Anlatıp izah ederken, teklifimizi yaparken; asla “ISRAR” etmeyelim..

Yardımcı olup, görüş bildirirken; muhatabımızı asla “ETKİLEMEYE” çalışmayalım.

Ne kadar anlatırsanız anlatın; muhatabınız önce kafasının içindekilerle, söylediklerinizi birlemesi, eşitlemesi gerekiyor. Aksi halde anlatımlarınız boşa giderken, yorulduğunuzla kalırsınız.

Israr etmekle, muhatabı baskı altına almış olur, etkilemeye çalışmakla da itici geliriz insanlara. Hem ısrar, hem farklı görünme çabası muhatabın bilinç altında güvensizlik oluşturur.

Endişe etmeyin... Anlamak isteyen, nasibi ölçüsünde anlar; alması gerekeni alır.

Yüzde “50” kuralını unutmayalım. Yarısı bizden, diğer yarısı karşıdan gelmeli. Terazinin bir tarafında söylediklerimiz; diğer yarısında ise muhatabımızın anlayışı olmalı.

Hayat dengedir. Dengeyi bozduğumuz anda nahoş hadiseler zuhur edecektir. Dilerseniz bu dengeyi bozun, denemesi bedava, karşılaşacağınız hadiseler suistimallere kapı aralar, arsızı, aymazı peşinize takarsınız; paydaşlardan yüzde yüzünü üzerinize almaya görün, aksi halde çalıyı tepesinden sürerler.

Bu ısrar ile ilgili sıkıntıma çözüm ararken bu konuyu okudum.
Benim etrafımda sürekli aşırı ısrar eden insanlar var. Anlamıyorum hayır diyorum ama yok mesela illa bize gelin illa kalalım illa oturalım yarım saat boyunca israra maruz kalıyorum ve ısrar beni istemsiz soğutuyor insanlardan.
Bı arkadaşım var annesi annemle babasi babamla arkadaş.
Ellerinden gelse hergun biz onlardayiz onlar bizde. Kahvaltıya gelin akşamüstü çay içelim annesi ve arkadaşta aşırı bir ısrar var annemle bana. Kiramiyorum da bazen. Ama bunaldım. Çözümünü bulamıyorum artık.