Kıyâmet Gününün Şiddeti O Kadar Büyüktür ki, Onun Hakkında, “Muhakkak ki, Kıyâmet Zelzelesi Azîm Bir Şeydir.” Buyurulduğunu Anlayan Gönüller Zelzeleye Uğrar, Göğüsler Parça-Parça Olur. Nitekim Onun Hakkında Yine Buyurulmuştur ki, “O Günün Şiddetini İşiten Küçük Çocuklar, Saçları ve Sakalları Ağarır, Birden İhtiyarlar.” Yine Buyurulmuştur ki, “Eğer O Günün Şiddetini Dağlar Duysaydı, Dayanamayıp Parça-Parça Olurlardı.” Yine Kur’an’da, “Eğer Biz Kur’an’ı Dağ Üzerine İndirseydik Dayanamazdı” Diye Buyurulması da, Bu Kıyâmet Haberlerindendir.
O Hâlde Dağların Dayanamadığı Şeye, Bu Zayıf İnsanın Dayanması, Gâfletinden, Hâlin Hakîkâtini Tam Olarak Bilmediğinden ve Tam Anlamadığındandır. Yoksa Gerektiği Gibi Hakkıyla Bilse, Gözüyle Görmüş Gibi Anlardı, Toz Gibi Eriyip Dağılacağı Muhakkaktı.
Nitekim Çok Sâlihlerden Rivâyet Olunmuştur ki, Azâb Âyetleri Okunduğunda Dayanamayıp Düşmüş, Rûhlarını Teslim Etmişlerdir. Eshâbdan Birisi Îmâmlık Ediyordu. Gözü Yaşlı Civân Gibi Bir Sâlih Oğlu Vardı. Babası, Onun Korkusundan Namazda el-Karıatu Sûresini Okumaz idi. İşitince Belki Sabredemez, Dayanamaz Derdi. Bir Gün Farza Kâmet Olundu. Baktı, Oğlunun Cemaât İçerisinde Bulunmadığını Gördü. Tekbir Alıp Namaza Durdu. Oğlu da Biraz Sonra Gelip Namaza Yetişti ve Tekbir Alıp Îmâma Uydu. Delikanlının Babası Fâtiha’dan Sonra el-Karıatu Sûresini Okudu. Çocuk Bunu İşitip Çığlık Attı ve Düşüp Rûhunu Teslim Etti.
Bir Gün Ahmed-i Hadrevî Şu Âyeti Okudu; Muhakkak Onlara Ateşten Zincirler Vurulmuştur, Yiyecekleri de Ateşten ve Kederden İbârettir ve Onların Azâbı Ne Şiddetli Bir Azâbdır.
Meğer Orada Bir Kadın Varmış, Bunu İşitmiş. Kadın, Dönüp Onlara Demiş ki, “SübhanAllah! Hem Bu Âyeti Okursunuz, Hem de Yüzünüz Güler, Gözleriniz Sapasağlamdır? Yazıklar Olsun Size!” Kadın Böylece Haykırıp Yere Düşmüş ve Rûhunu Teslim Etmiş.
[Bir de Şu İnsanlara Bakın; Kendilerine Kıyâmetten, Haşr ve Neşirden, Hesap ve Cezadan, Cennet ve Cehennemden Bahsediliyor da, Parmaklarıyla Pati Çeke Çeke Göze Çarpan Bâzı Kelimelere Arada LAYKgood Bırakıp, Akılları Sıra Kendilerini ve Paylaşanı Memnun Etmiş Oluyorlar?! ÂF YÂ RABB ÂF!]
|