Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Bakkal ve Papağını hikayesi - Mesnevi'den
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 02.11.19, 23:12
mubertrzon mubertrzon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12.09.19
Bulunduğu yer: İst
Mesajlar: 35
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Bakkal ve Papağını hikayesi - Mesnevi'den

Yanlış yorumlamanın, hatalı benzetmenin Tehlikelerine dair


Bir bakkal vardı. Onun bir de papağanı vardı. Bu papağan güzel sesliyeşil renkli, söz söylemesini bilir bir kuştu.Dükkanda bekçilik yapar, alış verişe gelenlere nükteler söyler, onlarla şakalaşırdı. İnsanlar birşeyler sordukları zaman onlara insan gibi cevap verir, onlarla konuşurdu. Papağanlara mahsus ötüşü de pek güzeldi.
Efendisi bir gün evine gitmişti. papağan dükkanda bekçilik yapıyordu. Bir kedi, kovaladığı fareyi tutmak için birden bire dükkana atıldı. Zavallı papağan can korkusundan, sıçradı, dükkanın bir köşesine kaçtı, orada bulunan gül yağı şişelerini devirdi, yağlarını döktü.
Dükkan sahibi evden geldi, huzur içinde, patron edası ile yerine geçti, oturdu. Bir de baktı ki dükkan yağ içinde. Elbisesi de yağa bulanmış, papağanın yaptığını anladı. Başına vurup tüylerini döktü, başı kel oldu. Papağan bir kaç gün konuşmayı kesti. Bakkal da yaptığına pişman olup, ah vah etmeğe başladı.
Bakkal, sakalını yolmakta; "Eyvah, nimet güneşim bulut altına girdi." demekte idi. "Keşke o zaman elim kırılsa idi de, o tatlı dilli papağanın başına vurmasaydım" diye yakınıyordu.Papağanın tekrar konuşmasını sağlamak için yoksullara sadakalar, hediyeler veriyordu.
Üç gün üç gece sonra bakkal dükkanında üzgün, şaşkın, ağlamaklı bir halde oturuyordu.Bu kuş acaba ne vakit tekrar konuşmaya başlayacak diye düşünüyor, binlerce gam ve kederle vakit geçiriyordu. Papağan tekrar söze başlasın diye, ona türlü türlü acaib ve garip şeyler gösteriyordu.Bir aralık dükkanın önünden başı açık bir derviş geçti, Onları saçları dibinden traş edilmiş başı tas ve leğen gibi cascavlaktı.
Papağan onu görünce dile geldi de; "Ey arkadaş!" diye cavlak dervişe bağırdı. "Ey kel, ne diye kelllere karıştın? Yoksa sen de şişeden gül yağı mı döktün?" Papağanın hırka sahibi dervişi kendi gibi sanmasından, kendine benzetmesinden ve kendi nefsine kıyas etmesinden ötürü halk gülmeğe başladı.
Farsça'da arslan ve süt anlamına gelen "şîr" kelimesi yazıda bir birine benzerse de manaları ayrıdır. Bunun gibi sen de seçkinlerin, temiz kişilerin halini kendine kıyas etme.
Bütün insanlar, velileri kendi nefisleri ile kıyas ettikleri için yoldan çıkmışlardır. Bu sebepten ötürü, Allah'ın seçkin kullarından pek az kimse haberdar olabildi.

/ Mevlâna - Mesnevi c.1, 247-264
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147