yapmalıdır. Nitekim, Allahü tealanın sevgilisi, hanımlarına karşı, insanların en zarifi idi. Hatta bir kere Aişe validemiz ile yarış etti. Aişe valdemiz geçti. Bir daha yarış ettiklerinde, Resulullah geçti. Müslümanın hanımı ile oynaması, boş ve günah değildir, sevaptır.

22 — Hanımını cadde üstünde, parklara, oyun yerlerine, spor sahalarına, mekteblere karşı olan evlerde oturtmamalı, yabancı erkekleri görmesine, onlarla konuşmasına sebeb olmamalıdır. Salih müslüman komşular arasında oturtmalıdır. Salih komşular, bunların birbirlerine zulüm, işkence yapmalarına mani’ olurlar. Nasihat ederler. Yardımlarına koşarlar. Böyle mahalleye, böyle şehre hicret etmek vaciptir. Müslümanlar, ailesini, iyi havalarda, çayırlara, su kenarlarına, haram bulunmıyan, kalabalık olmayan yerlere götürerek gezdirmeli, hava aldırmalıdır.

23 — Hanımını, islamiyetin yasak ettiği şekilde tahsile, vazifeye, fitneye sebep olan yerlere göndermemelidir.
Kadının, yanında kocası veya ebedi mahremlerinden biri olmadan yüzdört kilometre uzağa gitmesi haramdır. Kadınlar çok olsa da haramdır.

24 — Hanımına Kur’an-ı kerim okumasını, farzlardan, haramlardan, ona lazım olanları öğretmelidir. Allahü tealanın emirlerini ve yasaklarını bilmeyen fasık, kötü kimse ve hanımına ve çocuklarına öğretmiyen, Cehennemde azab çekecektir.

25 — Hanımından izinsiz çocuk olmaması için tedbir almamalı ve cimada, o rahatlanmayınca feragat etmemelidir.

26 — Hanım, yalnız evde kocasına karşı süslenip, başka kimselere süslenmemelidir. Hanımı ve kızları açık gezen erkekler, onlarla birlikte Cehenneme gidecek, çok acı azab çekeceklerdir.

27 — Hanımından iznsiz sefere, hatta nafile hacca gitmemelidir.

28 — Hanımı namaz kılıyor ve kendisine ita’at ediyorsa ve yabancı erkeklere açık saçık görünmiyorsa, ondan başka evlenmemelidir. Zira, hanımleri arasında adalet ve eşitlik yapmayanlar Cehenneme gideceklerdir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “İki hanımı olup da, ikisine eşit bakmayan kimse, kıyamet günü, mahşer meydanına yarı iğrilmiş olarak gelecektir”.

29 — Hanıma, gamını, kederini, düşmanlarını, borclarını söylememelidir.

30 — Ona, yanında ve olmadığı zamanlarda, hep hayr düa etmeli, fena düa etmemelidir. Çünkü, gece gündüz onun için çalışmaktadır. Onun aşçısı, terzisi ve malının bekcisi ve yoldaşı ve munisi ve yarı ve nigarıdır.
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Erkeğin vazifelerinden birisi de hanımını boşamamasıdır. Allahü teala, bütün mubahlar (ya’ni izn verdiği şeyler) içinde yalnız, talak vermeği (ya’ni boşamağı) sevmez. Zaruret olmadıkca, birini incitmek caiz değildir.

Kızını fasığa vermemeli

Dinini bilen ve seven erkekler, her hareketinde islamiyyete uyarak, hem kendilerine, hem de aile ve akrabalarına ve bütün mahluklara hayrlı ve faydali olur. Bunun için, kızını seven ve onun dünyada ve ahırette mesud olmasını isteyen, onu açık sokağa çıkarmamalı, dini ve ahlakı bozan televizyonları, radyoları dinlemesine ve böyle olan sinemalara ve topluluklara gitmesine mani’ olmalıdır.

Müslüman olan kimse, kızını müslüman ve salih kimselere vermelidir. Mal ve apartman ve mevkı’ sahibi değil, din ve ahlak sahibi damad aramalıdır. Kızını kafire veren kimsenin kendisi de, kızı da kafir olur.

Peygamberimiz buyurdu ki:

“Bir kimse, kızını fasıka (kötü kimseye) verirse, Allahü tealanın emanetine hıyanet etmiş olur. Emanete hıyanet edenlerin gideceği yer, Cehennemdir”.
“Kızını fasıka veren kimse, mel’undur”.
“Şefa’atime kavuşmak istiyen, kızını fasıka vermesin!”
“Ya Ali! Üç şeyi gecikdirme! Nemazı evvel vaktinde kıl! Hazırlanmış cenazenin nemazını hemen kıl! Dul veya kızı küfvü, dengi isteyince, hemen evlendir!” Yani nemazını kılan ve günah işlemiyen ve nafakasını halalden kazanan birini bulunca, hemen ona ver, buyurdu.
☆☆☆☆
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Otuz bin salavat-ı şerife Devrimci Salavat-ı Şerifeler 13 05.03.24 00:03
Kadın ve Erkeğin birbirine karşı vazifeleri Teyrebaz ibadetler 3 13.12.23 14:46
Erkeğin eşline karşı vazifeleri Ayhanhoca Fıkıh Soru ve Cevaplar 0 04.03.21 12:18
Erkeğin Eşine Karşı Görevleri havashavas islam & islami Konular 0 10.07.20 15:29
iLA (Erkeğin hanımına bir müddet yaklaşmayacağına dair ettiği yemin) Havasokulu I-İ-J Harfleri Rüya Tabirleri 0 02.10.17 10:07


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:25.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147