Öz Torununu Yiyen Vezir: Harpag
Trajik Bir Şekilde Öz Torununu Yiyen Vezir: Harpag
M.Ö. 600’lü yıllarda, İran’daki Med devleti, tarihte eşine pek rastlanmayan korkunç bir entrika ve ardından gelen intikama sahne oldu…
İran ’daki Med devletinde MÖ.580 yılında tahta Astiyag (İştumegu) geçti. Ancak yeni hükümdar; korkak, zalim gaddar ve son derece kibirli bir zavallıydı.
Bir gece Kral Astiyag bir rüya gördü. Bunu yorumlayan rahipler ise ona kızından doğacak olan torununun, onun imparatorluğunu ele geçireceğini haber verdiler. Astiyag bu rüyanın haber verdiği kehanetin gerçekleşmesini önlemek için kızını güçlü bir asilzade ile evlendirmek yerine o sırada henüz nüfuz ve kudretten mahrum durumda olan Pers Prensi Kambis (Keykavus) ile evlendirdi.
İran ‘daki Medler Persleri daima aşağı gördüklerinden; onların bir Pers prensinden doğacak olan çocuğa asla tabi olmayacaklarını ummaktaydı. Oysa I. Kambis’in, Kral Astiyag’ın kızı Mendane ile evlenişi, kendisine büyük bir itibar kazandırmıştı. Bu fırsatı değerlendirip, siyaset ve askeri alanlarda gerçekleştirdiği akıllı hamlelerle, prensliğini güçlü bir devlet haline getirmeyi başardı.
I.Kambis’in, eşi Mendane’den; Kuraş (Keyhüsrev) adlı bir oğlu oldu. Hamileliğinden beri kızını kendi yanında bulunduran Astiyag, doğan çocuğu veziri Harpag’a teslim etmiş ve öldürülmesini emretmişti. Ancak Harpag, ilerde Mendane ve kocasının hışmına uğramaktan korkarak ve de acıyarak, Kuraş’ı öldürmeyip; bir çobana verdi.
Kuraş, büyüyüp delikanlı olduktan sonra Med ordusuna girdi. Cesaret ve aklı sayesinde orduda hızla yükseldi. Bir isyanın bastırılmasında fevkalade kahramanlık gösterdiği için Kral Astiyag, kendisini huzuruna çağırıp, iltifat ettikten sonra kim olduğunu sorunca Kurag “Ben sizin kızınızın oğluyum” diyerek, asıl kimliğini açıkladı.
Korkunç İntikam *
Kral Astiyag, kendi torununun kahramanlığından son derece memnun kalmış olmakla beraber, emrini yerine getirmemiş olan veziri Harpag’ı ağır ve hiç unutamayacağı bir şekilde cezalandırmaya karar verdi. Bunun için ise günlerce düşünüp taşınarak, sonunda müthiş korkunç bir intikam yolu buldu.
Harpag’ın pek sevdiği erkek torununu gizlice öldürttü. Sonra etinden çeşitli yemekler hazırlatıp, Harpag’ı yemeğe davet etti ve ona kendi öz torununun etinden pişmiş yemekleri yedirdi. Ziyafet sona erince de “Nasıl? Yediğin yemekleri beğendin mi?” diye sordu.
Harpag “Evet efendimiz. Eemekler cidden çok lezzetliydi” karşılığını verdi. “Peki ya onların piştiği etin ne eti olduğunu anlayabildin mi?” “Hayır efendimiz lakin karaca yavrusu etine benzettim.” Kral Astiyag, bu cevap üzerine çirkin çirkin güldü “Hayır. Bilemedin benim dirayetli vezirim.” dedi.
Sonra bir işarette bulundu. Bunun üzerine hizmetliler Harpag’ın önüne bir sepet koydular. Bunun içinde ise sevgili torununun başı ile elleri ve ayakları vardı. Astiyag “İşte; yediğin bunun etiydi” dedi. “Vaktiyle benim emrimi dinlemeyip, Kambis’in oğlunu öldürmediğin için sana ibret verici bu cezayı hazırladım. Ne dersin?”
Uğradığı tarifi imkansız acıya rağmen Vezir Harpag, iradesini son raddesine kadar zorlayarak, kendisine hakim olmayı başardı ve ayağa kalkıp Astiyag’ı saygı ile selamlayarak “ İmparatorumuzun her yaptığı iyidir” dedi.
Ancak bu acıyı unutmadı. Daha sonra Persler’le gizlice anlaşıp, onları Medler aleyhine kışkırtıp savaş açmalarını sağladı. Persler’in galip gelmesine yardımcı oldu. Böylece Astiyag hem tahtını ve hem de hayatını kaybetti. Harpag da özlediği intikama kavuştu.
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir.
Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan
biri kadar aptal değildir.
|