- C ve N elementlerinden oluşur.
- Uzaktan bakıldığında karbonata benzer.
- Deneyler için genelde toz şeklinde temin edilir...
- Bir şişenin içerisinde durduğu ve temas etmediği sürece kimseye zararı yoktur...
- Ama temas ettiği zaman ppm (part per million) ..
- Milyonda bir seviyesindeki miktarlardan itibaren yaşamı tehdit etmeye başlar. ..
- Çok hızlı şekilde etki ettiğinden dolayı...
Çok çok şanslı iseniz, çok az miktarda aldıysanız..
(100 ppm ve daha az) ve tam teşekküllü bir eğitim araştırma hastanesine yakınsanız ..
- Ve bu alanda deneyimli bir ekibiniz varsa, ..
- Acıbadem kokusunu burnunuz algıladığı an artık siyanür zehirlenmesine maruz kaldığınızı yada kalmak üzere olduğunuzu bilin...
- Yukarıda bahsettiğim kapsamda bir hastaneye ulaşmak ive müdahale için 8-10 dakikanız vardır.
- Şöyle bir kötü özelliği vardır siyanürün.
- Merkezi Sinir sistemini etkiler.
- Bu nedenle zehirlenmeler çok yüksek oranda ölümle sonuçlanır..
-
- Peki Altınla Siyanürü bir araya getiren şey nedir?..
- Altının en büyük özelliklerinden bir tanesi doğada bileşik yapmadan saf hale yakın bulunmasıdır...
- Filmlerde dere yataklarında ellerinde elekle altın arayanları hatırladınız değil mi?
- İşte o abiler altının saf olarak dere yataklarında, toprağın içindeki elle tutularak, gözle görülebilen boyutlardaki halini ararlar...
- Altının büyük parçalı olmayan, ufak tanecikli hali ise, ...
Altın yataklarının içerisinde milyonlarca ufak parça halinde geniş arazide toprağın derinlemesine bulunur..
. - Şöyle düşünün, tonla toprak var ve içinde küçük boyutlar/ağırlıklarda altın cevheri bulunuyor.
- Bunu tek tek elle bulabilmek imkansıza yakındır...
- Siyanür burada devreye girer. Ne yazık ki şöyle bir özelliği vardır siyanürün.
- Siyanür, tıpkı kesme şekerin sıcak çayın içerisinde karıştırıldıkça kaybolması gibi...
- İçinde altın olan toprağı siyanürlü su ile yıkadığınızda toprağın içindeki altını ..
- (basit dille söylüyorum) katı halden sıvı hale getirir ve çözeltinin içine alır...
- Siyanürlü o çözelti çok yüksek oranda altın barındırır.
- Sonra o çözeltiye klor gazı verdiğinizde altın çözeltinin içinde katı halde çöker...
- Sonra kurutup, külçe haline getirip piyasaya sürersiniz.
Buraya kadar süper.
Esas sorun burada başlıyor. ..
- Zira binlerce ton toprağı yıkayacak kadar çok elinizde siyanürlü suyun (çözeltinin) olması gerekir.
- Bunun için çoooook geniş ve çooook derin bir siyanür havuzunun olması lazım...
- O nedenle altın madenine yakın bir yerde tıpkı şu an
Çanakkalede olduğu gibi doğanın anasını ağlatıp, ...
Benden sonra tufan deyip geniş bir havuz kazarsınız..
- Madenin ve hacminizin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte çapı 200-250 metre,
derinliği 60-70 metredir.
- Boğaz köprüsünün denizden 67 metre yüksekte, bir futbol sahasının 105 metre olduğunu da belirteyim...
- O siyanürlü çözeltinin bulunduğu havuz mutlaka açık havada olmalıdır.
- Zira bu zehiri yine doğa ana sayesinde bertaraf ederiz.
- Siyanürlü çözeltiyi güneş ışınlarına maruz bıraktığınızda UV ışınları CN yi parçalar ve görece daha az zararsız hale gelen bir çözeltiniz olur...
- Peki sorun ne mi? Sorun şu güzel kardeşim.
- O kazdığınız havuzun altını,
- O suyun yeraltına sızmaması için branda gibi bir izolasyon malzemesi ile kaplarsınız...
- O branda da toplu iğnenin ucu kadar dahi sızmanın olmaması gerekir. ..
- Hele ki FAY HATTININ HİÇ OLMAMASI GEREKİR. OLURDA DEPREM OLURSA ...
- O aşağıdaki bez hem üzerinde suyun ağırlığı hem de depremin etkisi ile yırtılabilir...
- O yırtığın sebep olduğu sızıntıyı en iyi ihtimalle 1-2 saat sonra farkedebilirsiniz.
- O da her an ölçüyor olmanız şartı ile ve deprem esnasında o civardaki görevlilerin sağ ve işinin başında olup, oraya müdahale etmek için hazır olması şartıyla geçerlidir..
- O siyanür havuzunu yaparken aslında baraj yapıyormuşcasına alt yapı ile yapıyor olmanız gerekir..
- Birde aşırı yağış ve sel gibi riskleride unutmayalım.
- O baraj taşmamalı...
Zira esas tehlike o havuzun taşması-yıkılması veya asla farkedilemeyecek boyutta sızıntı ile (her gün sadece 200 litre sızsa) yer altı sularına,bitkilere,hayvanlara ve toprağa karışmasıdır...
- Siyanür zehirlenmesi direk olmasa dahi, farklı zehirlenme/ rahatsızlıklara sebep olacağı ve ana etkenin siyanür olduğu ancak otopsi vb durumlarda ortaya çıkması mümkün olacağı için ..
- Çevredeki insan – doğa hayatındaki farklı sebeplerdenmiş gibi görünen ölümler uzun süre farkedilmeyebilir...
- Peki bu siyanürden başka yöntem var mıdır altın üretmek için? Vardır! Ama daha maliyetlidir.
- En son Romanya da bu yazdığım risk gerçekleşti ve siyanür havuzu hasar gördü...
- Çernobilden beri Avrupa da yaşanan ekolojik felaket olarak tarihe geçti.
- 50 km çapındaki alandaki tüm doğal hayat sona erdi. Bu rakam da resmi açıklamalar...
- Uluslararası maden kanuna göre bir hacim kayada 10 Gr altın bulunduğu takdirde buna izin veriliyor.. bizde ki 0.6 Gr!