Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Cevşen Hakkında Hadis Varmı?
Tekil Mesaj gösterimi
  #20  
Alt 22.08.19, 14:12
ebu ubeyde bin cerrah ebu ubeyde bin cerrah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 10.01.19
Bulunduğu yer: antalya
Mesajlar: 1,388
Etiketlendiği Mesaj: 42 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Eylül Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Cevşen’de geçen duâlar, hadis kitaplarında vardır. Et-Terğib ve’t-Terhi’b’de, Kenzü’l-Ummâl’da, Mecmû’atu’d-Daavât’da ve Mecmû’atü’I-Ahzâb’ta bu rivayetlerin bir kısmı veya tamamı yer almaktadır. Kenzü’l-Ummal’da İbn-i Abbas (ra) ve Ubey İbn-i Ka’b (ra) rivâyetleri ile Peygamber Efendimiz’in (asm): “Cebrâil geldi ve bana dedi ki: Ya Muhammed! Sana birkaç kelime getirdim. Bunları senden önce hiçbir Nebiye getirmedim” sözüyle birlikte Cevşen’deki münâcâtın bir kısmı zikredilmiştir.(1) Ayrıca yine Kenzü’l-Ummâl’da Enes Bin Mâlik (ra) rivayetiyle Cevşen’in bir kısmı daha rivayet edilmiştir. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî Hazretlerinin Mecmû’atü’I-Ahzab’ında ise Hazret-i Zeyne’l-Abidin’den (ra) Hazret-i Ali’ye (ra) dayanan sağlam bir senetle Cevşenü’I-Kebir’in tamamı rivayet edilmiştir.(2)

Dipnot:
(1) Kenzü’l-Ummâl, 2/691;
(2) Mecmû’atü’I-Ahzab, 1/231.
“Cevşen-i Kebir” (Büyük Cevşen) ve “Cevşen-i Sağir” (Küçük Cevşen) diye iki farklı çeşidi vardır. Ancak “Cevşen” dendiğinde genellikle “Cevşen-i Kebir” anlaşılır.Cevşen, Şia’ya ait bazı ikincil kaynaklarda zikredilmiş olmakla birlikte, ne Ehl-i Sünnet’in Hadis musannefatında, ne de Şia’nin temel kaynağı durumundaki “Kütüb-i Erba’a”da yer alır. (Soruda geçen “ehadis-i kütübiye” tamlamasının, “kütüb-i hadisiyye” şeklinde olması gerekiyor.) Muhtevasının güzelliği ve ifadelerinin akıcılığı sebebiyle olmalıdır ki, ülkemizde de bazı çevreler tarafından benimsenip okunur hale gelmiştir. Özellikle Ahmed Ziyâuddîn Gümüşhânevî merhumun Mecmû’atu’l-Ahzâb’ında yer almasının bunda büyük payı vardır.

Cevşen’i benimseyip okumak için, faziletleri ve Hz. Peygamber (s.a.v)’e Cebrail (a.s) tarafından öğretilmesi konusunda Şii kaynaklarda nakledilmiş bulunan rivayetlerin doğru olduğuna inanmak gerekmez. Metnine hakim olan çarpıcı güzellik dolayısıyla bu “dua”yı benimseyip okumak başka şeydir, onun Hz. Peygamber (s.a.v)’den rivayetinin sahih olduğunu söylemek daha başka bir şeydir. Cevşen rivayetinin Ehl-i Beyt imamlarına isnad edilmesi, onun rivayeten sahih olması anlamına gelmez. Burada belirleyici olan, onu bu imamlardan aktaran ravilerin durumudur…Cevşen’in “sırlı hadisler”den olması hususuna gelince, böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değildir.

Bu babda Ebû Hureyre (r.a)’den nakledilen (soruda geçen “bir kap” ifadesi hatalıdır; doğrusu “iki kap” olacak) söz esas kabul edilecek olursa, halk arasında “hadis” diye dolaşan sözlerin tümünün Efendimiz (s.a.v)’e nisbetine zemin hazırlanmış olur. Oysa O’na söylemediği şeyleri isnad etmenin korkunç akıbeti yine O’nun ihbarı ile malumdur.Üstelik Ebû Hureyre (r.a), Efendimiz (s.a.v)’den aldığı “iki kap” ilimden birini açıkladığını, diğerini ise açıklamasının mümkün olmadığını söylemiştir.

Açıklamadığı halde bu “ikinci kap”ta nelerin mevcut olduğunu nereden bilebiliriz? Şarihler bu konuda muhtelif görüşler ileri sürmüş iseler de, ağırlık kazanan görüş, Ebû Hureyre (r.a)’ın açıklamadığı bu kısmın, ileride çıkacak fitne ve kargaşalara müteallik olabileceğidir…3. Hadis tashihinde Ehl-i keşf’in keşfine itibar edilmeyeceği dir.

ebubekir sifil



Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147