Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Neml Suresi Açıklamalı Tefsiri
Tekil Mesaj gösterimi
  #6  
Alt 03.07.18, 08:31
Havasokulu Havasokulu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 15,037
Etiketlendiği Mesaj: 884 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Şunu da unutmayalım ki, Çanakkale, Sakarya, İnönü zaferleri, İzmir'in düşman işgalinden kurtarılması, Avrupalıların İstanbul'dan çıkarılmaları hamdolsun yüce Allah'ın zamanımızda gösterip tanıttığı İslâmi âyetlerdendir. Bu savaşlarda Türkiye müslümanları öyle bir sıkıntı ve ilhas ile Allah Teâlâ'ya sığınarak çalışmışlardı ki "Onlar mı hayırlı, yoksa kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren...mi?" (Neml, 27/62) âyeti aynen ortaya çıkmıştı. Fakat bütün bunların meydana gelişinden sonra "Bil ki sen, ölüleri işittiremezsin, arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da daveti duyuramazsın." (Neml, 27/80) buyurulduğu üzere duymak istemeyen kalpsizler, sağırlar, körler, İslâm'ın artık bütün vaadleri olmuş bitmiş, gelecek için görevi kalmamış olduğunu iddia ederek müslümanlığı körletmek, Allah'ı unutup şirk yollarına gitmek istiyorlar. Böyle nankörlükler yapılacağını bildiği için yüce Allah da "Rabbin neler yapacağınızdan da habersiz değildir." buyuruyor. Sûrenin başında da "Müminler için hidayet rehberi ve müjdedir" (27/2), "Ki onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler" (27/3), "Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik de o yüzden bocalar dururlar; işte bunlar kendileri için oldukça ağır bir azab bulunan kimselerdir, ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır." (27/4-5) buyurulmuştu.

Yani müminlere, sonsuz geleceği olan ahiret vaad edilip müjdelenirken, ahirete imanı olmayanların, kendilerini beğenen körlüklerini ve sonundaki hüsranlarını anlatmıştı. Dâbbetü'l-arz ve Sûr'a üfürülme âyetlerinde de bütün âlemin umumî değişimi anlatılırken, İslâm'a vaad edilen ahiretin sonsuz tahakkuku tesbit edilmiş ve "Kim iyilikle gelirse ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan da emin kalırlar" buyurulmuştur.

Gerçekte "Dinlensinler diye geceyi yarattığımızı, ve (çalışsınlar diye) gündüzü apaydınlık yaptığımızı görmediler mi?" (27/86) buyurulduğu üzere İslâm'ın da gecesi, gündüzü olacak, o da bu değişen âlemde bazen gecelerin sukunet avucunda dinlenecek, bazen gündüzlerin parlayan ikbalinde gözlerini açarak Hak Teâlâ'nın yüce huzurunda en yüksek hayatı yaşamak için uyanacaktır. Bu âyetin işaretine göre İslâm'ın istikbali gece değil, gündüzdür; sönük değil, parlaktır. Arasıra basan gece karanlıkları, onu dinlendirip tekrar uyandırmak içindir. Bu mânâ, bilinen bir hadis-i şerif ile şöyle açıklanmıştır: Bu hadisteki fiilini birçok kimseler mânâsına nakıs fiil kabul ederek: "İslâm garib olarak başladı (veya zuhûr etti), yine başladığı gibi garib olacak." diye yalnız korkutma şeklinde anlamış, bundan ise hep ümitsizlik, yayılmıştır. Halbuki, Kâmus'ta gösterildiği üzere "âde" fiili de olduğu gibi dönüp yeniden başlamak mânâsına da gelir.

Bu hadiste de böyledir. Yani "İslâm garib olarak başladı (veya ortaya çıktı) ileride yine başladığı gibi garib olarak tekrar başlayacak (yahud yeniden doğacak) ne mutlu o gariblere" demektir. Hadisin sonundaki "fetûbâ" onun korkutmak için değil, müjdelemek için olduğunu gösterir, gerçi bunda da dönüp garib olma korkusu yok değil, fakat sönmeyip yeniden başlaması müjdesi vardır.

İşte "fetûbâ lilgurabâ" müjdesi de bunun içindir. Çünkü onlar "önce geçenler" gibidirler. Bundan dolayı hadis de ümitsizliği değil müjdeyi ifade eder. Ve bu, sûre-i celile âyetlerinin mânâlarındandır. Bu görüşten anlaşılıyor ki, bu Mekkî sûrelerin, tertipte böyle bir çok Medenî sûrelerden sonraya konulması, içindeki mevzularının daha çok geleceğe ait olduğuna dikkat çekme gibi bir hikmeti içermektedir. Ey müslüman bunları bil de, de ki: "Hamdolsun Allah'a! O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarından habersiz değildir." Bak şimdi bu vaadi; Kasas Sûresi'nin takip etmesi ne kadar mânâlıdır:
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147