Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Türbelerde mum yakmak bid'at ve haramdır.
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 13.03.21, 12:59
Ayhanhoca Ayhanhoca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 20.11.19
Bulunduğu yer: aydın
Mesajlar: 178
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Türbelerde mum yakmak bid'at ve haramdır.

Türbelerde mum yakmak bid'at ve haramdır.
(İ. Bat. Ben. Hükmü 131 – G. M. Fetvalar (Diyenet) 75 Yaşayan Hurafeler 57 - Batıl İnanışlar 41)

Türbelerde mum yakmak adedi çok eski çağlara dayan-maktadır.
Tarihçiler türbelerde mum yakma adedinin ateşe tapan Mecusilerden, Şamanistlerden bazı hain Yahudiler tarafın-dan Hıristiyanlığa ve onların tesiriyle de günümüz hayatına sokuldu. Ayrıca putperestler putlarının önünde mum yakarlar ve bunu bir kurban sayarlardı. Bu gün mezarların başında mum yakmak veya resimlerin, heykellerin önünde mum yakmak, meşale koymak işte bu geçmişin kalıntılarıdır. İslamla alakası yoktur. Efendimiz bu hususta şöyle buyurmuştur.
İbni Abbas (r.a) dan, demiştir ki:
"Rasulüllah (s.a.v) kabirleri ziyaret eden kadınlara, kabir-leri mescid edinen ve oralarda kandil yakanlara lanet etti." ( Süneni Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 12/151.)
"Türbelerde kandil (mum) yakmak adeti Fenikelilerden intikal etmiş bir ananedir. Fenikeliler Sur şehrinin hamisi ve ilahı, (Haşa. Allahtan başka ilah yoktur.) olan Melkares' in heykeli önünde devamlı kandil (ateş-meşale) yakarlardı. ( Y. Hurafeler 57)
Hıristiyanlıktan önceki Helenler ve Romalılar'ın da me-zarlarında ve mezar taşları üzerinde meşâleler yaktıkları bilinmektedir. Bunlar Hıristiyan olduktan sonra da bu a-detlerini bırakmamışlardır. Bu paganizm (çok tanrılı din-ler) kalıntısı adet, daha sonraları Hıristiyan din adamları tarafından kitaba uydurulup, mum yakma şeklinde dini a-yinlere sokulmuştur. Hıristiyan din adamlarının izahları-na göre güya bu adet, ilk Hıristiyanların karanlık mağara ve katakomplarda gizlice ibadet ettikleri zaman yaktıkları mum ve meşalelerin, hatırası imiş." (Yaşayan Hurafeler 57)
Bu gün türbelerde mum yakan cahiller aslında ne yapı-yorlar ve kimin adetini icra ediyorlar görülmektedir. Bu a-detin İslamla yakından uzaktan hiç bir ilişkisi yoktur ve bunu yapanlar teşebbüh (benzeme) durumuna düşmekte-dirler. Gerçek İslamdan habersiz bırakılan insanımızın ne-lerden medet umduğuna ve nelere alıştığını bu işe alet ve sebep olanlar grurla bakabilirler. Tabi ölünceye kadar...
İşte görüldüğü gibi bu adet tamamen batıl ve kâfirleri taklittir. Bu gün hemen hemen bütün türbelerde uygulanan bu adet ne yazık ki artık ortadan kaldırılamayacak bir hal almıştır. Nazilli'de bulunan Çingilli Dede Türbesinde hu-susi mum kaideleri yapılmştır. Bir gün ziyaret ettiğinde bun¬ları kaldırıp atmıştım ama kaç türbeden kaç mumu at-makla bu adetin kökünü kazıyabiliriz.
Türbede yakılan mumların bir lahuti hava estirdiğini ve dolayısıyla o ölünün, ruhuyla bütünlük arz edeceğine ina-nılır. Bu mum yakma adeti kabirlerin başında veya bilhas-sa günümüzde İngiliz Kraliçesi Leydi Diana'nın ölümünde kraliçenin kapısının önüne çiçek koymak ve mum yakma adetinden sonra bizim memleketimizde de uygulanır oldu. Kıblesi Avrupa olan taklitçiler çıkan her adedi yurdumuza ithal ettikleri gibi bu mum yakma adedini de soktular. Uğur Mumcu’nun kapısı önünde ve Barış Manço’ nun ka-pısı önünde yakılan mumlar işte bu tefessühün eseridir.
Ayrıca halkın arasında halen yaygın olan bir adette bir evden bir cenaze çıktığı zaman o evde kırk gün mum veya kandil gibi bir ışığın yakılmasıdır. Bu ışık yakmanın sebebi yine batıl bir inanıştır. Şöyle ki; ölünün ruhu geldiği zaman karanlıkta kalmaz ve odasını rahatça bulurmuş ...!
Bu inanışta yine batıl ve hurafedir. Çünkü ne ölünün ru-hu odaya gelir ve ne de karanlıkta yolunu şaşırır. Ölülerin ruhları hadislerin bildirdiğine göre ya kabir azabı görür veya Alai illiyyine çıkarak orada kalır. Ölünün ruhunu melekler bırakmaz ki o ruhta tekrar kendi evine gidebilsin.

Türbe ve kabir ziyaretinde ölünün baş tarafında Ba-kara Suresinin baş kısmını ayakucunda ise Bakara Suresinin sonundaki ayetleri ( Amener Rasulü) oku-mak bid'at ve mekruhtur.
(Kur'anın Gölgesinde Katıksız Sohbetler 145)

Kabirlerin ziyareti esnasında şu şu ayetler veya sureler okunacaktır diye bir hadis ve hüküm yoktur. Bu hususta hadis olduğu rivayet edilen şeylerde yine alimlerin bildir-diğine göre uydurmadır. Kur’an okuma hakkındaki riva-yetler kabul edilmezken ziyaretlerde Bakara Suresinin ölü-nün başucuna geçip baş tarafını ayak uçuna geçip son tarafını okumak şu kadar sevaptır gibi rivayetlerde asılsızdır. Bıd’attır ve her bid'at gibi bu uygulamada mekruhtur. Kaynak olarak verdiğimiz kitap “Kur'an Niçin İndirildi?” ve “Silsiletül Ehadis” adlı kitaplardan şunları nakletmektedir.
"Bu rivayet senedi sahih olmayan şazz bir nakildir ve sa-habeden hiç biri bu haberi ona uygun görmemiştir. Yine Kâfirun, Tekasür, İhlas ve Fatiha Surelerinin okunup da sevabının kabirdekilere bağışlanması rivayeti dahi Pey-gamberimizin sünnetine ve Ashabının uygulamasına tamamen aykırı bir rivayet ve uygulamadır." (K. Niçin İndirildi? S.65 Ank,1996 Silsiletül Ehadis C.l Cüz 1 S.67 Riv.no:59)
“Ebu Abdurrahman Avf b. Malikten şöyle rivayet olun-muştur: Resulullah (s.a.v) bir ölüye dua etti, ben de hemen ezberledim. Şöyle diyordu: "Allahım! onu affet, ona rahmet et, afiyet ver, mağfiret el, ona makamını ver, kabrini genişlet; onu su, kar ve soğukla (serin şeylerle) yıka, beyaz elbisenin yıkanarak kirlerinden temizlendiği gibi onun hatalarını gider, onu dünyadaki evinden daha hayırlı bir eve götür. Ona şimdiki ailesinden daha hayırlı bir aile, dün-yadaki eşinden daha hayırlı bir eş ver, onu cennete koy ve onu hem kabir azabından hem de cehennem azabından ko-ru" Resulullah'ın (s.a.v) bu duasını dinledikten sonra ben bile o ölünün yerinde olmak istedim.
Bu hadisi İmam Müslim rivayet etmiştir,
Ebu Hureyre (r.a) den şöyle rivayet olunmuştur: Rasulullah'tan (s.a.v) işittim, şöyle diyordu: "Bir ölüye namaz kıldığınızda (dua ettiğinizde) duayı yalnızca ona hasrediniz (duada başkasını anmayınız)".
Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir. (Dr. Seyyid el Ce-mili, Fetavayı Resulullah, Şura yayınları: 167.)
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147