Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Satanizmde seytan ve cehennem ve raziel
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 24.09.19, 20:40
spitol spitol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 29.03.19
Bulunduğu yer: Switch lanes
Mesajlar: 159
Etiketlendiği Mesaj: 22 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Satanizmde seytan ve cehennem ve raziel

Satanizm de seytan allahin yarattigi degilde allahla birlikte var olandir insanlari yarattilar ama evreni yarratilar konusunda bilgi bulunmamaktadir azazel ise seytana en yakin olan varliktir satanizmde kedi kesme bakire oldurme olaylari 2 3 ergenin zevk icin yaptiklari ve satanizm adi altinda sansurledikleri olaylardan ibarettir satanizm dogaya ve canlilara onem veren olusumdur seytan eski babilde tanri olarak kabul edilmis varliktir lucifer en yakin yardimcisi digeri ise azazeldir her demonun kendine gore bir gucu bulunur yani hacetin ne ise ona gore demon daveti yaparsin gok tanri dininde zaten gok tanri dini şamanizm dini 3 tanri bulunur atesin tanrisi gokyuzunun tanrisi topragin tanrisi Ölüm itibariyle fiziksel bedenlerini terkedip “ışığa” giden ruhların aksine Şeytan kendisinden olanlara karşı son derece sorumlu ve koruyucudur. Satanik ruhları Hell/Du’at’a götürmesi için Demon’lar gönderir. Bunun sebebi bu ruhları düşmana ait olan, boğucu, sıkıcı “ışık”tan korumak içindir. Elbette burada ışığın kötü olduğu gibi bir imada bulunmuyoruz, ama genel olarak düşman yaydıkları ölümcül, baskıcı ve hasta edici enerjileri maskelemek için kör edici seviyede ve dikkat edilirse yapmacık olduğu çok kolayca anlaşılacak, floresan bir “ışık” ve genelde de “sevgi” hissi yayar. Ama Şeytan’ın ve Demon’larının böyle aldatmacalara ve baskılara ihtiyacı yoktur. Şeytan’ın Hell’i de, tıpkı zaten kişinin sadece özgür iradesiyle katılabileceği Şeytan’ın dini kadar güvenli ve destekleyicidir.

İbrahimi inançları takip edip onların “Cennet” standardına uymayan kişilerin bir süre düştükleri bir “Cehennem” de vardır. Korku hikayelerinin ve tasvirlerin geldiği yer budur. İnsan düşmanı “Melek”lerin bazı talihsiz insanları alıp gezdirdiği, içlerine korkusunu saldığı yer de burasıdır. Burası Yahweh kollektifi tarafından insanları hizada tutmak için yine bizim psişik enerjilerimizden faydalanılarak yaratılmış, düşük ve negatif titreşimlere sahip bir yerdir.

Bu azap ve işkence yeri Şeytan’a ait veya Şeytan’dan gelen değildir elbette, buranın oluşumundan sadece Yahweh sorumludur. Ve öyle onlara boyun eğmeyen herkesin düşebileceği bir yer değildir kesinlikle, yani korkacak bir durum yok. Kendi ruhunu güçlendiren, koruyan ve düşman programlarına dahil olmayan kimseyi zorla sokamayacakları, acı ve negatif enerji dolu ufak “cep” boyutlar denebilir buralara. Düşmanın, kendilerini koruyan bireyleri böyle kötü bir yere götürme gücü yoksa peki kimler içindir bu yerler? Cevap basit. İbrahimi inançlara ve bunların enerjilerine bağlanan herkes savunmasızdır:

Matta 25:41 – “Sonra solundakilere şöyle diyecek: ‘Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis’le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!”

Kur’an/Araf/36 – “Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.”

Yani “inanmayanlar” şöyle dursun, biraz ruhani anlayış ve mantıksal düşünme ile “Cehennem”e götürülebilecek tek kişilerin İbrahimi inançları takip edenler değil, etmeyenler olduğunu anlamak son derece kolaydır. Pek çok ölümden dönme tecrübesi yaşayan ve ölümün eşiğindeki kişiler tarafından görülen “ışık” ile ilgili gerçekler son derece kolayca açıklanabilir. Luciferian Libertarian Front web sitesindeki “İsa’nın Borg’u” makalesinden alıntılanmış aşağıdaki metin pek çok açıdan oldukça doğrudur. İnsan ruhları enerji elde etmek amacıyla gelişmiş uzaylılar tarafından toplanır. Bu ruhlar ne kadar uysal olduklarına göre “yargılanır”. Konu zihnin ve ruhun herhangi bir gücü ise yapılan çalışmanın etkili olması için enerjinin işlemi yapan kişinin iradesine uyması gerekir. Bu yüzden bu toplanan ruhlardaki herhangi bir direnç, o ruhu sömürülmeye uygunsuz kılar. Zaten İbrahimi inanç sistemlerindeki inanılmaz katı, ahlaksız ve mantıksız kuralların bulunma sebeplerinden biri de budur. Hem bu doktrinleri takip ederken düşman progrmalarını beslemek, hem kişinin ruhunu zayıflatmak, hem de kişinin iradesini zayıflatarak ruhunu uysal ve sömürülmeye müsait kılmak. Bu dogmaları yeterince takip edip ruhu yeterince “yoğrulmayan”, “günahkar” kişilerse (eğer ki düşman programlarına bağlılarsa) demin bahsettiğimiz Jehova’nın yönettiği “Cehennem”de olacağı gibi ruhani işkence ve acıya maruz bırakılır. Geçmiş hayatlarında bilerek veya bilmeyerek düşman tarafında olanlar olduğu gibi Şeytan’la yüzyıllar boyu süren geçmiş hayatlar boyunca birlikte olanlar da vardır. Ruhani bilgilerin sistematik olarak yokedilmesi yüzünden çok azımız kendi ruhumuzda ve başkalarının ruhunda neler olduğu konusunda açık ve farkındalık sahibi. Ama en nihayetinde geçmiş hayatlarda kişinin ruhu nerede olursa olsun, kişi Şeytan’a Adanmasını gerçekleştirdiği zaman bu son derece gerçek ve kalıcıdır. Şehadet, vaftiz gibi İbrahimi adetleri sahtedir ve hiçbir bağlayıcılıkları yoktur. Ancak Satanik ayin ve yeminleri gerçektir.

Bazı insanlar Şeytan’ı bulmak veya katılmakta diğerlerinden daha çok zorluk çekebilir. Hayatlarımızın pekçoğunda veya hepsinde Şeytan’la olmuş olan insanlar içinse Şeytan’a bu hayatta da gelmek suyu bulmuş ördek veya özgürce uçan bir kuş gibidir, mükemmel bir histir. Ters giden veya olan hiçbir şey olmadığını biliriz. Bazılarımız Şeytan’a kendimizi açtığımızda ve Satanizmi ciddi anlamda etüd etmeye başladığımızda son derece güzel, rahatlatıcı bir enerjinin bizi sarıp sarmaladığını, evimize gelmiş gibi olduğumuzu, içimizin heyecan ve mutlulukla dolduğunu ve benzeri güzel şeyler hissediyor. Bunun aksine nedeni olmaksızın endişeli veya korku dolu hissedenlerinse kuvvetle muhtemel olarak geçmiş hayatlarda veya bu hayatlarda İbrahimi inançlara dayalı bir sorunu vardır. Bu gibi hisler aşılmalıdır. Zaten kişi kendini ve hislerini ciddi bir şekilde tarttığında bu gibi negatif hislerin mantıklı veya gerekli bir kökeni olmadığının farkına varacaktır. Bu gibi düşman manipülasyonuna dayalı hisler mağlup edilip adanmayı gerçekleştirmek ilk adımdır. Zira kişi ruhunu Şeytan’a adadığı zaman bu kalıcıdır.

Geçmiş hayatlarda düşmanla yakın ilişki içinde olmak, örneğin çok “dindar” bir Müslüman veya Hristiyan olmak [ve kişinin geçmiş hayatları çok sayıdaysa bu daha da kötü olabilir] kişinin ruhunu düşman etkisine son derece açık bırakır, bir nevi güvenlik açığı bile denebilir. Sonrasında düşman belli bireyleri kendi melun amaçları için kullanır. Özellikle de bu insanlar diğerlerine kıyasla Şeytan’a gelmekte zorluk çekebilir; ama Gerçeği bulanlar ve samimi olanlar her türlü zorluğun üstesinden geleceklerdir. Geçmiş hayatlarda Şeytan’la birlikte olabileceğinize dair güçlü belirtiler bu hayatta da tekrar Onunla olma isteği, okült konulara, “cadılığa”, zihnin ve ruhun güçlerine ortalamadan yüksek bir ilgi, Gerçek Satanizmi etüd ederken ve Şeytan’ı tanımaya uğraşırken gelen güçlü ve olumlu bir his gibi şeylerdir. Aynı zamanda pek çoğumuz geçmiş hayatlardan gelen bilgi ve güçlere de sahiptir.

Aşağıdaki kısım kafa karışıklığına sebebiyet vermemek için Yüksek Rahibe Maxine Dietrich’in yazdığı referans olan yazıdan direkt alıntıdır:

“Ruh hakkında çokça şey öğrendim, zira Şeytan için yüksek öneme sahip bazı insan ruhlarıyla direkt çalışma şerefine nail oldum. Bu insanlar “ölü” diye tanımlanmaktan hoşlanmıyorlar. Gayet “hayatta”lar ve farkındalar. Aynı kişiliklerine, karakteristik özelliklerine, sevdikleri ve sevmedikleri şeylere, duygulara ve fiziksel hayatlarında sahip oldukları diğer her şeye sahipler. Tek fark henüz fiziksel bedenleri olmaması. Reenkarnasyon kişinin fiziksel bir beden elde edebilmesinin tek yolu değildir. Çoğu insan reenkarne olur, zira Şeytan’dan olmayıp Tanrıların korumasına ve rehberliğine sahip olmayan ruhlar yemek yiyemezler, uyuyamazlar ve kısacası gerilerler. Aynı zamanda da bu durum onlar için çok sıkıcıdır. Ruh hayatta olan birinin bedenine girebilir [benim çalıştığım ruh da bunu yapar örneğin] ve bu sayede yemek yemek, farklı şeylere dokunmak ve diğer fiziksel zevkleri ntadını çıkarabilir. Ruh kendi başına cinsel orgazm olabilme yeteneğine sahiptir. Orgazm sadece fiziksel bir şey değildir, ruhani de bir şeydir ve orgazm meydana geldiği zaman çakralar açılır. İbrahimi inançların cinsel zevke sürekli karşı olmasının sebeplerinden biri de budur. Karşı oldukları şey fiziksel değil, ruhani tarafıdır, zira tüm ruhaniyeti yoketmeye çalışıyorlar.

Kişi fiziksel ölüm sonucunda veya sonrasında güç kazanmaz. Kişiliğimizi, yeteneklerimizi ve ruhani gücümüzü de kendimizle götürürüz. Ama fiziksel beden olmadan ruhani gelişim olamaz. Hell/Du’at da loş bir şekilde ışıklandırılmıştır. Lilith bana bunun iki sebebi olduğunu söyledi; birincisi orada bulunan ruhları korumak ve ikincisi sebep olarak da ışık güçtür. Şeytan’ın tarafı yüzyıllar boyunca güçten mahrum bırakıldı. Ama savaşı değil, sadece bir çatışmayı kaybettiler.”

Ölüm sonrasında güç veya gelişme kazanılmayacağı konusuna biraz daha açıklık getirmek uygun olacaktır. Beden ruha, ruh da bedene muhtaçtır. Ruh tek başına ebedi değildir, güç meditasyonu olmadan zaman içinde zayıflar. Reenkarne olana kadar geçen sürede bile enerji kaybederiz. Zaten bu yüzden sadece Satanizm değil, diğer pek çok ruhaniyet ekolünde kişinin özel çalışmalarla ilerlemezse fiziksel ölüm sonrasında “gerileyip” daha kötü şartlara reenkarne olacağından bahsedilir. Satanistlerin amacı ruhani gelişimimizi mükemmelleştirerek fiziksel ölümün de ötesine ulaşıp tıpkı Tanrılarımız gibi fiziksel ölümsüzlük elde etmektir. Satanizmin özü de budur. Tanrılar bizleri kendileri gibi mükemmelliğe ulaşabilelim diye yarattılar, ölüp ölüp dirilelim diye değil.

Bu olguya çok “uçuk” diyenler de var, ama kaçıncı yüzyılda yaşadıkları gerçekten muammadır. Safi materyalistik bilimle bile edinilebilecek fiziksel ölümsüzlük kapıda denebilir. Bununla birlikte ruhaniyet destekli bilim sadece materyalistik bilimden katlarca üstün olacaktır. Geçmişteki kadim uygarlıklarda da bunun örneğini gördük, çok yakın geçmişte de. Şu an takvimlerini bile kullandığımız, matematik (ve diğer pek çok şey) konusunda usta olan Sümerlerin krallarının hüküm sürdüğü sürelere bakacak olanlar onların da her birinin binyıllarca hüküm sürdüğünü görebilir. Hesap konusunda en az bizim kadar iyi olan bu kadim medeniyetin istikrarlı bir şekilde sıfırları kaydırdığını falan düşünen varsa da… Kendileri bilir. 😐 Satanizm, ana akım “popüler” “dinlerine” benzemez. Zihnini Şeytan’a açanlar onu tecrübe edeceklerdir. Ancak ne yazık ki, İslam ve Hristiyanlık gibi İbrahimi inançlar insanlara ruhani/astral dünyanın palavradan başka bir şey olmadığı izlenimini vermiş durumda. Bu inançlarda ruhani tecrübeler yok denecek kadar azdır, hatta sıklıkla tamamen yoktur. Bunların hayat karşıtı doktrinleri tamamen onlardan önce gelen dinlerden çaldıkları materyale dayanmaktadır. Bu çalıntı materyal iğrenç bir şekilde yozlaştırıldı ve içlerindeki tüm ruhani bilgiler tamamen silinip kalan şeyler de dünyayı ruhani olarak köleleştirme amaçlarına hizmet edecek bir hale gelene kadar çarpıtılarak gerçek ruhani bilgilerin ve gücün sadece belli bir azınlığın elinde kalması sağlandı.

Satanizm ise çok farklıdır. Satanizm aslında insanlığın orijinal dinidir. Satanizm Hristiyanlıktan, İslam’dan, Musevilikten, hatta bunların toplamından bile binlerce yıl eski kadim dinlere dayanmaktadır.
Satanizm aynı zamanda modern “dinlerden”, bizim dinimizin bilime dayalı olmasıyla da ayrılır. Okültün her alanı aslında bilimsel olarak açıklanabilir. Ne yazık ki, İbrahimi inançlar insanlığı bilim, teknoloji, okült anlayışı ve ruh bilgisi konularında çok ciddi şekilde geride tutmuştur. Birçoğunun habersiz olduğu şey, bu İbrahimi inançların her zaman için bilgiyi, özellikle de ruhani bilgiyi yok etmek için bir araçtan başka hiçbir şey olmadığıdır. Ancak geride tutulmamıza rağmen bilim de materyalistiğin ötesindeki “metafiziksel”, veya ruhani fenomenleri keşfetmeye başladı.

Quantum Fiziği hakkındaki sınırlı anlayışımız bize insan ruhu hakkında birkaç şey gösteriyor. 1956’da keşfedilen, nötrino isimli bir atomaltı parçacık vardır. Bu parçacık, inanılmaz derecede küçük boyutundan, maddeyle çok az etkileşimde bulunmasından ve “yakalanması” çok zor olduğundan ötürü bilim adamlarının onu incelemesini zor hale getirmektedir. Evrenin “kayıp” 10’da 9’unun nötrinolardan ve nötrino benzeri parçacıklardan meydana geldiği düşünülüyor. Nötrinolar kütleye sahip olmalarına rağmen fiziksel maddenin direkt içinden geçerler. Güneş’ten gelen bir nötrinonun, Dünya’nın en yakın yıldıza olan mesafesi kadar kalın bir kurşun tabakasının içinden hiçbir şeyle çarpışmadan geçebileceği tahmin ediliyor.

Fizik, astronomi ve nörolojideki güncel gelişmeler psişik ve paranormal fenomenler hakkında beklenmedik çığırlar açılmasına sebep oluyor. Fiziksel bedenlerimizin atomları da bu son derece hafif ve hızlı titreşen nötrino ve nötrino benzeri parçacıklara sahip. Bu hafif ve hızlı titreşen parçacıklar, ölüm anında kopan manyetik bir bağla vücudumuza bağlı ruhun “maddesini” oluşturmakta. Ruh, beden ona artık ev sahibi olma işlevini yitirdiğinde bedenden kopar.

Kişi istikrarlı bir şekilde güç meditasyonu yaptıkça, çakraları daha yüksek hızlarda titreşmeye başlar. Bu eğitim, hazırlık ve hazır olma gerektirir, ancak ışık hızlarına yaklaşan hızlarda kişi istediği gibi başka “boyutlara” erişebilir. Burada başka boyutlardan kasıt fiziksel varlığı bırakmak değildir, enerjisel “boyut” veya “varlık seviyesi” diye açıklanabilir. Kısaca kişi ruhani olarak ilerledikçe “yükselir”, varlığı “keskinleşir”.

İnsanlık şu an daha düşük bir boyutta bulunmakta. Bunun dünyamız ve dünyamızın uzaydaki pozisyonuyla da ilgisi var, dünyamızı saran negatif enerji “matrisi” gibi başka sebeplerle de. Daha yüksek boyutlarda renkler, şekiller, sesler ve düşünceler daha nettir. Duvarların içini görmek, her yerde bulunma hissi gibi şeyler mümkün olur. Telepati son derece güçlenir ve diğer duyular da çoğu insanın tecrübe ettiği her şeyden çok daha güçlü ve açık hale gelir. Güç meditasyonu insana bunu sağlar.

“Kirlian Fotoğrafçılığı”, bir auramız olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Kirlian fotoğrafçılığı, fotoğrafçılığın x-ışını görüntüleme gibi özelleştirilmiş bir halidir. Şüpheciler ve kafasını kuma gömmek isteyenler Kirlian fotoğrafçılığının da geçerliliğine ısrarla karşı çıksa da, insanların auralarının bir [ruhun güçlerini arttıran] Hatha Yoga seansından önce ve sonra fotoğrafları çekilmiş halleri bulunmakta ve ciddi bir fark olduğu görünmekte. Çünkü aura yogadan sonra çok daha güçlü bir haldedir ve bu, yoga pratiği yapanlar tarafından da çok keskin bir şekilde hissedilir, tüm vücudu saran o “enerji dolu karıncalanma” hissi budur. Ruh enerjiyle “parıldar”. Bundan şüphe ediyorsanız sadece bir ay boyunca Hatha [fiziksel] Yoga yapmayı deneyin ve ruhunuzu hissetmeye başlayıp başlamadığınızı görün. Aynı şey meditasyon için de geçerlidir, 40 günlük meditasyon programını düzgün ve eksiksiz bir şekilde uygulayın ve bu kadar kısa bir sürede bile gerçeklik algınız nasıl değişiyor görün.

Bunun yanında yoganın, meditasyonun direkt genlerimizi etkilediğine dair birçok araştırma var. Hatta “durugörü”nün, “zihin gücü”nün varlığına işaret eden, direkt ve direkt Şeytan‘ın isminin insanın varlığına faydasının belgelenmiş birçok araştırması bulunmakta. Bu “iddialarımızın” detaylarını sitemizde kolayca bulabilirsiniz, işin bilim kısmını zaten daha önce de açıklamışken, burada da açıklamışken çok daha uzatmaya gerek yok. Kısaca Satanizm akılcıdır ve bilime saygı duyar, “inanç” değil kesin bilgi ile hareket eder.

Satanizm, ruhun ve zihnin dinidir. Amerikan hükümeti ve başka dünya güçleri, insanların içindeki bu gücün ve psişik savaşın gayet farkındadır, ancak bu konuyu halktan saklıyorlar
Tecrübesizseniz bunu aklınızda tutun. Geçmişte (belki bu konu da dahil) birçok konuda birçok şey öğrenmiş olabilirsiniz, ancak size öğretilen her şeyi bir kenara koyup saygı ve samimiyet ile ilerlemeye çalışın. Ciddi ve saygılı insanlar, Şeytan ve Demon’ları tarafından aynı şekilde muamele görür.

Sadece eğlence ve “zaman öldürmek” için burada bulunanlar kendi üzerlerine felaketten başka bir şey davet etmiyorlar. Satanizmin diğer inançlardan çok farklı olduğu bir başka konu da zihninizde bu kapıyı bir kez açtınız mı, bunun kalıcı olacağıdır. Satanizm bir nevi sadece ileri gitmenin mümkün olduğu tek yönlü bir yola benzer, geri vites yoktur. Bunu sadece araştırma ve eğitsel amaçlarla burada bulunanlar için söylemiyoruz. Elbette kişi Şeytan’ı ve Demon’ları hayatına davet etmek için gerekli ritüelleri yapmalı veya bilinçli olarak başka şeyler yapmalıdır. Şeytan kendisini kimseye asla zorla kabul ettirmeye çalışmaz.

Bu makalenin amacı dışarıdakileri, Ateistleri ve başka şüphecileri Satanizm hakkındaki gerçek konusunda bilgilendirmektir. Unutmayın, burada size verilen bilgiye ciddiyet ve saygı ile yaklaştığınız sürece hiçbir sorun yoktur. Bana eski şüphecilerden gelen maillerin yanında, bu makaleyi yazma amaçlarımdan biri de bir grup profesyonel ve şüpheci insanın, sadece şaka olsun diye bir Demon çağırma çalışmaları. Bu olaydan benim daha sonra haberim oldu. Satanik ritüellerin hafife alınacak veya oyuncak haline getirilecek şeyler olmadığını zor yoldan öğrendiler. Tanrılar sabırlı ve bilge varlıklardır, ama bize bahşettikleri bilgilerin yavana alınmasını da takdir etmezler.

Gördüğünüz üzere, Satanizm’de her şey kör ve tek taraflı “iman”, itaat ve sizi köpekmişçesine yerin dibine sokup kendisini de tepenize çıkartmaya dayanmıyor. Aksine bilim, bilgi, anlayış, deney, tecrübe etme ve çift taraflı, karşılıklı saygı ve anlayışa dayanan bir din. “Ölünce görürsün”lü, aba altından değnek göstermeli, günümüz hayatından ve dünyasından tamamen alakasız ve kesinlikten kesinlikle uzak bir “inanç” değil; “yaparsan 40 güne kesin görürsün de yaşarsın da”lı, direkt ve bizzat hayatın tam içinde, hayatla tam entegre, hayatı zenginleştiren ve meyvelerini direkt bu hayatınızda bol bol, tatlı tatlı yiyebileceğiniz Gerçek’tir. Denemekten ne kaybedersiniz ki? Günde ortalama 20 dakikadan 40 gün yoga da dahil meditasyon diye düşünürseniz bir aydan fazla zamanda 14 saate yakın bir süre sadece. 3 gün Netflix’teki dizilerinizi binge‘leme süresi yerine bunu yapacaksınız yani. Merak etmeyin, sonra dizilerinize dönmek de mümkün, meditasyon yapan insan dizi izleyemez diye bir şey yok! 🙂

Son olarak bir şey eklemek gerekirse, o da Satanistlerin özgür düşünceye saygı duyduğu ve laikliği önemsedikleri ve savunduklarıdır. Dinimizi agresif bir şekilde yaymayız, ve insanlara zorla ve baskıyla kabul ettirmeye çalışmayız. Burada sitemizi ziyaret etmeyi seçen, konu hakkında meraklı insanlara bilgi vermek için bulunuyoruz. Merak etmeyin, Türkiye’nin resmi dini Satanizm olunca bizden öncekiler gibi kafa kesmeyi düşünmüyoruz!

“Paranormal” şeyler hakkında hükümetin bilgisi ve alakası ile ilgili okunabilecek bazı kitaplar:

Psychic Warrior – David Moorehouse
The Seventh Sense – Lyn Buchanan
Yukarıdaki iki kitap (Türkçesi bulunmamakta), Amerikan ordusunun casusluk amacıyla “remote viewing”i ve psişik insanları kullanmasını gözler önüne seriyor. “The Seventh Sense”te, “Hell”e atıfta bulunuluyor. Burada anlatılan tecrübenin Satanizm veya gerçek “Hell” ile hiçbir ilgisi bulunmamakta. “Cehennem” veya “Hell” hakkındaki gerçekleri öğrenmek için bu yazıyı okuyabilirsiniz.

Secret, Don’t Tell; The Encyclopedia of Hypnotism – Carla Emery
The New Soviet Psychic Discoveries – Henry Gris ve William Dick
New Soviet Psychic Discoveries‘ten alıntı:
“Amerikanlar dış uzay için olan yarışı kazansalar da, Rusların iç uzay için olan yarışı kazanacaklarından korkuyorlardı – yani insan zihni. Demir Perde arkasında konuşlanmış CIA casuslarından, Rusların insanların davranışlarını telepatik olarak etkileyebildiklerine, insanların duygularını ve sağlıklarını değiştirebildiklerine ve hatta sadece psişik güçleri kullanarak uzak mesafeden insan öldürebildiklerine dair raporlar geldi.” “Ancak bir şey ölümcül derecede kesin: Tam da Demir Perde sıkı bir şekilde kapanmadan hemen önce parapsikoloji sondalarımızı (burada bu casuslardan bahsediyorlar) çıkarmayı başardık…

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147