Fizik ötesini gözlerle görmeye çalışmayınız, çünkü gözleriniz aynadan başka birşey değildir. Eğer beyninizde var olan kristal alıcıların frekans sinyallerine göre görmeye çalışmıyor iseniz o zaman göreceğiniz sadece bilinçaltınızın size sundukları olacaktır. İnsan gözleri tıpkı ayna gibi hem içeriden gelen yansıma sayesinde hemde dışardan gelen yansıma sayesinde vizyon oluşturabilmektedir. İnsan beyninin ön idrak odaları önceki deneyimler sayesinde varsayımlar arşivine dönüşmektedir. Örneğin siz bir apartmanın yüksek katında uç noktada durmayacaksınız, görmenize ve düşünmenize gerek yoktur beyniniz düşebilme varsayımlarını hemen çalıştırır. Metafizik dünyayla bağlantısı olmayan bireyler belirli bir yaşam tecrübesinden sonra, beyninin ön idrak odalarındaki varsayımlarla yaşamaya devam eder ve bu onlara yeterli gelir çünkü yaşabileceği tüm deneyimlerin varsayımları artık programlanmıştır. Günümüzde bireylerin büyük kısmının metafizik boyut deneyimlerinden korkmasının sebebi nedir ? En büyük sebeplerden biri yukarıda söylediğim varsayımlardan oluşan idrak odalarıdır. Bu bireyler fizik ötesi deneyimler yaşadığında beyin sahip olmadığı deneyimlerle karşılaşır ve bu bireyin beyninde yeni idrak odaları açılmaya başlar bu da varsayımların ve bireyin bildiklerinin yıkılması demektir. Bazı bireylerde bu şok dalgasından dolayı bilinçaltı sarsıntı yaşar ve bilinçaltı bireye illüzyonlar yaşatır. Örneğin üzüntü yaşar, korkulara maruz kalır, panik ataklar geçirir vs. Bundandır ki şöyle ifadeler ortaya çıkmaktadır; üçüncü gözü açtım herkes bunu kaldıramaz buna dayanamaz, heryerde cinleri görüyorum, bu konular herkesin yapacağı gibi değil vs. Bu bireylerin yaşadıkları üçüncü gözle veya ruhsal gelişimle alakalı değildir, bunlar bilinçaltının obsesif vizyonlarıdır. Herkes metafizik boyuta dahil olup ruhsal gelişimini sağlayabilir yeterki bilincini ve bilinçaltını kodlayarak varsayımsal olmayan çalışmalar yapsın. Beyin bir makinedir ve yazılımsal çalışma mekanizmasına sahiptir.
|