Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki bunlar kendi görüşlerimdir, her görüşe saygı duyduğumu da belirtmek istiyorum.
K.gelişim batı insanının kendi içinde kendisini ve huzuru bulma olarak yorumlanabilir.
Bazı Doğu ülkelerinde kişisel gelişimin doruk noktası olarak nirvanaya ulaşmak diye bir tabir kullanılır.
Her insan kendi kültürüne, yaşayış biçimine göre yorumlar.
K.gelişimden kastınız çalışma , başarı , strateji konusu ise elbetteki bu konularda yaralanabilirsiniz. Fakat genelde k.gelişim kitaplarının yazılmasının sebepleri insanın kendi kendini aramasının bir sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Şimdi burada bir çelişki mevcuttur.
Bu forum da dini bir forum sayıldığı için din üzerinden bu konuya değineceğim.
Bir çok k.gelişim kitabında benzer şeyler görürsünüz,
örnek olarak "Beğenmediğiniz, hoşunuza gitmeyecek işleri yapmayın, rahat yaşayın, hayatı sevin,başkalarının sizler hakkında ne düşündüğüne önem vermeyin, Eğer bir şeyin doğru olduğunu düşünüyorsanız başkalarının düşüncelerini umursamadan o işi yapın v.s v.s" tabi bu söylediklerimin çok sığ bir düşünce ve örnekleme olduğunun farkındayım fakat bu ve buna benzer bir çok cümleyi k.gelişim kitaplarında görebilirsiniz.

Bunlar tamamen batı dünyasının düşünce yapısına odaklı cümlelerdir.

Bir müslüman olarak da unutulmaması gereken, üzerimize düşen bazı görevlerimiz ve sorumluluklarımız vardır.

Batı dünyasında normal karşılanacak olaylar bizlerin kültürlerinde hoş karşılanmayabilir dinimizce yasaklanmış olabilir. Bunun da pek çok örneği vardır.

Batı dünyasında, batı insanının düşünce yapısıyla yaşayan bir insan bu kitapları okuyup elbetteki fayda görebilir. Sebebi k.gelişim adı altında yayınlanan kitaplarda onların yaşamlarına ait örnekler ve onlara uygun tavsiyeler ve düşünceler sunulur.Elbetteki hak vermek gerekir. Çünkü yaşam ve kültür doğrudan düşünce biçimini etkiler..
Fakat Siz o düşünce yapısına göre kendi hayatınızı şekillendirmek isterseniz ki burada dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Dini vecibelere de uyan, dinini de yaşamak isteyen bir kişiliğe ve bu tarz yaşam biçimine sahipseniz ve k.gelişim kitaplarında(sadece k.gelişim kitabı olarak sınırlandırmak doğru değil aksine her türlü bilgi kaynağı ve bilgi alanını da dahil edebiliriz) yaşantınızda ve düşüncelerinizde her zaman bir noksanlık, bir eksiklik olacaktır.
Kendiniz o düşüncelere odaklayıp bir yandan o düşüncelere göre hayatınızı yeniden şekillendirirken bazı seçimler ile karşı karşıya kalacaksınız. Bu da günümüz hayat şartlarında zaten hemen hemen her islamı yaşamak isteyen insanın da ikilemde kalması gibi bir sonuç ortaya çıkaracaktır( islamı yaşamak derken siyasal islam veya koyu islam gibi değil elbette. Normal, dengeli bir yaşamdan bahsediyorum)
Bunun örneklerini günümüzde hepimiz yaşıyoruz ve hissediyoruz.
Mesela K.gelişim kitaplarının bir çoğu bir şeyi elde etmek için hırs yapmanızı tavsiye eder, dahası o şeye ulaşmak için her yolun mübah olacağını sizlere tavsiye edebilir.
Fakat bu Dinimiz için ne kadar doğru bir düşünce yapısıdır ?
Mesela şu iki ayeti göz önüne alalım;

Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır. Ali imran suresi 14.ayet

Elbette onları insanların hayata en hırslı, en düşkün olanları olarak bulacak, hatta müşriklerden bile daha düşkün bulacaksın. Onların her biri bin sene ömür sürmeyi arzular, oysa uzun yaşamak kendisini azaptan kurtarıp uzaklaştıracak değildir. Allah, onların neler yaptığını görüp duruyor. Bakara suresi - 96.ayet

Bu iki ayeti kerime ile bahsettiğimiz " hırslı düşünce yapısı, dünya hayatı arzusu,birşeyler elde etme ve birşeylere sahip olma arzusu" nun ters düştüğünü görebiliriz.(elbetteki herkes birşeylere sahip olmak için çalışır fakat birşeyi elde etmek için çok fazla hırs yapmak , dahası her yolu kendine mübah görmek gibi düşünceler ile hareket etmenin yanlış olduğuna vurgu yapıyorum)

veya "Başkalarının sizlerin hakkındaki düşüncelerine önem vermeyin" cümlesini hemen hemen tüm k.gelişim kitaplarında görebilirsiniz.
Fakat;
“Kim bir işe girişmek ister de, o hususta Müslüman biri ile müşavere ederse Allah onu işlerin en doğrusunda muvaffak kılar.” (Kütüb-i Sitte, 16. Cilt)
Hz. Peygamber (s.a.s.), Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer için: “Siz bir danışmada oy birliğine varırsanız, ben size aykırı hareket etmem.” demiştir. (Ahmed bin Hanbel, 5/227)

Bunlar ile yukarıda bahsettiğimiz sözün iki zıt kavram olduğunu söylersek yanlış yapmış olmayız.. Ki yukarıdaki düşünce hemen hemen bütün k.gelişim kitaplarında mevcuttur.
Bu batı dünyası veya batı düşüncesi için doğru bir kelime olabilir. Fakat islama uygun olmayan bir düşünce yapısıdır..
Bu sadece basit örneklerden biri. Bunun gibi binlerce çelişen düşünce barındırmakta o kitaplar..
Buradan şu mana çıkmasın. elbetteki bu tarz kitaplardan doğru olan, bizlere, düşünce yapımıza uygun olan fikirleri, tavsiyeleri elbetteki benimseyerek kendimize bir fayda, pozitif bir etki sağlamış olabiliriz.
Ama bir kitabı elime alayım, bu kitaba göre hayatımı tamamen şekillendireyim, bu düşünce yapısını benimseyeyim diye düşünürseniz ortada bir yanlışlık olduğunu farkedeceksiniz..
Dediklerimi daha iyi anlayabilmek için dünyada bestseller listesine girmiş(çok satmış) k.gelişim kitaplarından 2-3 kitabı elinize alıp inceleyin.
ne demek istediğimi o zaman daha iyi anlayacaksınız.

Yazı biraz uzun oldu, düşüncelerimi açık ve net bir şekilde ifade etmeye çalıştım. Her düşünceye elbetteki saygım vardır bu da benim düşüncemdir.
Vaktinizi aldıysam k.bakmayın. Selametle