Riyazatta ilk akla gelen- uzun süreli açlık ve susuzlukla terbiye etme yöntemi olmadığını, Kur’an’da bu tarzda bir terbiye (programlama) metodundan bahsetmemesinden de anlayabiliyoruz!.. Nefsin terbiye metodu, takva ilkelerine yönelip (Salât) bu değerleri sürekli olarak gündemimizde tutmak (Zikir), yaşamak (Salih Amel); değerlerin ihmal edildiği konularda ise kefareti/örtücüsü olarak Eğitimine/İtikafa/Yoğunlaşmaya girmek (Savm-Oruç) şeklinde vurgulanmış.
İlk inen ayetlerde, nefsi paklama adına malımızdan vermemiz önerilmiş mesela.
“O ki malını veriyor, arınıyor.” 92:18
“Onların mallarından sadaka al ve onunla, onları temizle (taharet), saflaştır (tezkiye)” 9:103
Neden bu eylem ön plana çıkartılmış? “Zekat” kelimesi neden “temizle(n)me, saflaşma” anlamına geliyor acaba ? Sadaka insanı nasıl temizleyebilmekte? Bizdeki hangi aşırılaşmış duygunun ehlileşmesi amaçlanmış?
Tarikatların ilk çıktığı dönemlerde (11., 12. yy) yaygınlaşan ve günümüze kadar ulaşan Uzak Doğu menşeili bu metotlar yaygınlaşınca İmam Rabbani de Mektubat eserinde (313. mektup) bu durumu şöyle eleştirmiştir:
Çokça aç kalmak, yemek işlerinde orta yollu olmaktan daha kolaydır. Böyle riyazetleri câhiller beğenir. Aralarında riyazetler yayılır, şöhrete ve âfete sebep olur; sonu kötü olur. Orta halli olmak, çok aç kalmaktan daha faziletlidir...
alıntı...
__________________
SÜBHANALLAH, ENELLAH, EMANÜL HAFİYİ, YA KÂFİ YA SEMİ, YA ALLAHU RUHİ Lİ RUHİKE, MÜNTESİBETÜN
|