Cazibesi yüksek olan istisnasız her şey beyinlerdeki gıpta yada haset frekansını üzerine çeker. Bu hadiseyi göz vurması; beyinlerdeki hasılanın, duygu ve düşünce frekanslarının dışarı doğru aksetmesi olarak tanımlarız.

Beyin tüm yükünü farkındalığın en yüksek olduğu göz kanalıyla; EL BASİR ismi şerifi ile boşaltır.

Gözlerden çıkan duygu ve düşünceleri “NAZARI” denetim altında tutmak çok zordur. Bu sebepten ötürü, Maşaallah söylenmeli, yayının içindeki zararlı frekansları Allah namına hizaya getirmeli.

Çoğu insan nazarı bile - isteye vurmaz. Ancak beynini kontrol altında tutabilen kötü niyetli birisi nazarı negatif vurabilir.

İnsan iç çekerek bakış yaptığında ;Maşaallah demeyip, (ilk) önce “Çok güzel” dediği anda nazarı vurmuş olur, öncesinde Herşey Allah'ın Kudretiyledir: ''Maşaallah'', ''La havle Vela kuvvete illa billah" demiş olsaydı yayını pozitif besleyecekti.

Beyin dalgalarını denetim altında tutabilen yüksek bir Veli’nin; Bakışına maruz kalmak her anlamda şifalayıcıdır.

Allah dostlarının bakışları Murakabe altındadır ve yayını; Herşey Allah'ın Kudretiyledir:
''Maşaallah'', ''La havle Vela kuvvete illa billah" diyerek verirler.

Kehf 39. "Bağına girdiğin zaman maşaallah, Allah'ın yardımı olmadan (hiç bir şeye) güç yetirilemez, demeli değil miydin? Her ne kadar malca ve evlatça beni kendinden az görüyorsan da;
40. "Belki Rabbim bana senin bağından daha hayırlısını verir, seninkinin üzerine ise gökten bir felaket indiriverir de kaypak bir toprak haline geliverir;
41. "Yahut suyu yerin dibine çekiliverir de bir daha onu aramaya gücün yetmez."

Gıpta yada haset içindeki yayınlara maruz kalındığında beyin merkezlerinde karışıklık ,el, ayak ve beyin arasında koordinasyon bozulması sakarlığı ortaya çıkartır.. Sakarlık bir yönüyle bedendeki negatifin atılımı, sağaltımı gibi düşünebilirsiniz.
Nazar esnasında olumlu şeyler sönümlenir. Bu sebeple, bebekleri internet ortamlarında paylaşmamak gerekir.

Nazara maruz kalanlara Abese suresi, Nas, Felak, 7 yön Ayete’l Kürs-i okumalarını tavsiye edebilirim.

Böyle anlarda ev yapımı doğal elma sirkesini azar, azar avcunuzun içine alarak tüm bedeni ovalamak suretiyle hücrelere yapışmış manyetik kiri def etmek güzel olur.

Bazıları sirkeyi suyun içine döküyor ve o suyla yıkanıyor. Bu çok mantıklı değil, sabunlu suyla ovalamadan yıkanmak gibi olur, sirkeli su bedenin üzerinden akıp gider. Ovalamak vede masaj yaparak hücreleri uyarmak,formatlamak tesirli olur.

Ne kadar para kazanıldığı,İman düzeyi,, manevi haller anlatılmamalı,sır olarak kalmalı. İnternet ortamında paylaşılan resimler, mutluluklar, bebekler, eşlerin halleri İnsanları zor durumda bırakabilir.

Mesneviden;Tane olursan, seni kuşlar devşirir, yer. Gonca olursan, seni çocuklar koparır. Taneyi gizle, tamamiyle tuzak ol. Tuzaktaki tane gibi görün. Goncanı sakla, kendini damda bitmiş bir ot gibi göster.

Kim güzelliğini mezâda çıkarırsa, şöhret peşinde koşarsa, başına yüzlerce belâ gelir, yüzlerce kötü kâzâ yüz gösterir.
Kıskançlıklar, öfkeler, kötü gözler, tulumlardan boşalan sular gibi meşhur olan kimsenin başına boşalır.

Düşmanları, kıskançlıkla onu yaralar, yırtıp parçalar. Dostları ise, ihtiyaçları yüzünden onun başını ağrıtır durur.
Bahar vakti, ekin ekmesini bilmeyen gâfil kişi, bu zamanın değerini anlar mı?

Allah’ın lûtfuna kaçmalı, ona sığınmalı. Çünkü, O, rûhlara binlerce lûtufta bulunmuştur.Allah’ın lûtfuna sığındığın zaman, öyle bir sığınak bulmuş olursun ki, su ve ateş emrine girer, senin askerin olur.

Deniz, Nûh ve Mûsâ (a.s.) ile dost olmadı mı? Onların düşmanlarını hiddetle, kinle kahretmedi mi?
Ateş, Hz. İbrahim’e kale olmadı mı? Bu yüzden Nemrud’un gönlünden üzüntü ve başarısızlık ahları çıkarmadı mı?

Dağ, Yahya (a.s.)’ı kendi yanına çağırmadı mı? Ona kastedenlerin başlarına taşlar yağdırıp, onları kovmadı mı? Dağ, Hz. Yahya’ya; “Ey Yahya! Gel, bana kaç. Kaç da, seni keskin kılıçlardan kurtarayım, sana sığınak olayım.” demedi mi?
Kaynak: Mesnevî Tercümesi, Şefik Can; Cilt: 1, Sayfa: 128, 129