Son zamanlarda kitap sitelerinde kitap okumanın büyük bir ayrıcalıkmış gibi lanse edilmesine çokça denk gelmeye başladım. Çok fazla klişe var artık ve mide bulandırıcı boyuta geldi neredeyse bende...



Kitap okuyandan zarar gelmez,
Kitap okumuyorsa evlenme,
Kitap okuyandan iyi baba olur. SAÇMA. Hatta alabildiğine saçma. 27 yaşına kadar bir insan ne kadar kitap okuyabiliyorsa o kadar çok kitap okumuş biriyim. Psikiyatriste gittiğimde bana kitap okumayı yasaklayacak kadar. ( Narsizan bir tavırla yazmadım bunu ama böyle yorumlayanlar da çıkacaktır açıkçası bunu ne kadar umursarım emin değilim. ) Oncelikle başlıktan başlamak istiyorum ilgi çekici bir başlık olmayabilir belki ama klişelere buradan başlamak istedim. Kitap okumak kimseyi iyi insan yapmaz ve kitap okuyan insanlardan da çok büyük zararlar gelebilir. Edebiyat tarihi harika şeyler yazmış berbat adamlarla doludur. Katil, pedofoli, kumarbaz, tacizci,alkolik, şiddete meyal, kadın düşmanı yüzlerce ünlü yazar var. Çok iyi okur olup canavara dönüşmüş yüzbinler de. İyilik insanın hamurunda olan bir şey. Bunun kökleri aile yapısından duygulardan besleniyor ve yaşamın içerisinde öğrendiğimiz bir şey bu. Bir örnek vermek gerekirse bana göre en tehlikeli davranış yalan söylemektir. Öğrencilerimi gözlemlediğimde çok kitap okuyanların da yalan söylediğine şahit oluyorum, hiç okumayanların da. Çok kitap okuyanlar kitaplardan daha ustaca yalanlar söylemeyi öğreniyorlar yalan söylememeyi değil. Kitap sevmeyen, okumayan birine kitap hediye ettiğinizde bu kitabı çöpte ya da sobada bulmanız gayet normal. Hediyeye olan saygı diyeceksiniz ama siz o kişiye saygı duysaydınız ve gercekten onu önemseseydiniz ya da arkadaşınızı tanısaydınız zaten ona kitap yerine hoşuna gidebilecek bir hediye verirdiniz ve bu durum yaşanmazdı. Burada bile bencilce bir davranış vuku bulmuş. Özetle kitap okumayı fazla abartıyorsunuz ve bu da aslında iyi okurlar olmadığınızı gösteriyor. Zaten cahil kelimesinin kökü de okumamak değil bilmemektir. Evet bilmenin bir yolu kitaplardır ama bilmenin tek yolu kitaplar değildir ben en acı cümlelerimi kitaplardan değil 5 yaşındaki küçüçük bir çocuktan öğrendim. En mutlu cümlelerimi de en büyük duruş ve eylemleri de hayatın içinden. Aslında çok su götürecek bir konu ama kitap okuyorsanız sadece kitap okuyorsunuz ve bu kitaplar belki de sizlere bir şeyler katıyordur hepsi bu fazla da abartmamak gerekiyor zira herkes kitaplardan beslenmek zorunda değil. Ya da kitaplarla beslenenler diğerlerine göre çok da bir halt değil.

Kitap okumayan kızla evlenilmez demek kadar saçma bir düşünce olamaz. Çoğumuzun annesi okuma yazma dahi bilmiyor. Bu onlara hakaret olur. Çok doğru kitap okumak insanı ne iyi yapar ne de kötü. Çünkü iyi ya da kötü olmak dediğiniz gibi başta aile terbiyesi olmak üzere sosyolojik, psikolojik, ekonomik, dini ve daha birçok faktörle alakalı bir durumdur.

Hocam ben sizi anladım da siz beni hala anlayamadınız. Paylaşımınız okuyun yazdıklarınızda sadece okuyanların kibirlendikleriyle ilgili tek taraflı bir algı var. Ben madalyonun diğer tarafına dikkat çektim. Yazınız da okumayanlardan da aynı şekilde bahsetseydiniz ben bu yorumları yazmayacaktım. Yazdığım yorumlarda eksik kalan yanlara vurgu yaptım sadece

Kitap okumanın araç değil, amaç olduğu bir dönemdeyiz. Okumak amaç ise, amaçtan sonra bir beklenti yoktur zâten. Okumak yalnızca bir araçtır, bu araç ile ulaşılmak istenen amaç ise muhtelif olabilir. Doğru bir karakter sâhibi olmak, öğrenilen fâideli bilgileri şahsında tatbîk etmek, câhillikten kurtulmak, ilim ile mücehhez olmak gibi amaçlar, en yüce, en ulvî amaçlar kategorisindedir bence. Amaç bu olunca, asıl o vakit kitap okumak araçların en güzel ve gerekli olanlarından olur.

Edebiyat kötülükten doğar. İyi niyetli duygularla yazılan kitaplara bakınız, hepsi avama hitap eder , bayağıdır.

Kitap okumanın iyilikle değil de bilgiyle bir alakası oldugunu dusunup söylemis olabilirler, ufkun genişlediği doğru, konuşmayı etkilediği doğru. Birçok yararı da var. Söylenen aslında denklikle de ilgili olabilir. Bu tarz konusmaların genellemesine karşıyım. Ortak zevk bulmak açısından kitap okuyup okumadığına da bakılabilir ama bu da büyük bir kriter değildir.

Tabii ki kitap okumak insanı ahlaklı yapmaz ama nitelikli okuma bilgili yapar. İlle iyi biri olmak niyetiyle okuma yapayım diyorsan ahlak felsefesine kafa yorabilirsin. Ama okumayan insanların bu cehaletini yüceltip, bu cehalete övgü düzmekte hiç mantıklı olmasa gerek. Okuyan kişilerin, okumayanlara nazaran empati yapabilme becerisi oldukça yüksektir. Bir de siyasiler tarafından aldatılan ve farkındalığı olmayanlarda bu cahil kesim yani okumayanlar. O yüzden hem bireysel hem toplumsal nedenlerle insanlar okumalıdır...

Bir kere okumayan insanların cehaleti ne demek bana bunu açıklar mısınız? Cehalet okumakla ilgili bir durum mu siz mesela okuyorsunuz diye cahil değil misiniz? Asla böyle bir üslubun içerisine girmem ama ben sizin yorumunuzu okuduğumda sizin cahil olduğunuz fikrine kapıldım. Hatta kapılmak da hafif kalır. Siyasiler tarafından aldatılan falan, kim kimi aldatıyor ya da siz mi birilerinin aldatıldığına karar verecek ya da kanaat getirecek mercisiniz? Anlatmaya çalıştığım şeyin tam olarak pratik karşılığısınız. Kitap okumayanlar cahilmiş de siyasiler tarafından kandırılıyormuş da. Bir tek sizler kandırılmıyorsunuz, bir tek sizler doğru tarafı biliyorsunuz, bir tek sizler aydınsınız. Siyasetten her şeye siyaseti katan insanlardan nefret ediyorum. Empatiden bahsedip a partisine ya da b partisine oy verenleri cehaletle itham ederseniz ülkede cahil olmayan insan kalmaz. Herhangi bir partiye oy veren herkes cahil olmuş olur.

Apolitik bir bakış açısına sahip olduğunuzu gözler önüne sermekten başka birşey yapmamışsınız. Sözde siyaset üstü laflar etmekle bir yere varamazsınız. Tabii ki ben bir tarafım ve sizin savunduğunuz cehaletin örgütlü halinin ne demek olduğunu iyi biliyorum. Bu ülke Sivas, Çorum ve Maraş katliamları yaşandığında da sözde tarafsız kalma eğiliminde olanlar bu suça ortak olmuştur. Sizin tavrınız taraf olmayanın bertaraf olma halidir...

Böyle bir posta siyaseti bulaştırma ihtiyacı duymanız bile sizinle aynı tarafta olmamak için yeterli bir sebep. Zulüm neredeyse karşısındayım, nerede acı varsa, insana yakışmayan bir hareket varsa karşışındayım. Cehaletin karşısında olduğum için sizin de karşınızdayım. Sizin tarafinızı da biliyorum ben yıllarca neye alkış tuttuğunuzu, bugün eleştirdiğiniz şeyi geçmişte çok da yaptığınızı bildiğim için bugünün siyasilerine güçlerine nasıl karşıysam size de aynı oranda karşıyım. Siyasetinizde ve kininizde boğulun. İnsanları küçümseyen tavrınızda da. Bertaraf olacak olanlar tarafsız olanlar değil insana dair derdini yitirenlerdir.