Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Tarikat-ı Aliyye-i Rıfaiyye-i Sayyadiyye
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 10.08.17, 18:43
Mansur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mansur Mansur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 07.12.16
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 152
Etiketlendiği Mesaj: 14 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Tarikat-ı Aliyye-i Rıfaiyye-i Sayyadiyye

Ebû’l-Hüdâ es-Sayyâdî’nin asıl adı “Muhammed” olup, künyesi “Ebû’l-Hüdâ”dır. Irak ve Sûriye’de “Sayyâdî” nisbesiyle bilinen kabileden olduğu için “Sayyâdî” denilmiştir. 1849-50 yılında Sûriye’de, Ma’arratü Nu’man bölgesindeki Hanşeyhûn kasabasında dünyaya geldi. Nesebleri Hz. Hüseyin Efendimize (r.a.) ulaşmaktadır. Babası Rifâîyye tarîkatına mensup Şeyh Hasan Vâdî’dir. Babasının etkisiyle Halep Şeyhü’l-Meşihat dâiresinin şeyhi Seyyîd Alî ibn Hayrullah es-Sayyâdî‘ye bağlanmış ve kendisine Rifâîyye tarîkatı icâzetnâmesi ve hilâfeti verilmiştir.

Abdülhamid’in en yakın danışmanlarındandıŞeyh Seyyîd Muhammed Ebû’l-Hüdâ es-Sayyâdî

Daha sonra önce Halep, Bağdat ve Diyarbakır‘da ‘Nakîbü’l-Eşrâf’lık görevlerinde bulunmuş, ardından 1876 yılında İstanbul’a gelerek Sultân II. Abdülhamid Han’ın yakınları arasına katılmış ve ‘Şeyhü’l-meşâyihlik’ vazifesini üstlenmiştir. Bu hızlı yükselişini çekemeyen çevreler tarafından padişaha şikâyet edilmiş ve bir müddet gözetim altında tutulmak üzere memleketine gönderilmiştir. Ancak kendisini tutan hükümdar tarafından tekrar İstanbul’a davet edilmiş ve ilmîye rütbelerini sırasıyla geçerek Rumeli Kazaskerliği’ne getirilmiştir. 1878’de İkinci Meclis-i Mebusan’a Halep temsilcisi olarak girmiş, meclisin feshiyle padişahın danışmanı olarak sarayda kalmıştır. Arapları iyi tanıması, onlara yönelik politikalar üreten siyasi kabiliyet ve becerileri nedeniyle padişahın itimat ettiği yakın danışmanlarından olmuştur. Yaklaşık yirmi sene boyunca Hilâfet ve İslâm birliği için çalışmış, hükümdara destek olmuş, Suriye’deki karışıklıklara müdahil olarak fikirleri ve nüfuzu ile bu karışıklıkları engellemiştir. Aynı zamanda Tercümân-ı Hakîkat’de Araplar’a hitap eden makaleler kaleme almıştır.

Şeyh Ebû’l-Hüdâ Efendi, II. Meşrûtiyet’in ilânından sonra, Yıldız Sarayı Kütüphanesi’nde görevli oğlu Hasan Halit ile beraber hafiyelik suçlamasıyla tutuklanmıştır. Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesinden az bir zaman önce, geçirdiği uzun bir hastalığın ardından Şubat 1909’da Büyükada’daki köşkünde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Naaşı çok kalabalık bir cemaat ile Eyüp’te Yahyâ-zâde Tekkesi yanındaki Ebû’l-Hüdâ Kütüphânesi’nde bulunan türbeye defnedilmiştir.

Kabri Eyüp’den Haleb’e nakledildi

1964 yılında kabr-i şerifleri açılarak mübarek cesetleri, Halep’te Halep kalesine muntazır Sultan Abdülhamid Han tarafından yaptırılan Evkaf Müdürlüğü binası içindeki türbeye nakledilmiştir. Eyüp’de, Saçlı Abdülkâdir Efendi Câmii’nin (Yahyâ-zâde Tekkesi) yanındaki küçük ebadlardaki türbede üç kabir bulunmaktadır. Bunlardan ikisi erkek, diğeri ise hanım mezarıdır. Burada Sayyâdî-zâdelerden şu zâtlar medfûndur;

-Hüve’l-Bâkî/ Sülâle-i tâhire-i Rifâîyye’den/ Sayyâdî-zâdelerden/ Es-Seyyîde Nûriye Melek Hanımın/ Rûh-u şerîfelerine el-Fâtiha/ Sene 1315 (1897)

-Hüve’l-Bâkî/ Sülâle-i tâhire-i Rifâîyye’den/ Ve rütbe-i bala ashâbından Sayyâdî/ Zâde es-Seyyîd Muhammed Nûreddîn Bey/ Efendinin rûh-u şerîfelerine el-Fâtiha/ Sene 1313 (1895)

-Hüve’l-Bâkî/ Sülâle-i tâhire-i Rifâîyye’den/ Sayyâdî-zâde es-Seyyîd Ahmed Sırâceddîn/ Bey’in rûh-u şerîfelerine el-Fâtiha/ Sene 1317 (1899)
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147