Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - EL FETH (BERZAH ALEMiNiN FETHi)
Tekil Mesaj gösterimi
  #4  
Alt 02.02.16, 12:42
aşk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
💜aşk aşk isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 08.10.14
Bulunduğu yer: Eski Zelanda
Mesajlar: 26,547
Etiketlendiği Mesaj: 136 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

FETHİ MÜBİN ODUR Kİ,
KİŞİ BU FETHİKALDIRABİLİR
FETH-İ MÜBÎN odur ki, gelen kişi bu FETHİkaldırabilir. Bu ne demektir?.
Kişiye FETH geldiği zaman, yâni fizik -biyolojik beden bağından kurtulduğu zaman, bu yaşam şeklini hazmedemeyip kendini içinde bulunduğu boyutun şartlarına kaptırabildiği gibi, buna güç yetiremeyip bedenden tümüyle de kopabilirler; ki bu da onun mutlak manâda ölümü tadışına yolaçabilir.
FETH geldikten sonra, mutlak manâda ölüm gelmediği takdirde, o kişi beyin aracılığıyla gücünü arttırmaya, ilmini çok daha üst seviyeye yükseltmeye devam eder yâni ilerleme devam eder. FETH’in arkasından ölümün gelişi ise onu bulunduğu yerde sınırlar.

DÜNYADA BİR KİŞİDE AÇIĞA ÇIKACAK
EN BÜYÜK NİMET,
"FETHİ NURÂNİ”DİR!
"Ebrarın güzellikleri, mukarreblerin kusurlarıdır” hükmünce, Allah’ın Vahdâniyetini seyirden, beşerî yaşam şartlarınca perdelenmekten ileri gelen kusurlarını bağışlar. Ve tam kemâliyle ihsan ettiği bu FETH ile dünyada oluşabilecek en mükemmel nimeti ihsan etmek suretiyle sana olan nimetini tamamlar. Zirâ, dünyada bir kişide açığa çıkacak en büyük nimet FETH-i Nûrânîdir. Adetâ, dünyada yaşarken cennete girmek gibi bir şeydir bu.
"Ve sana öyle bir zafer verir ki, hiç kimse karşı koyamaz”!. Yâni bu FETHİ-i Mübîne nâil olarak yaptığın çalışmalar ile seni öyle bir zafere, başarıya ulaştırır ki Allah hiç bir aklı selîm sahibi sana, açıkladıklarına, bildirdiklerine karşı koyamaz.

FETİH,
ÇALIŞMAYA BAĞLI DEĞİLDİR!
FETH kesinlikle kişinin çalışmasına bağlı, yâni çalışmakla elde edilir bir şey değildir.
Hakkal yakin, çalışmaya bağlı değildir. Saidlik gibi "kişi varolurken nasip olmuşsa” dır. yani "feth” dir!


"FETİH EHLİ”,
FETİH KENDİLERİNDE AÇIĞA ÇIKTIĞI SIRADA
KABİR SORGULAMASINI YAŞADIĞI İÇİN,
ARTIK İKİNCİ BİR DEFA DAHA
BU SORGULAMAYI YAŞAMAZ!
"Ölmeden önce ölmek” denen hâlin üç mertebesi vardır.
a-İlm-el yakîn;
b-Ayn-el yakîn;
c-Hakk-el yakîn.
Birincisi –İLM-, konuyu yakîn derecesinde müşahede ederek olaya ikân kazanmış olmaktır. Bu yukarda bahsettiğimiz şartlara tâbidir. Ne var ki, o olayları çok farklı tepkimelerle geçiştirir.
İkincisiAYN-, olayı kendindeki kuvvelerle âdeta yaşamış gibi görür, algılar, hisseder ve hazırdır o şartlara... Ama gene de aynen birincide olduğu gibi aynı aşamalardan geçerek yaşar.

ÜçüncüsüHakk-, ise –ki bu zevâtın sayısıfevkâlâde azdır- "Mardiyye” mertebesindeki evliyâullahta; veya bazı ender sıra dışı inançsız insanlarda istidraç denen bir biçimde gerçekleşir. Buna tasavvufta "fetih”denilir. İstidraç yollu oluşan "fetih”te 7 mertebeden yalnızca iki mertebesi mevcutur.
Bunlar, dünyada, bildiğimiz biyolojik bedenle yaşarlarken; aynı anda, biyolojik bedenden tam bağımsızmışçasına da yaşama özelliğini elde etmişlerdir. Bunlar bahsi geçen sorgulama olayını "fetih” kendilerinde açığa çıktığısırada bir şekilde geçmişlerdir ki, artık onlar için ikinci bir defa kabîr âlemi sorgulaması söz konusu olmaz.
Nitekim, Hz. Rasulullah aleyhisselâmın boyut değiştirmesi sırasında "Allah sana ikinci bir ölümü tattırmaz” denerek bu gerçeğe işaret edilmiştir. Yani, sen yaşarken "fetih” yoluyla bu aşamayı geçtiğin için, normalde herkesin yaşadığı ölümü tatma olayısırasında yaşanacakları yaşamazsın; anlamındadır. "FETİH” Sûresinin başında da bu olaya işaret edilmiştir zaten. Ne var ki, olayın bu derinliği açılmamış olanlar konuyu Mekke’nin fethiyle ilgili olarak değerlendirmişlerdir. Bu gerçeği bilmeyenler, ikinci ölüm olayını gelecekte ilerde bir zamanda oluşacak başka bir ölüm olayına bağlamışlardır.

FETİH GELMİŞ KİŞİLER,
DİLEDİKLERİ TAKDİRDE IŞINSAL BEDENLERİNİ YOĞUNLAŞTIRARAK, ARAMIZDA BİYOLOJİK BEDENLE GÖRÜNEBİLİRLER!
İşte bu fetih gelmiş, yani ölmeden ölmüş, ruhuyla, ışınsal âlemde yaşama yeteneğini elde etmiş kişiler; diledikleri takdirde bu bedeni yoğunlaştırmak suretiyle aramızda biyolojik bedenle görünebilirler ve çeşitli işler başarabilirler.
Nitekim bunun bir örneği de HIZIRaleyhisselâmdır!. Dilediği anda biyolojik bedene geçip görünür, dilediği anda da dalga boyutta yaşamına devam eder.
Bu esastan olmak üzere gerek Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin ve gerekse daha başka fetih ehli zevâtın aynı anda birkaç yerde görülüp yemek yemeleri, hep bu türden olaylardır.
Hazreti İSA’da, şu anda yaşamakta olduğu RUH ya da bir tür hologramik ışınsal bedenini tekrar yoğunlaştırmak suretiyle yeni baştan aramıza dönecektir ki, bu dönüş yaşı da, ayrıldığı andaki 33 yaşın sureti ve şekliyle gerçekleşecektir. Muhakkak gerçeği en mükemmel şekilde bilen Allah’tır.
FETİH EHLİ,
"VECHULLAH”I DAİMİMÜŞAHEDE İÇİNDEDİR!
"Helâk olma” ifadesi ile anlatılan mânâ, esasen içinde yaşadığımız şu anda ve her anda geçerlidir... Ve bu durum keşif ve fetih sahibi basîret ehli zâtlar tarafından daimi olarak müşahede edilebilmektedir.
"Başını ne yana döndürürsen ALLAH’ın VECH’ini görürsün” (2/115)
Âyeti zâten bu durumu açık-seçik vurgulamaktadır.

FETİH EHLİNİN GEÇMİŞ VE GELECEK
TÜM GÜNAHLARI BAĞIŞLANMIŞTIR!
"Sana öyle bir FETH verdik ki”. Kişide bu FETH’in oluşması onun hiç bir çalışmasına bağlı olmaksızın tamamiyle Allah tarafındandır. Allah vergisidir ki, "bu kesin ve apaçık bir FETH’e eriştir”.Böylece sen artık berzah âleminin bir ferdi olarak

dünyada yaşarsın her şeyin içyüzünü ve hikmetini bilirsin, dolayısıyla bundan sonra senden hiç bir "zenb” meydana gelmez. O gerçekler içinde yaşayan bir Ferd olarak, "Allah senin geçmiş ve gelecek tüm zenbini bağışlar”.


FETİH EHLİNDE
GÜNAHIN HÂTIRASI DAHİ ÇIKMIŞTIR
Kendini var kabul ettiğin sürece, günah fiîlî varolmasa dahi hâtıraları "benliğini”meşgul edecektir! Bu meşguliyet ise "günah hâtırası”dır ki, benliğinin yaşamıyla bağlantılıdır.
Ne zamandır ki, "benliğinin” varolmadığını, hakikatını yaşarsın, işte o zaman, nefsinden günah da, hâtırası da çıkmış olur.
"SANA AÇIK-SEÇİK FETİH İHSÂN ETTİK: ALLAH GEÇMİŞ VE GELECEK TÜM GÜNAHLARINI BAĞIŞLADI.”
Âyetlerinde işaret edilen mânâ da anladığımız kadarıyla bu hususa işaret eder.
"Fetih” tasavvuftaki anlamıyla, kişinin benliğinin ve benliğinin oluşturduğu perdelerin ortadan kalkması ve Hakkânî sıfatlarla tahakkuk etmesi hâlidir ki, bir devirde ancak çok çok ender kişilerde oluşur! Bunlar,"Hakkın gözüyle görür, işitir, söyler, tutar, yürürler!”
"Fetih” gelmiş kişiler, "benliklerinden” kurtulmuş olduklarıiçin, geçmiş ve gelecek günahlarından da bağışlanmışlardır.
Çünkü, onlardan günah ve hâtırası çıkmıştır... Çünkü benlikleri ortadan kalkmıştır! Beden ve bedensel değerler onlar için hiçbir anlam taşımadığı gibi, ruhsal değerler dahi onlardan düşmüştür! Onlar mukarreblerdir, Ferdiyet sahipleridir.
Kişilik isimlerinin ardında, seyreden-seyredilen ve seyr hep aynı TEK olmuştur!


FETH,
İLÂHİ SIFATLARLA TAHAKKUKTUR!
Feth”in birisi "zulmânî” olmak üzere yedi basamağıvardır... Keşif basîrete aittir. "Fetih” ise tahakkukla alâkalıdır!İlâhî sıfatlarla tahakkukla, demek istedim...

FETİH(İlâhi sıfatlarla tahakkuk)
ancak "ZİKİR"LE MÜMKÜNDÜR
ZİKİR, bize göre, dünyada bir insanın yapabileceği, en yararlı çalışma türüdür.
ZİKİR, "Allah'ı anma” diye her ne kadar tercüme edilirse de, böyle bir tercüme son derece yetersizdir.
1. ZİKİR, beyinde tekrar edilen kelimenin mânâsı istikametinde, beyin kapasitesini arttırır.
2. ZİKİR, beyinden üretilen dalga enerjinin RUH'a, yani hologramik dalga bedene yüklenmesini ve böylece ölümötesi yaşamda güçlü bir RUH'a sahip olunmasını sağlar.
3. ZİKİR, tekrar edilen mânâlar istikâmetinde beyinde anlayış, idrak ve o mânâların hazmedilmesi gibi özellikleri geliştirir.
4. ZİKİR, Allah'a yakîn sağlar.
5. ZİKİR, ilâhî mânâlar ile tahakkuku temin eder.

"REŞİD” İSMİ,
EN ALT SINIRDAN BAŞLAYIP,
İLÂHİ SIFATLARLA TAHAKKUK HÂLİ OLAN "FETİH”HÂLİNE KADAR DEVAM EDER!...
"REŞÎD" ismi insanda "RÜŞD" hâlinin oluşmasınısağlar.

Fizik bedende "rüşd" bir tanımlamaya göre, "bülûğ"ile başlar; çünkü o zaman cinsiyet hormonları faaliyete geçerek zihinsel fonksiyonlarda "aklı" güçlendirir; ve aynı zamanda da cinsiyet hormonları beynin biokimyasını etkileyerek, "günah" dediğimiz "negatif yüklü mikrodalga enerjinin" ruha yâni mikrodalga bedene yüklenmesini sağlar. Bir diğer tanımlamaya göre de, sebebi her ne hikmetse, 18 yaşında başlar!
Olgunluğun tabanı, insanın ölümötesi yaşam olabileceği ihtimalini düşünerek, hayatına ona göre yön vermesi, bu konuda araştırmalar yapmasıyla başlar!
İşte "REŞÎD" ismi bu en alt sınırdan başlayıp, "İlâhî sıfatlarla tahakkuk etme" hâli olan "FETİH" hâline kadar devam eder. Ondan sonra bir başkaşekilde hükmünü icra eder.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147