1.BÖLÜM: Beyin uyanıkken farklı, uykuya geçiş anında farklı ve derin uykuda farklı frekanslarda çalışır.Uyku uyanıklık arasında beyin dalgaları teta frekansındadır. Bu hale tasavvufta yakaza hali denir. Yakaza halinde insan ilhamlara açıktır. Bugün beynin bu özelliğinden faydalanarak birçok terapi yöntemi ve bilinçaltına bilgi yüklemeleri kurgulanmıştır.

Tasavvuf ehlinde teta frekansındaki beyin, helal-haram hassasiyeti, ibadet ve Allah’a teslimiyetin ve Allah’a sığınmanın koruyuculuğu ile menfi ilhamlardan çok müsbet ilhamlara açıkken herhangi bir insan ve bilmediğimiz, açıkça söylenmeyen bir mantra vasıtasıyla girilen teta frekansında beyne nereden ilham geleceği ve ne tür bilgiler yükleneceğini bilmek mümkün değil.
Peygamberimiz (sav) uyumadan önce Muavvizeteyn okuyup avuçlarına üflüyor ve bütün bedenini sıvazlıyordu. Allah’tan vahiy alan Peygamber bunu yapıyorsa bizim bilincimiz açık değilken doğrudan yöneltilmiş telkinlere karşı daha dikkatli olmamız gerekmez mi.
Uyurken kulaklık ile ders dinleyip kısa zamanda yabancı bir dil öğrenme teknikleri var. Ancak işitilen sesin altına başka mesajlar ve komutlar yüklemek mümkün.
Alışveriş ederken yüzyüze baktığımız esnafa bile güvenmediğimiz bir zamanda beynimizi, bilinçaltımızı nasıl başkasının kontrolüne verebiliriz.
Bu yıl Davos’ta iki bilimadamının anlattığı zihin kontrolü bu ve benzeri daha büyük ölçekli yöntemler vasıtasıyla gerçekleşecek.
Nefes terapisi, reiki, biyoenerji, hipnoz, astral seyahat, DNA aktivasyonu, his yükleme, beyin resetleme, hafıza temizleme gibi birçok terapide uygulama DNA kıvrımlarını açarak ve bilinçaltına girerek gerçekleştirir.
Bu uygulamaların ilk basamağı ise özinanç sistemini veya çekirdek inanç sistemini değiştirmektir. Çünkü kişi kabul etmediği sürece bu gerçekleştirilemez.
Öz inanç sistemini değiştirmek ne demek? Bugüne kadar inandıklarınızı terkedin, değiştirin demek. Çünkü iman etmeye devam ederseniz bilinçaltınız inandıklarınızla ters düşen mesajları reddeder.