Havas Okulu

Havas Okulu (https://www.havasokulu.com/)
-   Tasavvuf Sohbetleri (https://www.havasokulu.com/tasavvuf-sohbetleri/)
-   -   Varlığın Tümü İki Unsurdan Meydana Gelir (https://www.havasokulu.com/tasavvuf-sohbetleri/65733-varligin-tumu-iki-unsurdan-meydana-gelir.html)

Skoda 24.09.21 19:46

Varlığın Tümü İki Unsurdan Meydana Gelir
 
Varlığın Tümü İki Unsurdan Meydana Gelir. “Ol” Kelimesinin İki Cüzünden Çıkmıştır, Yani Karanlık ve Nûr. Dolayısıyla Hayrın Tümü Nûrdan, Kötülüğün Tümü de Karanlıktandır.

Melekler Topluluğu Nûr Unsurundan Yaratılmışlardır, Hayr Onlardandır.

Allah’ın Kendilerine Buyurduklarına Karşı Gelmezler.

[Tahrîm 6.]

Şeytânlar Topluluğu ise Karanlık Unsurdandır, Kötülük Onlardandır.

Âdem ve Çocuklarına Gelince; Onların Tıynetleri Karanlık ve Nûrdan Yaratılmış, Unsuruna Hayr ve Şer, Yarar ve Zarar Birlikte Eklenmiştir. Zâtı, Marufu ve Münkeri Kabûl Edebilecek Özellikte Var Edilmiştir. Dolayısıyla Hangi Cevher Ona Gâlip Gelirse, Ona Nispet Edilir.

Eğer Nûr Cevheri Karanlık Cevherinin Üzerine Çıkarsa, Rûhânîyeti Cismanîyetine Karşı Belirginlik Kazanırsa Meleklerden Üstün Olur ve Feleklerin Üzerine Çıkar.

Şâyet Karanlık Cevheri Nûruna Üstün Gelir de Cismanîyeti Rûhânîyetini Alt Ederse, Şeytânlardan Daha Öte Olur, Onlardan İleri Gider.

Allah, Âdem’i “Ol” Toprağından Avuçlayınca Sırtını Mesh Etti ki

Murdarı Temizden Ayırsın.

[Âl-i İmrân 179.]

Derken Onun Sırtından Sağ Ehli Olanları Çıkardı. Onlar Sağ Tarafta Durdular. Sonra Sol Ehli Olanları Çıkardı. Onlar da Sol Tarafta Durdular.

Hiçbiri Maksattan Sapmadı, Başka Tarafa Meyletmedi. Bu Bağlamda “Niçin?” Diye Soran Kimse, Yanlış Bir Soru Sormuş Olur.

Bu Varlık Ağacının Etrâfında İlkin Amel Eden Ol Tohumunun Köküne Kadar Vardı, Unsurun Özünü Sıktı, Yayıkta Sallar Gibi Özünü Meydana Çıkardı.

Sonra Bu Özü de Yeniden Süzerek Tortusunu Giderdi.

Sonra Üzerine Hidâyet Nûrunu Attı ve Cevherini Ortaya Çıkardı.

Sonra Rahmet Denizine Daldırdı, Bereketiyle Onu Bürüdü.

Sonra Ondan Nebîmiz Muhammed Sallallâhû Aleyhi ve Sellem’in Nûrunu Yarattı.

Sonra Onu Mele-i A’lâ Nûruyla Süsledi, Böylece Parladı, Yüceldi. Derken Bu Nûru Her Nûrun Aslı Kıldı.

Dolayısıyla Muhammed Aleyhisselâm Takdirde (Yazılmış Kaderde) Nebîlerin İlki Ama Zuhurda Onların Sonuncusudur. Haşirde Tüm Nebî ve Rasüllerin Komutanı ve Sevinçte de Onların Müjdeleyicisidir Başlarındaki Güzellik Tacıdır, Kaynaşma Yakınlık Divânının Emâneti Ünsiyet Bahçesinin Sakinidir.

Ünsiyet Huzuru Onun Rûhânîyetinin Anlamını Cismanîliği Perdesiyle Örttü. Şühûd Âlemini Varlık Âlemiyle Perdeledi. O, Varlıktan Çıkarılmıştır. Kevn Onun İçin İstinbat Edilmiştir. Çünkü Yüce Allah’ın Varlıkları Var Etmesi, Onlara Güç Yetirdiği İçindir, Onlara Muhtaç Olduğu İçin Değil. Var Edişteki Mükemmel Hikmeti, Su ve Balçığın Şerefini Ortaya Koymak İçindir. Çünkü O, Birçok Şey Yarattığı Hâlde, Hiçbiri Hakkında

Ben Yeryüzünde Bir Hâlîfe Yaratacağım.

[Bakara 30.]

Buyurmamıştır. Âdem’in Varlığının Gerçekleşmesinin Hikmeti, Nebî Aleyhisselâm’ın Şerefini Göstermektir. Çünkü O, Bedenlerin Hikmetidir ve Bunun Amacı da

Ben Gizli Bir Hazineydim, Bilinmiyordum.

İfâdesindeki Hazine “Kaf”ını Ortaya Çıkarmaktı. Dolayısıyla Varlığın Maksadı, Var Edicilerini Tanımalarıdır. Varlık İçerisinde En Kusursuz Mârifete Sahip Olmaya Özgü Kılınan da Efendimiz Muhammed Aleyhisselâtû Vesselâm’ın Kalbidir. Çünkü Varlıkların Tümünün Mârifeti Tasdik ve Îmânıdır Ama Muhammed Aleyhisselâm’ın Mârifeti, Müşahede ve Bizzât Gözlemlemedir.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:49.

Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

HavasOkulu.Com


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147