#1
|
|||
|
|||
Kıyafetname 1
="insanlarda çehre, yüz şekilleri, muhtelif âzaların halleri, şekil ve tavırları, ses ve yürüme tarzları ve hareket gibi hallerine ahlâk ve tabiate delâlet ve işaret olduğu eskiden beri beyan edilmekte ve bildirilmektedir.
Mezkûr eserlerin mütalâasından açıkça anlaşıldığı vechile âza şekillerinin ahlâk ve tabiatlere delâleti yüzde doksan sekiz nisbetinde doğru olup, yüzde ikiyi de istisnalar teşkil ederlerse bu da âzanın tenasübüne (uygun, güzel oluşuna) göre, hükmedilmek icab eyleyeceğine binâen haddi zâtında istisna addedilmek lazım gelmez. Meselâ bütün kıyafetnamelerde uzun boyu hamakate (ahmaklığa ve sadeliğe) delil olarak (delâlet ettiği) gösterilmiştir. Ancak her boyu uzun olan ahmak ve sâde dil değildir. Vücudu iri, kemikleri kalın velhasıl eni boyu mütenâsib olan bir kimsenin boyunun uzun olması ahmak olduğuna işaret ve delâlet etmez. Belki ahmaklığa delalet eden uzun boy, ince, uzun ve vücudun eni ile uygun olmayan uzunluktur. İşte bu noktaya dikkat edilmek şartıyla vücudun şekillerinden hemen bütün insanların ahlâk ve tabiatine delâlet edeceği arz ve izah edilmiştir. Kıyafetnamenin görünüşde havas ile münasebeti yok gibi görünürse de hakikatte az çok münasebeti vardır. Çünkü havass: Manevî bir terbiyedir. Beden terbiyesinin halleri ve şekilleri cisme te'siri olduğu ve birçok uygunsuzlukların bu sayede giderilebildiği gibi manevî terbiyenin de ahlâk ve maneviyata te'siri ve birçok fena huyların da bu tesiri ile mümkün olacağı muhakkaktır. İşte bu münasebetten dolayı burada kıyafet hakkındaki beyanatın en doğru, en muteber olanını muhterem okuyucuların huzurunda arzetmiş bulunuyoruz.+++ Devamı gelecek"]nsanlarda çehre, yüz şekilleri, muhtelif âzaların halleri, şekil ve tavırları, ses ve yürüme tarzları ve hareket gibi hallerine ahlâk ve tabiate delâlet ve işaret olduğu eskiden beri beyan edilmekte ve bildirilmektedir. Mezkûr eserlerin mütalâasından açıkça anlaşıldığı vechile âza şekillerinin ahlâk ve tabiatlere delâleti yüzde doksan sekiz nisbetinde doğru olup, yüzde ikiyi de istisnalar teşkil ederlerse bu da âzanın tenasübüne (uygun, güzel oluşuna) göre, hükmedilmek icab eyleyeceğine binâen haddi zâtında istisna addedilmek lazım gelmez. Meselâ bütün kıyafetnamelerde uzun boyu hamakate (ahmaklığa ve sadeliğe) delil olarak (delâlet ettiği) gösterilmiştir. Ancak her boyu uzun olan ahmak ve sâde dil değildir. Vücudu iri, kemikleri kalın velhasıl eni boyu mütenâsib olan bir kimsenin boyunun uzun olması ahmak olduğuna işaret ve delâlet etmez. Belki ahmaklığa delalet eden uzun boy, ince, uzun ve vücudun eni ile uygun olmayan uzunluktur. İşte bu noktaya dikkat edilmek şartıyla vücudun şekillerinden hemen bütün insanların ahlâk ve tabiatine delâlet edeceği arz ve izah edilmiştir. Kıyafetnamenin görünüşde havas ile münasebeti yok gibi görünürse de hakikatte az çok münasebeti vardır. Çünkü havass: Manevî bir terbiyedir. Beden terbiyesinin halleri ve şekilleri cisme te'siri olduğu ve birçok uygunsuzlukların bu sayede giderilebildiği gibi manevî terbiyenin de ahlâk ve maneviyata te'siri ve birçok fena huyların da bu tesiri ile mümkün olacağı muhakkaktır. İşte bu münasebetten dolayı burada kıyafet hakkındaki beyanatın en doğru, en muteber olanını muhterem okuyucuların huzurunda arzetmiş bulunuyoruz.+++ Devamı gelecek |
|
|