Epilepsi (sara) - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Sağlık & Şifa > Sağlık

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 12.02.17, 23:40
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,490
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Epilepsi (sara)

Epilepsi (nöbetleri), beyindeki ani elektriksel aktivite artışları sonucu meydana gelen ve beynin normal işlevlerini hasara uğratan bir durumdur. Epilepsili hastalar, genelde doğumsal olarak bu hastalığı taşırlar, ancak bazılarında daha sonraki yıllarda (kaza sonrası gibi) gelişebilir. Epilepsi ataklarının şiddeti çok değişken olabilir. İlk kez gözlendiğinde kesinlikle bir acil servise ve nöroloji uzmanına müracaat etmek gerekir.

Epilepsi tedavisinde antikonvülzan adı verilen ilaç grubu kullanılır, bunlar genelde yatıştırıcı etki gösterirler. Bunlardan en eskisi fenobatbital ve fenitoindir. Şu an için piyasada bu amaçla kullanılan çok sayıda ilaç bulunmaktadır. İlaçlarınızı kesinlikle bir nöroloji uzmanının kontrolünde kullanmanız gerekir.

Epilepsi için önerilen tedaviye yardımcı yöntemlerden birisi ketojenik diyettir. Bu diyet yüksek oranda yağ, az miktarda karbohidrat ve protein ile sınırlı miktarda sıvı içerir. Bu diyet vücutta keton cisimlerinin artmasına yani ketozise neden olur. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte bu durum (ketozis) epilepsi ataklarının sıklığını ve oluşumunu azaltır. Özellikle 1-10 yaş arasındaki çocuklarda ve ilaçlarla yeterli derecede tedavi edilemeyen (ilaçlardan fayda görmeyen) hastalarda etkilidir. Yetişkinlerde ve adölesan dönemde etkin olmadığı gözlenmiştir.

Aşağıda epilepsi hastalarının tedavilerine yardımcı olabilecek bazı öneriler sunulmuştur, ancak BU
YÖNTEMLERDEN FAYDA GÖRSENİZ BİLE KESİNLİKLE HEKİMİNİZE DANIŞMADAN İLAÇALRINIZI BIRAKMAYI VEYA İLAÇ DOZUNU DEĞİŞTİRMEYİN.

- uyarıcı özelliğe sahip tüm alışkanlıklarınızı bırakın: tütün, kahve, kola, çikolata gibi.

- yemeklerle birlikte hergün 3 kez 500 mg kalsiyum ve 250 mg magnezyum alın. Bunlar sinirlerin aşırı uyarılabilirliğini azaltmaya yöneliktir.

- vitamin - E alın. bu konudaki çalışmalar yetersiz olmakla birlikte, fayda sağladığı hastalar bulunmaktadır. önerilen doz 40 yaş altındakiler için 400 IU / gün, daha yaşlılar içinse günde 800 IU dir.

- solunum egzersizleri ve stres kontrol egzersizleri yapın.

- bu yöntemler muhtemelen ilaç kullanma gereksiniminizi ortadan kaldırmayacaktır, ancak uzun sürede ilaç dozunu azaltmanıza yardımcı olacaktır.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 16.02.17, 00:42
aşk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 08.10.14
Bulunduğu yer: Eski Zelanda
Mesajlar: 28,399
Etiketlendiği Mesaj: 136 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Epilepsi

Epilepsi, tekrarlayan nöbetlerle karakterize, kronik bir hastalıktır. Tedavisi uzun sürelidir ve gerekirse ömür boyu uygulanmalıdır. Ancak hastalık bazen çocukluk döneminde sınırlı kalıp, erişkin yaşlarda kaybolan tipte olabilir.

Olası nöbet tipleri, 5-10 sn.’lik kısa dalma atakları, kafada düşme, ani kas tonusu kaybı ile yere düşme, hızlı göz kırpma ve gözlerin yukarı kayması, boş bir ifadeye eşlik eden ağız ve gözde uygunsuz hareketler, amaçsız gezinme ve garip hareketler veya kol ve bacakta istem dışı ritmik kasılmalar, bilinç kaybı, ağızdan köpük gelmesi, idrar ve dışkı kaçırma şeklindedir.

Nöbete zemin hazırlayan bazı faktörler mevcuttur. Kişi epilepsi hastası olmasa dahi, nöbet eşiğinin düşmesine bağlı olarak hayatının herhangi bir döneminde nöbet geçirebilir.

Bunlar bilinir ve kontrol altına alınabilirse ilaç tedavisi uygulanmayabilir veya ertelenebilir. Bazı ilaçlar, alkol, akut metabolik bir değişiklik (hipoksi, hipoglisemi, hipokalsemi gibi), ateş yükselmesi, uykusuzluk, TV- video, bilgisayar oyunları , disko ışıkları gibi fotosensitif mekanizmalar, bazı refleks mekanizmalar (sıcak su teması gibi), kadınların adet dönemlerinde olması nöbet eşiğini düşürdüğünü bildiğimiz faktörlerdir.

Epilepsi hastalığı, yüksek ateş, enfeksiyonlar, kafa travmaları, beyin tümörleri ve beyin damar hastalıkları gibi tespit edilebilen bir nedenle olabilir. Bunun dışında daha büyük bir kısmında ise sebep belirlenemez (idiyopatik epilepsi). Ayırıcı teşhis amacıyla, EEG (beyin elektrosu), beyin tomografisi, beyin MR’ı, gece boyunca video-EEG monitör takibi, gerekirse SPECT incelemesi uygulanabilir.

• Doğru teşhis, doğru tedavi ve ilaçların düzenli kullanılması konusunda hekiminizle işbirliğinde olun. Çünkü nöbetlerin sık tekrarlama nedenlerinden birisi de, ilaçların aksatılmasıdır.

• Tedaviyi bırakma konusunda son karar, hekimin aileyi yeterince bilgilendirmesinden sonra alınır. En az üç yıllık bir süreçle hiç nöbet izlenmediyse, ilaç tedavisine son verilebilir.

• Eğer ilaç tedavisinin bırakılmasına karar verildiyse, bu yavaş yavaş doz azaltılarak yapılır. Böylece nüks riski mümkün olan en az düzeye indirilir. Ancak asla doktorunuza danışmadan ilacınızı kendiniz kesmeyin

• Bazı antiepileptik ilaçlar, doğum kontrol haplarının etkisini azaltabilir. Bu durumda daha yüksek dozda östrojen içeren preparatların kullanılması gerekebilir.

• Bebek sahibi olmak isteyen epileptik kadınlar, gebelikten önce ilaçların gözden geçirilmesi için doktora başvurmalıdırlar. Böylece nöbetleri en iyi kontrol eden ilaç, en düşük dozda ayarlanacaktır. Gebelik boyunca da Ultrasonografi ve kan tetkikleri yapılarak olası anormallikler takip edilecektir.

• Epileptik annelerin bebeğini emzirmesi teşvik edilmelidir. Anne sütüne geçen ilaç miktarı değişken olabilir. Eğer bebekte aşırı sakinlik veya irritasyon, huzursuzluk izlenirse, bebeği daha seyrek emzirmesi ve mama ilavesi yapması önerilir.

• Nöbetlerin herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde gelebilmesi nedeniyle en önemli konu, bazı hayati tedbirleri almaktır. Ancak bunu yaparken aşırı kollayıcı davranıp çocuğunuzun hayatını tamamen kısıtlamayın. Birkaç basit önlem büyük tehlikelerden koruyacaktır. Evin içini, yatağını ve özellikle banyoyu iyi düzenleyin. Oda ve banyo kapılarının içe doğru açılması, çocuğunuz nöbet geçirdiğinde ona ulaşmanızı engelleyebilir. Küvet suyunun akışını, elektrikli aletlerin suya uzak olmasını kontrol edin. Bisiklete binerken, trafiğe kapalı alanları kullanmasını, başlık, diz-dirsek pedleri kullanmasını sağlayın. Yüzme, kıyıdan fazla uzaklaşmaması ve yanında yüzmeyi bilen birisinin olması şartıyla izin verilebilen bir spordur.

• Okul veya iş arkadaşlarının bilgilendirilmesi, nöbet geçiren hasta için en önemli hayat kurtarıcı unsur olabilir. Nöbet geçiren bir kişi ile karşılaşıldığında, onu yumuşak bir zemine alıp kasılma sırasında darbelerden korunması, hava yolunun açık tutulması için başının yana doğru çevrilmesi ve üzerindeki sıkı giysilerin gevşetilmesi, birkaç dakika sonra nöbet duracağı için panik yapmadan beklenmesi uygundur. Ancak bir nöbeti bir başka nöbet izliyor ve hastanızın kasılmaları durmuyorsa en yakın sağlık merkezine ulaştırın. Bu, “Status Epileptikus” dediğimiz daha ciddi bir nöbet tablosu olabilir.

• Ehliyet sahibi olmak için ülkeden ülkeye değişen kurallar vardır. Ülkemizde epilepsi hastaları sürücü belgesi sahibi olamazlar.

Epilepside en önemli tedavi başarısı düzenli takiplerden geçer.İlacın kan düzeyi ve olası yan etkilerin taranması için düzenli aralıklarla doktorunuzla görüşün.

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 18.02.17, 00:32
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,490
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Epilepsi

Epilepsi (halk arasında sara), eski çağlardan beri insanoğlu tarafından bilinmektedir. Sağlıklı görünen bazı kişilerin aniden yere yıkılarak bilinçsiz halde çırpınmaları sebebiyle bu çağlarda epilepsi hastalarına tanrılar tarafından cezalandırılmış veya içlerine kötü ruhlar girmiş kişiler gözüyle bakılmaktaydı. Epilepsinin incelenmesi ve tedavisi 1850 lerden günümüze kadar gelişimini sürdürmüştür. Uygun antiepileptik seçimi ve kullanımı yanında hastaların iyi izlenmesi sayesinde epilepsilerde tamamen iyileşme veya nöbetlerin 3/4 oranında azalması sağlanabilmektedir. Buna karşılık belirtilen uygun tedavinin seçilememesi ya da uygulanmaması, bilimsel olmayan tedavi yöntemlerin araştırılması gibi nedenler bu hastalığın kontrol altına alınamamasına sebep olmaktadır. Bu sebeple hasta ve ailesinin epilepsi hakkında bilgilendirilmeleri tedaviye başlama noktası olarak öncelik taşımaktadır.

Epilepsi kısaca, merkezi sinir sisteminin nöronlarının paroksismal (tekrarlayan), reversibl (geçici), anormal elektiriksel deşarjlarıdır. Deşarjların olduğu yere göre de klinik olarak değişik özellikler gösteren nöbetler gözlenir. Bu nöbetler, bilinç kaybı ile seyredebildiği gibi bilinç kaybı olmaksızın da gelişir. Bu özelliklerine göre de isimlendirilmiş ve sınıflandırılmıştır. 1981 de Uluslararası Epilepsi Derneği nin enternasyonel sınıflaması kabul edilmiştir ve belli aralıklarla bu sınıflamada değişiklikler ve düzenlemeler yapılmaktadır.

A) Epilepsi Tipleri:

1) Parsiyel (Lokal, Fokal) Nöbetler: Serebral korteksin (beynin dış tarafında, sinir hücrelerini içeren gri madde) herhangi bir yerinden kaynaklanan nöbetlerdir. Deşarj, sadece çıktığı yerde kalabildiği gibi beyindeki bağlantı lifleriyle diğer alanlara da yayılabilir. O zaman deşarjın başladığı ve yayıldığı yer ile ilgili bulgular ortaya çıkar. Deşarjlar yaygınlaşırsa, kasılma ve titremenin eşlik ettiği, bilinç kaybıyla beraber büyük nöbet dediğimiz grand mal tipi nöbetler gelişir.

Bu nöbetler, duysal, motor ya da konuşma ile ilgili ve bilinç kaybı yoksa basit, bilinç kaybı varsa kompleks nöbetler olarak isimlendirilir.

a) Basit Parsiyel Nöbetler:

-- Motor Bulguları Olan Nöbetler: Beynimizin, hareketleri sağlayan frontal (ön) bölgesinden kaynaklanan nöbetlerdir.

* Fokal Motor (Vücudun bir tarafında olan) Nöbetler

* Versiv (Dönücü) Nöbetler

* Postüral (Vücudun duruşuyla ilgili) Nöbetler

* Fonatör (Sesle ilgili) Nöbetler

-- Duysal Semptomlu Nöbetler: Vücudumuzdaki duyuların değerlendirilmesini sağlayan duyu merkezlerinin olduğu bölgeden kaynaklanan ve his bozukluğu ile ortaya çıkan nöbetlerdir.

* Yüzeyel Duyu Nöbetleri

* Vizüel (Gözsel) Nöbetler

* Oditör (İşitsel) Nöbetler

* Olfaktör (Koku) Nöbetleri

* Gustator (Tat) Nöbetleri

* Vertijinöz (Baş Dönmesi) Nöbetler

-- Otonomik Belirtili Nöbetler: İstem dışı olarak organlarımızın çalışmasını sağlayan bölgelerin nöbetleridir.

* Basit Otonomik Nöbetler

-- Psişik Semptomlu Nöbetler: Psikolojik değişiklikler şeklinde kendini gösteren nöbetlerdir.

* Disfazik (Konuşma bozukluğu) Nöbetler

* Dismnezik (Bellekle ilgili) Nöbetler

* Kognitif (Tanıma, bilme, anlama) Nöbetler

* Affektif (Korku, endişe) Nöbetler

* İllüzyon (Yanılsama) Nöbetleri

* Hallüsinasyon (Varsanı) Nöbetleri

b) Kompleks Parsiyel Nöbetler: Bilincin tamemen kaybıyla seyreden, değişik klinik özellikler gösteren nöbetlerdir. Köken aldığı bölgeye göre klinik bulgular oluşturur. Amaçsız koşma, ağız şapırdatma, üstü başıyla oynama, amaçsız hareketler yapma, yalanma, yutkunma, vb. klinik özlelliklerdir. Çevreyle ilişki kopmuştur. Hasta yere düşmez, kasılmaz. Karşıdaki kişi onun nöbet geçirdiğini anlamaz. Otomatizmin (otomatik hareketler) iyi değerlendirilmesi gerekir, çünkü bu durum başka birçok hastalıkla karıştırılabilir.

2) Jeneralize Nöbetler:

a) Absans Nöbetleri: Kısa süreli ve saniyeler içinde geçen, bilinç kaybıyla giden, dalma nöbetleri de denilen, daha çok çocuklukta başlayan, genetik de olabilen nöbetlerdir. Hasta, yapmakta olduğu işi aniden durdurur, çevresine boş bakar ve nöbetten sonra yapmakta olduğu işe devam eder.

b) Myoklonik Nöbetler: Beynin derin orta hat yapılarından kaynaklanan ve beynin her tarafına aynı anda yayılan, bilinç kaybıyla seyreden, farklı klinik özelliklerle ortaya çıkabilen nöbetlerdir.

c) Tonik Nöbetler: Vücudun kasılması ile ortaya ortaya çıkan nöbetlerdir.

d) Klonik Nöbetler: Vücudun bir yarısında titreme şeklinde olan nöbet tipidir.

e) Atonik - Akinetik Nöbetler: Aniden ve çok gevşek biçimde düşme atakları şeklinde kendini gösterir.

f) Tonik Klonik Nöbetler: Grand mal olarak adlandırılan, halk arasında sar a denilen tipik büyük nöbetlerdir. Parsiyel nöbetler giderek şiddetlenir ve beynin diğer bölgelerine de yayılırsa bu tip nöbetler gelişir. Bazen de jeneralize nöbetler grand male dönüşebilir. Hastanın bu sırada çenesi kilitlenip bütün vücudu kasılır. Gözleri açık ve bir tarafa dönmüş bir şekilde sabit bir şekilde bakarak çığlık atar ve bir kütük gibi yere devrilir. Bu sırada hsta yaralanabilir. Bunu izleyerek ağızdan köpük gelir. Dilini ısırmışsa köpük kanlı olabilir ve bütün vücut titrer. Bu sırada idrar kaçırabilir, bazen de büyük abdestini de kaçırabilir. Nöbet sırasında hastanın ağzını açmaya çalışmamak gerekir. Kolalrını ve bacakları da diğer kişilerce tutulmamalıdır. Sadece başının altına, travmayı önlemek için yumuşak birşey konulabilir. Bu sırada hasta nefes alamaz ve morarmıştır. Bunu izleyerek hasta derin ve hırıltılı nefes alıp vermeye başlar, bilinci kapalıdır. Daha sonra hasta açılır ancak henüz bilinci tam olarak yerine gelmemiştir ve şaşkın bir şekilde etrafa bakar. Sorulanlara net yanıtlar veremez. Ardından da hasta uyku isteği duyar ve bir süre uyur. Kendine geldiğinde aşırı yorgunluk, yaygın ağrılar ve baş ağrısı hisseder.

B) Status Epileptikus:

Epilepsi nöbetlerinin uzaması veya aralıksız olarak yinelemesiyle seyreden klinik bir durumdur. Status teriminin kullanılabilmesi için en az 30 ila 60 dakikalık sürede nöbetlerin kesintisiz olarak tekrarlanması veya nöbetler arasında bilincin hiç açılmaması gereklidir. Status, çeşitli epilepsi tiplerinin uzaması ya da kesintisiz olması halinde kullanılan bir terimdir. Hayatı tehdit eden bir klinik gelişmedir. Hastanın bu durumu geliştiği anda hemen hastaneye başvurulmalıdır ve gerekli tedavi başlanmalıdır. Status, özellikle grand mal tipinde olursa %40 gibi ölüm riski vardır ve evde tedavisi yapılmaz.

C) Tedavi:

Nöbet şikayetiyle başvuran hastaya derhal bir antiepileptik ilaç başlama eğilimi sıkça rastlanan bir durumdur. Bu durum yanlış veya eksik tedaviye neden olabilir. Hastanın şikayetlerinin epileptik nöbet olup olmadığına, nöbetlerin tipi ve etyolojik nedenin ne olduğuna iyi karar vermek gereklidir. Öncelikle hasta ve yakınlarından iyi bir öykü alınmalıdır. Olanak varsa nöbetler gözlenmeli, Elektroensefalografi EEG kayıtları ve nöbetlerin nedenlerine yönelik incelemeler yapılmalıdır.

İlaç tedavisi doktor ve hastanın sabırlı olmasını gerektiren uzun bir dönemi kapsar. Bu nedenle doktor ve hasta iyi bir ilişki kurmalıdır.

Tedaviye nöbetler üzerinde en etkili, yan etkileri en az olan, kullanımı ve temin edilmesi kolay, hastanın da ekonomik durumuna en uygun ilaçla başlanmalıdır. Nöbetler tek ilaçla kontrol altına alınmaya çalışılmalıdır. Nöbetler kontrol altına alınamadığı durumlarda ilaç dozu, tolare edilebilen en yüksek düzeye kadar artırılmalıdır. En yüksek doza karşın yanıt alınamıyorsa durum gözden geçirilerek ya başka bir ilaca geçmek ya da ikinci bir ilacı tedaviye ilave etmek mümkün olabilir. İlaç değişimi durumunda ilk ilaç yavaşça azaltılarak kesilmeli ve ikinci ilaç da yavaşça rtırılarak alınmalıdır.

Her ilacın etkili ve düzenli plazma seviyesine ulaşması için belirli bir süre geçmesi gereklidir. Bu sebeple, ilaçların dozlarını sıkça değiştirmek doğru değildir. İlaçların aniden bırakılması statusun en etkili nedenidir. Bu nedenle hastaların ilaçlarını birden kesmesi yanlış bir tutumdur.

Bir taraftan uzun süre kullanılan ilaçların bedensel ve ruhsal yan etkileri diğer taraftan da ilaçların kesilmesinde sonra nöbetlerin tekrarlama olasılığı sebepleriyle antiepileptik tedavinin sonlandırılması veya ömür boyu sürdürülmesi kararının dikkatle alınması gereklidir.

.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 20.04.17, 20:35
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 19.08.14
Bulunduğu yer: United States
Mesajlar: 2,783
Etiketlendiği Mesaj: 64 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Epilepsiden kurtulmak

EPİLEPSİNİZDEN KURTULUN

Tansiyonu böbrek sorunu ypksa karbonatı Sabah akşam 1 tatlı kaşığı karbonatı sıcak suda eritsin içsin bol bol su içsin bayılmalar anında duruyor ilaçlarıda 3 gün sonra kesebiliyorsunuz durumuna göre 20 gün devam edin epilepsiden eser kalmıyor bu kadar basitmiymiş dersiniz bilin geçmiş olsun Rabbim Şafi ismiyle şifa versin saygılar.

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 17.02.20, 13:33
 
Üyelik tarihi: 31.01.20
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 239
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Peki ac yada tok karinlami içmek gerekli karbonatı

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
epilepsi, epilepsiden kurtulmak, sara


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Sara Epilepsi hastalığı var Melezlibilal Zahiri Hastalıklar 22 27.06.24 07:17
Sara (epilepsi) Nedenleri - Tedavisi aşk Sağlık 4 04.12.22 13:09
Epilepsi hastalığı için bildiğiniz dua var mı ? kartall82 Sorularınız 6 21.02.20 23:14
Sara (epilepsi) nöbeti duası madlen Dualar & Dua Kardeşliği 0 01.01.20 21:59
Sara Nöbetinde İlk Yardım aşk Sağlık 1 06.05.17 10:33


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:05.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147